Liberal Düşünce topluluğu kurucularından ve Liberal Düşünce Dergisi Editörü Mustafa Erdoğan Pınar Yayınları arasından çıkan "Dersimiz Özgürlük" isimli kitabında, akademik ölçülere göre kaleme alınmış makalelerini ve ülkemizin güncel toplumsal-siyasal sorunları hakkında yazdığı kısa yazıları bir araya getiriyor. "Dersimiz özgürlük, çünkü kendimizi ve çevremizi yeniliyerek, her dem yeniden üreterek var olmamız ona bağlı. Ahlak da hukuk ve haklar da siyaset de ancak onunla olur." Biz buraya dini de ekliyoruz Mustafa Erdoğan'ın sözleriyle."Önemli olan insanın 'iyi'yi fiilen seçmesi değil, iyiyi de kötüyü de seçebilme kapasitesine, hakkına sahip olmasıdır" diyen yazar, külli iradenin içinde var olan cüz'i iradenin anlamını da koymuş oluyor böylece. Özgürlük ve özerklik ilişkisinden bahsederken, kişinin kendini belirleyebilmesi için irade özgürlüğüne sahip olması gerektiği bilincine de vakıf olan Erdoğan, irade özgürlüğünün mutlak olmadığını, tabiatın zorunluluk yasaları tarafından belirtilmiş bir yanımız olduğunu da göz ardı etmiyor.

Türkiye'de en fazla özgürlüğün eksikliğini duyduğumuzu, aynı derecede ihtiyaç duyduğumuz eşitlik ve adaletin ise özgürlüğün alt kümeleri olduğunu belirten Erdoğan'ın söylediği gibi, sahi "Özgürlüğün eksikliğini duymadığımız bir yer var mı?" Başı örtülü iseniz okumak, tatil yerlerine gitmek, ehliyet almak, Orduevi'nde oğlunuzun düğününe katılmak, subay hanımı olmak, dindar müslüman kimliğinizle çalışmak, belli bir etnik-kültürel gruba ya da dini inançlarını ciddiye alan bir topluma yönelik siyasal parti mi kurmak istiyorsunuz? Evet istiyorsunuz, ama bunun için diyor Mustafa Erdoğan "Türkiye yurttaşları olarak özgürlüğe, daha çok özgürlüğe ihtiyacımız var... Türkiye'nin gerçek karar alıcıları başka türlü düşünse de". Bu düşünceler etrafında özgürlüğün değerinden, unsurlarından, analitik tanımından bahsederek konuya giriş yapan Erdoğan, giriş dışındaki yazılarda doğrudan doğruya özgürlükten bahsetmiyor. Fakat kitabın bütününde dile getirilen düşünce ve tezlerin, hem ferdi, hem de siyasi özgürlüklerin güvence altına alınmasına hizmet etme amacı fark ediliyor. Hikmet-i Hükümet, hukuk devleti, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, din ve vicdan özgürlüğü, din istismarı, Avrupa Birliği, insan hakları, küreselleşme gibi konular kitabın birinci ve asıl bölümünü oluşturuyor. İkinci bölümde ise, yazarın "tarihe kayıt tutma" tutkusuyla derlediği "Açık Toplum" isimli sanal dergide yayımlanmış yazıları yer alıyor.
Pınar Yay. Tel: 0212 520 98 90

Kitaptan: Özgür değilsek eğer..

"Özgür değilsek eğer,bu demektir ki kendimizi kendimizce gerçekleştiremiyoruz ve hayatımızı nasıl yaşayacağımız bize dışardan dayatılmaktadır. "Hayatımız" derken kastettiğim sadece bireysel yaşantılarımız değildir, beşeri varoluşun bütün değerli etkinlik alanlarını da bu kapsamda düşünüyorum. Açıkçası, "ortak iyi"nin gerçekleşme alanlarını, yani kamu hayatını ve siyaseti de kastediyorum. Toplum olarak, bir siyasi birlik olarak varoluşumuzu hangi ortak amaçlar etrafında kuracağımıza ve sürdüreceğimize de özgürce karar verebilmeliyiz. Böylece hem kendi bireysel varoluşumuzu hem de ortak varoluşumuzu, çevremizi her dem yeniden inşa etmemiz, gerçekten "kendimizin" kılmamız mümkün olur."