AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Ankara'da bir İranlı!!

İsrail Devlet Başkanı Moşe Katsav dün Ankara'ya geldi .. Katsav, Türk yetkililerle ikili ilişkilerin her alanda geliştirilmesi yönünde görüşmelerde bulunacak ve İsrail'in başta Irak olmak üzere bölgesel politikalarını onlara anlatacak..

Bu çerçevede Katsav, Türkiye'nin İsrail ve Amerika ile birlikte Suriye ve İran'a karşı cephe almasını isteyecek..

Yani Katsav Türkler'i, ilk vatanı olan İran'a karşı savaş açmaları için ikna edecek.. Üstelik halen İran'da 30-40 bin civarında Yahudi yaşamaktadır. Bunların bazıları Katsav'ın akrabaları bile olabilir..

1945 yılında İran'ın Yazdi kasabasında doğan Moşe Kassap, İsrail devletinin 1948'de kurulmasından sonra 1951'de Filistin'e göç eder. Kiryat Malachi kampında ilk siyonist beyin yıkama kurslarından geçirilen Moşe'nin yeni soyadı Katsav olur.

Tabiî Moşe ile birlikte 7 kardeşi ve ebevenyleri de Filistin'e göç etmiştir. Amaç ise 'Filistin'deki demografik yapıyı' Yahudiler'in lehine çevirmektir.. Tabiî bu arada siyonist örgütler dünyanın dört bir yanında binlerce yıldır yaşamakta olan Yahudiler'i Filistin'e göç etmeleri için ikna ediyor ya da zorluyordu.

Düşünün ki Kassap ailesi gibi binlerce yıldır İran'da yaşayan birileri zaman içinde Yahudi dinine bağlanıyorlar, daha sonra da ırkçı bir ideoloji uğruna kendi vatanlarını terk edip başkalarının binlerce yıldır yaşadığı bir toprağa gidip oraları ele geçiriyorlar.

Benzer şey Türkiye'deki Yahudiler için de geçerli olmuştır..

1492'de İspanya'da haçlıların hışmına uğramak üzereyken Sultan Beyazıt tarfından kurtarılan ve başta Selanik, İstanbul ve İzmir olmak üzere Osmanlı şehirlerinde yerleştirilen ve kendilerine her türlü maddi ve manevi destek sağlanan İspanyol Yahudileri Osmanlı ülkesinde yaklaşık 460 yıl yaşadıktan sonra büyük bölümü İsrail'e göç eder.. Az da olsa bir kısmı Türkler'in kendilerine gösterdiği iyilikleri unutmayarak halen Türkiye'de Türkler'le birlikte ve Türk gibi yaşamaktadırlar..

Doğrusu da bu olmalıdır..

Yoksa yüzlerce veya binlerce yıldır örneğin Rusya'da veya İran'da veya Romanya'da veya Habeşistan'da veya Hidistan'da yaşayan bir Yahudi'yi nasıl olup da binlerce yıldır Filistinliler'in yaşadığı bir toprağa getirip yerleştirebilirsiniz..

Siyonist ideolojinin savunduğu gibi 'eğer Kudüs dünyadaki 15 milyon Yahudi için kutsal' ise aynı şehir Müslüman ve Hıristiyanlar için de kutsaldır..

O zaman dünyadaki 1,2 milyar Müslüman ya da 2 milyar civarında Hıristiyan Filistin'e gelip 'Muhammedi ya da İsevi' bir devlet kurma hakkına sahiptirler..

İşin siyasal ve ideolojik boyutunu bir yana bırakarak bence konunun bir de sosyolojik yanı var..

Düşünün ki Türkiye ile İsrail arasında bir savaş çıktı ..

Bu durumda Türkiye'den göç eden ve hala Türkiye'yi sevdiklerini ve özlediklerini her fırsatta Tv programlarında söyleyen Türkiye Yahudileri acaba ne yapacak..

Gerçekten zor bir durum..

Ancak Başkan Kassap, Katsav soyadını da aldığına ve devlet başkanlığına getirildiğine göre bu sorunu çözmüşe benziyor..

Yani Kassap, yalnız ikinci vatanı İsrail'in birinci vatanı İran'a karşı düşmanlıklarına sahip çıkmıyor aynı zamanda birinci vatanı olan İran'nın komşusu ve dindaşı olan Türkiye'yi de bu ülkeye karşı kışkırtıyor..

Bence çok ilginç.. Ama konu İsrail olunca normal..

Bir zamanlar aynı şey Amerika için de geçerliydi..

11 Eylül sonrasında ve Afganistan ile Irak'ın işgal edilmeleri sürecinde Amerika'yı tüm benlikleri ile destekleyenler 3 gündür Amerika'ya tabiî ki haklı olarak en ağır suçlamalarda ve hakaretlerde bulunuyorlar..

Oysa bizler Tv programlarında Amerika'nın gerçek yüzünü ve bölgenin en önemli İslam ülkesi olan Türkiye'ye karşı gerçek duygu ve hesaplarını anlattığımızda aynı insanlar bize saldırıyor ve bizleri 'tuzu kuru Arap milliyetçisi' olmakla suçluyorlardı!!

Ama 'hafızayı beşer, nisyan ile malüldür'..

Yani bir zamanlar 'kendi ülkeleri olan Türkiye'yi neredeyse Amerika'ya feda edecek kadar heyecanlananlar' her nedense şimdileri Amerika'yı yerin dibine batırıyorlar..

Eski âdetlerine dönmemeleri koşulu ile bence bu da olumlu bir aşamadır..

En azındın bu insanlar Kassap (Katsav) gibi birinci vatanlarını İkinci vatanları uğruna kolay kolay feda etmeyeceklerini kanıtladılar!!

Bir 'Arap' olarak tebrik ediyorum ve 'Tezkere'nin reddinde hisettiğim gurur ve onuru hissediyorum ..

Sayın Demirel'in deyimi ile 'kendim için bir şey istiyorsam namerdim'!!

Önemli olan acı ve üzücü de olsa gerçeklerin herkes tarafından tüm çıplaklığı ile görülmesidir..


9 Temmuz 2003
Çarşamba
 
Dr. HÜSNÜ MAHALLİ


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED