AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Sanal piyasalarda mikroiktisat denemeleri

Ortada bir değişim rüzgarı var. Tam olarak nelerin değiştiğini kestiremiyoruz, sonunun neye varacağını da. Bugüne kadar kurduğumuz mekanizmalar düzgün işlemiyor, kurumlar meselelere çözüm üretemiyor, hatta bizzat meselenin kendisi oluyor. Ve işin gerçeği, tüm dünyada bu böyle. Değişimi hissediyor, ama üzerine parmak basamıyoruz.

Yine de adını koyabildiğimiz bir unsuru var bu değişimin: teknoloji. Özellikle bilgi işlem ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, hayatımızın pek çok noktasına girmiş durumda. İyi de, bu durum genel anlamda yaşadığımız değişimi açıklayıcı bir şey mi? Kimilerine göre, evet. Zira araçlar zamanla kullanıldıkları ortamı değiştirir ve eski ortama göre tasarlanmış olan mekanizmaları ve kurumları zorlamaya başlar. Bunu düşünce ve kültür alanlarındaki değişim süreçleri izler. Ziraat ve sanayi devrimlerinin sonuçları hepimizin malumu. Burada önemli olan, bu manada bir bilişim devriminden söz edilip edilemeyeceği.

Bilişim teknolojilerindeki değişimin ne ölçüde etkili olabileceğini göstermek açısından bir örnek verelim. Bu örnek bildiğimiz piyasaların işleyişiyle ilgili. Piyasa dediğimiz olgu, iş bölümü yapmış bir toplulukta ihtiyaçların giderilmesini temin etmek için mübadele üzerine kurulmuş ve tarih boyunca var olmuş bir kurum. Klasik mikroiktisat, piyasalarda mübadele değerinin arz ve talep dinamikleri ile oluşan bir fiyat ile belirlendiğini öğretir.

Satıcıların veya alıcıların sayısının kısıtlı olduğu ve malların alıcıların gözünde (reklam, mahiyet farklılaşması, kalite gibi sebeplerle) çeşitlendiği gerçek dünyada, fiyatlar satıcılar tarafından piyasa şartları göz önüne alınarak belirlenen ve alıcılar tarafından aşağı - yukarı çekilen bir görünümdedir. Alıcılar ihtiyaçlarını, malların kalite – fiyat bilgileriyle karşılaştırarak bir arama – sorgulama sürecine girer ve maliyetli olan bu süreç sonunda da bir karar verirler. Satıcıların temel pazarlama stratejileri, hem ihtiyaçları oluşturma, hem de sorgulama sürecini kendi lehlerine etkileme noktasında yoğunlaşır.

İşte piyasalar, özellikle bilgi eksikliğini asgariye indirmek, süreçleri kısaltmak amacıyla tesis edilmiş ve bu sayede fiyatların gerçekten de bir sinyal vazifesi olarak algılanmasını sağlayan, pratik ihtiyaçların doğurduğu kurumlardır.

Bugün e-ticaret olarak bildiğimiz süreç, genelde iki model üzerinden gerçekleştirilmekte. B2C olarak adlandırılan "Business to Consumer" (Satıcıdan Tüketiciye) modeli, daha ziyade yazılım tabanlı bir katalog sisteminden son kullanıcının ürün sorgulamasına izin vererek sipariş vermesine ve ödeme yapmasına imkan sağlar. B2B olarak bilinen "Business to Business" modelinde ise, işlemler mübadeleyi başlatan tarafın belirlediği zaman ve ortamda gerçek zamanlı olarak gerçekleşir. Gerçek dünyada karşılaşılan pazarlık, açık arttırma ve benzeri usullerinin sanal aleme taşındığı bir modeldir bu.

Her iki model de, bazı açılardan kolaylık sağlasa da, bugün itibariyle bilgi iletişim teknolojilerinin tam kapasitesini hala kullanıyor değiller. B2C modelinde tüketici, satıcının sunduğu katalogla sınırlıdır. B2B ise, sürecin gerçek zamanlı olarak tasarlanmış olması sebebiyle fazla gelişememektedir. Dahası, e-ticaret diğer bazı riskleri de hala bünyesinde taşımaktadır. Bu riskler mübadele maliyetlerini arttırmaktadır. Ancak güvenlik, e-para ve dijital ödeme gibi yeni gelişmeler, bu maliyetleri zaman içinde azaltacaktır.

Ancak sanal alemin asıl potansiyeli, üzerinde depolanan ve aktarılan verilerin ortak bir anlam kazanmasından sonra ortaya çıkacaktır. XML gibi hızla yaygın kullanım kazanan veri gösterim dil ve protokollerini etkin bir şekilde kullanan yeni nesil yazılımlar artık sadece sınırlı bir veri çerçevesiyle sınırlı kalmayacak, internet üzerindeki her türlü veriyi kullanılabilir olarak görebileceklerdir. İşte yeni sanal ekonominin temelini bu imkan oluşturacaktır. Bu sayede, her türlü iletişim cihazına yerleştirilebilecek programcıklar sizin adınıza internette arama yapabilecek, topladığı bilgileri değerlendirip alım ve satımda bulunabilecek ve böylece maliyetleri ciddi anlamda düşürecektir.

Aracınıza bindiğiniz anda faaliyete geçen bir küçük programcık, sizden günün programını alacak, gideceğiniz rotayı trafik sisteminden aldığı bilgilerle çizecek, benzin durumunu kontrol edecek, yol güzergahına yakın petrol istasyonlarıyla bağlantıya geçerek fiyat – miktar pazarlığı yapacak ve anlaştığı istasyonu güzergahınıza ekleyecek.

Sanal ortamda fiyatlar, alıcı ve satıcıların özel konumlarını dikkate alan, tüm alternatifleri tarayan bir süreçte, asgari insan müdahalesiyle ve çok kısa bir zamanda oluşacaktır. Sanal piyasalar, hızlı işlem kapasiteleri ve asgari mübadele maliyetleriyle geleneksel piyasaların sonunu hazırlayacağa benziyor.

Yoksa mikroiktisadı sil baştan yeniden mi yazmak durumunda kalacağız?


21 Mayıs 2003
Çarşamba
 
MELİKŞAH UTKU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED