T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A
Tarih 'Aralık 2004' ama öne çekebiliriz

Kopenhag bildirisinde Türkiye ile müzakerelerin başlatılması için 2004'ün Aralık ayı verildi. Gül ve Erdoğan, "Beklediğimiz bu değildi ama geç de olsa bir tarih var. Kızgınlık olmaz, ülkemiz için çalışmaya devam edeceğiz" dediler.

İngiltere Başbakanı Blair ve Danimarka Dışişleri Bakanı Möller, "Türkiye Aralık'tan önce de müzakerelere başlayabilir" derken, İngiltere Dışişleri Bakanı Straw, "Türkiye, Bulgaristan ve Romanya ile birlikte tam üye olacak" dedi.

Kopenhag Zirvesi'nin nihai bildirisinde Türkiye ile müzakerelerin başlatılması için 2004'ün Aralık ayı verildi. Başbakan Gül ve AK Parti lideri Erdoğan, bildiriyi, "Beklediğimiz bu değildi ama biz ülkemiz için çalışacağız" diye değerlendirirken, İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Möller, "Türkiye, Kopenhag Kriterleri'ni yerine getirirse 2004'ün ilk yarısında da AB ile müzakerelere başlayabilir" diye açıklama yaptı.

Müzakere için uygulama önemli

AB Kopenhag doruğu sonuç bildirisinde, 2004 Aralık'ta toplanacak AB liderlerinin, AB Komisyonu'nun raporu ve önerisi temelinde, Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterlerini karşıladığına karar vermesi durumunda, AB'nin Türkiye ile müzakereleri geciktirmeden başlatacağı kaydedildi.

Bildiride, AB'nin yeni Türk hükümetinin reformları sürdürme yönündeki kararlılığını memnuniyetle karşıladığı ve hükümetin bir an önce geriye kalan eksiklikleri, salt yasal düzenlemeler değil, uygulama açısından da tamamlaması gerektiğine dikkat çekildi.

Geciktirilmeden başlayacak

AB'nin 1993 yılında Kopenhag'da kabul edilen siyasi kriterlere göre üyelik için, aday ülkenin demokrasiyi garanti edecek istikrarlı kurumlar, hukuk üstünlüğü, insan hakları ve azınlıkların korunması konularını başarmasını beklediği ifade edildiği bildiride, şunlar kaydedildi: "AB, Türkiye'yi reform sürecini enerjik bir şekilde sürdürmeye teşvik eder. Eğer 2004 Aralık ayında toplanacak AB liderleri, AB Komisyonu'nun raporu ve önerisi temelinde, Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterlerini karşıladığına karar verirse AB Türkiye ile müzakereleri geciktirmeden başlatacaktır."

AB'nin mali yardımı artacak

AB-Türkiye Gümrük Birliği'nin genişletileceği ve derinleştirileceği belirtilen bildiride, AB'nin Türkiye'ye katılım öncesi mali yardımını önemli bir ölçüde artıracağı, 2004 yılından itibaren bu yardımın bütçede katılım öncesi harcama başlığı altında yapılacağı kaydedildi.

Türkiye dönüşü olmayan süreçte

AB doruğu sonunda yayınlanan sonuç bildirisine ek olarak, "Tek Avrupa" başlıklı bir belge sunuldu. Türkiye'yi rahatlatan ek belgede, genişleme süreci, "Türkiye'yi de kapsayacak dönüşü olmayan bir süreç" olarak niteleniyor. AB'ye üye 15 ve yeni üye olacak 10 ülkenin imzalarının yer aldığı belgede, Türkiye'nin üyeliğine yönelik bir sonraki adım konusunda alınan karardan memnuniyet duyulduğu ifade ediliyor.

Chirac'a tepki

"Türkiye bize şantaj yapıyor" diyen Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ı da eleştiren Gül, Blair'e, "Asıl şantajı Chirac yapıyor. Hükümet ve resmi çevrelerden Fransa'ya karşı tavır yokken toplantıyı 'Türkiye bize şantaj yapıyor' diye etki altına almasına ve yönlendirmesine çok üzüldüm. Esas şantaj, toplantıyı baskı altına alıp yönlendirmektir" diye konuştu. Blair de bunun üzerine, "Bunu söylediğiniz çok iyi oldu. Bunu toplantıda anlatacağım. Türkiye'yi savunup, elimden geleni yapacağım" dedi.

Gül ve Erdoğan diplomasisi

Başbakan Gül ve AK Parti lideri Erdoğan, dün son ana kadar Zirve'ye katılan önemli liderlerle temas halinde oldular. İki liderin dünkü temasları özetle şöyle gelişti: Sabah saatlerinden Başbakan Gül'ü arayan İngiltere Başbakanı Tony Blair, taslak metin hakkındaki düşüncesini sordu. Daha sonra Başbakan Gül ve AK Parti lideri Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ile Bella Center'da Türkiye saati ile 13.50'de bir araya geldi. Bir saat süren görüşmede, Gül'ün, Chirac'ın tavrının Türkiye'yi üzdüğü mesajını verdiği öğrenildi. Chirac'ın, Türkiye'nin, ABD'yi AB'ye baskı yaptırmasını eleştirerek, "Avrupa hukukuna saygı göstermek yetmez, kibar ve medeni de olmak gerekir" dediği gazetelerde yer almıştı. Chirac ve Schröder ise görüşmede, Gül'e, Türkiye konusunda ellerinden gelenin en fazlasını yaptıklarını söylediler ve bunun Türkiye lehine çok olumlu tarihi bir görüş olduğunu ileri sürdüler.

 
'Yılgınlığa düşmeyeceğiz'
AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, AB'nin kararı ile daha yoğun ve sıcak bir döneme girildiğini belirterek, "Bu yolda yorgunluğa düşmeyi ayıp kabul ediyoruz" dedi.
Blair: Daha önce de başlayabilir
Klerides'in son dakika oyunu
Kıbrıs sorununun çözümüne zemin hazırlamak amacıyla Türk heyeti tarafından sunulan iyi niyet belgesi karşılıksız kaldı. Rum lider Klerides son ana kadar beklettiği belgeyi imzalamaktan vazgeçti.
Denktaş: Baskı yapmayın planı müzakere edelim
Hastaneden taburcu olan Denktaş'ı dün, DSP lideri Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit ile CHP lideri Deniz Baykal, YTP lideri İsmail Cem, BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve ATO Başkanı Sinan Aygün ziyaret etti.
Anayasa paketi tamam
Anayasa'nın 67, 76 ve 78. maddelerini değiştiren paketin tamamı, TBMM Genel Kurulu'nda 18 ret oyuna karşılık 440 oyla kabul edildi. Paketin üç maddesi de çok az sayıdaki red oylarına karşılık CHP'nin desteğiyle kabul edildi.
DYP'de kongre öncesi yoğun kulis
Kopenhag'da tarih yazıldı
Baykal: Denktaş, hükümetle aynı paralelde
'Kıbrıs pazarlık konusu olmaz'
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Denktaş'ı ziyaret etti. Ziyaretinden sonras bir açıklama yapan Ecevit, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinde Kıbrıs meselesinin pazarlık masasına konulamayacağını belirterek, "Kıbrıs konusu, aslında AB'yi ilgilendirmez. Kıbrıs, pazarlık masasına katiyen konulamaz. AB üyesi ülkeler, Türkiye'yi er ya da geç içlerine sindirecekler" dedi.
TBMM'nin şişirilen kadrosu azaltılacak
TBMM Başkanı Bülent Arınç, yıllardır siyasi partilerin kadrolaşmaya giderek büyük bir KİT haline getirdiği Meclis'i küçültmeye hazırlanıyor. Arınç'ın Hindistan gezisinden sonra düğmeye basacağı belirtiliyor. 550 milletvekili bulunan Meclis'te 3 bin 950 personel çalışıyor. Personelin 3 bin 350'si Merkez'de görev yaparken 600'ü ise İstanbul'da Milli Saraylar'da çalışıyor. Meclis'te çalışan personelin yüzde 30'u emeklilik süresini doldurmuş durumda. Ancak daha fazla para alabilmek için çalışmaya devam ediyorlar. TBMM personelinin 2 bin 800'ü kadrolu, 50'si sözleşmeli, 600'ü geçici görevli, 500'ü de mevsimlik işçi statüsünde.
14 Aralık 2002
Cumartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED