AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Bugünkü konumuz da "Ekonomi"

Bu köşede hakkında hiç söz etmediğim konuların başında herhalde "Ekonomi" geliyor. Nedeni malûm; bu alanda olup bitenleri gözden geçirmek için gerekli donamıma sahip olmamamdan. Dolayısıyla, gazetelerin "Ekonomi" sayfalarında yer alan değerlendirmeleri ben de pekçok okur gibi sadece bilgilenmek amacıyla okuyorum, eleştiri konusu yapmak amacıyla değil... "Ekonomi" sayfaları giderek "Finans" sayfalarına dönüştükten sonra işler benim gibi okurlar için daha zorlaştı... Ne yaparsınız, yakın geçmişin hepsi hepsi bir adet "ekonomi köşesi" ile yetinen gazetelerinin bugün yarıya yakın bölümlerinin "para"ya ayrılması da "çağın gerektirdiği" bir dönüşüm olsa gerek...

6 Temmuz tarihli Radikal'in "Ekonomi" sayfasında yer alan Ruhi Sanyer'in "Hortuma göz yumdular" başlıklı yazısını da, yine okuyup bilgilenmek için önüme koydum. Yazı, artık Uzanlar'ın olmayan İmar Bankası'nın son günlerde başına gelenleri değerlendiriyordu. Biliyorsunuz, bu banka geçenlerde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından kapatıldı. Sanyer bu çerçevede dikkatimizi özellikle bir hususa çekiyor: BDDK , İmar Bankası konusunda niçin erken davranmadı? İmar Bankası uzun yıllardır eski Bankalar Yasası'nın 64. maddesi, yeni yasanın 14. maddesi uyarınca "içeriden" sürekli kontrol edilmesine rağmen, bu iş niçin bu kadar uzadı?

Sanyer'in yazısı benim gibi bu alana yabancı okurlar için bile haddinden fazla açık, anlaşılır bir yazı. Yazar konuya dair temel bilgileri verdikten sonra, problemi adım adım o kadar güzel ortaya koyuyor ki, sorusuna gönülden iştirak etmemek mümkün değil...

İsterseniz biz de yazarın yöntemini benimseyelim ve adım adım gidelim: Bir kere herşeyden önce, İmar Bankası'nın yönetim kurulu koltuklarından birisinde yıllardır bir "Hazine Temsilcisi" oturuyormuş. Bankalar Yasası'nın değişmesinden sonra bu koltuğu işgal eden kişi, operasyon sonrasında bankaya genel müdür olarak atanan Cumhur Doğan'mış.

Sanyer bu çerçevede soruyor: "Eğer Uzanlar, bankanın kaynaklarını kendi şirketlerine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu temsilcisinin gözü önünde aktarmışlarsa bunun nasıl olduğunu mutlaka Cumhur Doğan'a ve BDDKY'ya sormak şart. "

Evet, bence de şart....

Çünkü Cumhur Doğan'ın İmar Bankası Yönetim Kurulu'nda bulunmasının tek bir nedeni var, o da Uzanlar'ın bankayı canlarının istediği gibi kullanmasını önlemek.

Sanyer devam ediyor: "Eğer (Cumhur Doğan) üzerine düşeni yaptı da BDDK harekete geçmekte ağır kalmışsa o zaman 'neden' diye Başkan Engin Akçakoca'ya sormak lazım."

Evet, bence de lazım....

Çünkü Sanyer'in de verdiği bilgilere göre, İmar Bankası hâkim ortakları Uzanlar yüzünden zaten hep sıkıntı yaşamış.

Görüyorsunuz, kolaylıkla anlaşılan, apaçık bir "ekonomi" yazısıyla karşı karşıyayız...

Sanyer giderek İmar Bankası meselesinden uzaklaşarak sorularını "bankacılık sistemine" yöneltiyor. Madem ki 2001 ekonomik kirizi sonrası bankacılık sistemi "rehabilite" edildi ve devreye BDDK gibi özerk bir kurum girdi, o zaman bu "gecikme"yi nasıl açıklayacağız?

"1 Temmuz'da bize denildi ki 'Ey millet, bankacılık sistemimiz rehabilite edilmiştir. Çürük elma kalmamıştır. Bundan sonra zayıf bankalar yüzünden bu ülkede sıkıntı olmayacak ve vergileriniz bu iş için harcanmayacaktır.' Biz de inandık. Ancak İmar Bankası olayı işin hiç de öyle olmadığını ortaya çıkardı. (... ) Bu durumda başta BDDK olmak üzere herkesin şapkayı önüne koyup düşünmesi gerekiyor."

Sanyer değerlendirmesini burada kesmemiş. "Hükümete de sözümüz var" diyerek, BDDK'nın üye eksikliği nedeniyle karar alamadığı 5-6 aylık sürenin hesabını da soruyor. Yazarın burada, hükümetin BDDK'da üye sayısını beşe çıkararak yaptığı atamanın üzerinden bir hafta bile geçmeden BDDK'nın İmar Bankası "operasyonunu" yaptığı bilgisini de veriyor.

Başta söylediğim gibi; "Ekonomi" meseleleri bana hayli uzak ama Sanyer'in yazısı da anlaşılmak (ve hak vermek) açısından doğrusu son derece açık bir yazı....

Bu yazıyla karşılaşmak iyi oldu; bundan sonra hiç değilse arada bir "Ekonomi"ye de değinelim. Baksanıza anlaşılması bayağı kolaymış. Bunun anlaşılmayacak nesi var; birileri bankanın "içini boşaltıyor", birileri de onu izliyor, hepsi bu! Ben de bu işleri bayağı karışık sanırdım...


9 Temmuz 2003
Çarşamba
 
KÜRŞAT BUMİN


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED