AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Aynalı Barikatlar

Gerçek Hayat dergisi yazarlarından şair Murat Menteş yeni kitabını Şûle Yayınları arasında çıkardı: Aynalı Barikatlar (Mayıs 2003).

Eskiden edebiyat âleminde deva bulmaz bir tartışma vardı: Ne anlatıyor? Nasıl anlatıyor?

Önemli olan hangisi?

Tesbitimize göre tartışmanın alevi sönmüş; "Nasıl anlatıyor" davayı kazanmıştır. Böylece "incir çekirdeği ile uğraşanlar" bayram etti.

Murat Menteş yazdığını okutuyor. Evet zaman zaman şakağınıza bir ondörtlü namlusu dayandığını hissediyorsunuz ama, eh olacak o kadar (TV.'mizin son yıllarda en dökülen komedisi).

Merkezde abd-i âcizin fevkalade önem verdiği bir nane var: Yaşam biçimi (Herhalde Nuray Mert umumi istek üzerine bu konuda bir kitap yazacaktır. Yeni Şafak yazarlarından Şemsi Yücel saymış, gazetelerimizde 408 köşe yazarı varmış, herhalde bunların 368'i siyaset yazıyordur. 369'uncu olacağına birinci olmak yeğdir).

Ne demiştik: Yaşam biçimi. (Bütün dünyaya dayatılan en büyük tehdit)

Kanaatımca dünyada olup-bitenler (siyasî, iktisadî, kültürel, askerî v.b.) netice itibarı ile şu yaşam biçimi denilen nane etrafında odaklanıyor. (Bir de bunun Çağdaş Yaşam Biçimi var ki, ülkemizde zurnanın zırt dediği yerde duruyor).

Murat Menteş işte bu nanenin kökünü, gövdesini, yaprağını, kokusunu, rengini masaya yatırıyor. (Kitabı tam tarif eden tabirlerden biri "masaya yatırmak". Bu masa elbette ki ameliyat masası. Neşter atılacak, yarılıp-deşilecek, bakalım içinden neler çıkacak?)

Yazar bu babda merak unsurunu dik tutuyor, malumatı dozunda kullanıyor, teşbihi istiareyi denk getirip taşı gediğe koyuyor.

Misal: Kozmetik-estetik bahsinde Ajda Pekkan-Michael Jakson karşılaştırması.

Terör, piyango, yoksulluk, teknoloji, medya, estetik-kozmetik-şaka- vb. gibi modern hayatın labirentlerinde depolanan ne kadar mesele varsa (önemine binaen) hakkında düşünülmüş, araştırılmış, tahliller yapılmış olarak okura sunuluyor. Arada bir de başarısız bir hikâye görülüyor. Risk dozajı.

Bu yazıların adı konulacaksa umumi anlamda deneme denebilir. Lakin deneme kisvesine bürünmüş makaleler, mizah yazıları, fanteziler de var. (Üzüm tanelerine saklanmış sincaplar). Çok çekici epigraflarla süslü yazıların bazı bölümleri insanı gerçekten bilgilendiriyor. Bazı bölümleri taşıdığı ironiyle acı acı güldürüyor, bazı noktaları şaşırtıyor, şairliğini dahi bastıran nesir ustalığını ortaya koyuyor. Açıkçası yazdıkları da önemli, yazma biçimi de. Böylesine edebiyat dilinde kaymaklı-dondurmalı-ekmek kadayıfı denir (Duyanlar beri gelsin). Şu sütunda yer olsaydı da size piyango, yoksulluk veya makyaj bahislerinden bir bölüm aktarsaydım.

Ziyanı yok, onun yerine seçilmiş epigraflardan ikisini vereyim:

• Herkes biliyor zarların hileli olduğunu (Leonard Cohen) - Piyango bahsi.

• Hayatı masalsılaştırdık fakat kaostan korunamıyoruz. Halıyı uçurduk, indiremiyoruz; cini lambaya geri koyamıyoruz; sihirli değnek mucizevi biçimde kaçımıza saplandı (Cann Jester-Skandal Sefası)


9 Temmuz 2003
Çarşamba
 
MUSTAFA KUTLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED