Dr. Asma Afsuriddin 25 yıldır ABD'de yaşıyor. Afsuruddin, Notre Dame Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapıyor. Doç. Dr. İbrahim Özdemir ise Ankara Üniversitesi'ndeki görevine devam ederken, İslâm'ı anlatması amacıyla bir üniversite tarafından ABD'ye davet edildi. Afsuriddin ve Özdemir "Risale-i Nur Işığına Küreselleşme ve Ahlâk" konulu sempozyumda sorularımızı cevaplandırdı.

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. İbrahim Özdemir, bir süre önce İslâm dersleri vermesi için Amerika'ya davet edildi. Yeni Şafak'a konuşan ve bugün Harford Seminary'de İslâm'ı anlatan Özdemir, 11 Eylül'ün ardından Amerika'daki sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin İslâm'ı öğrenmek için büyük bir çaba içine girdiğini söyledi.

İslam inceleniyor

Özdemir, "ABD'li bilim çevreleri, 11 Eylül saldırısının ardından medyadan yansıyan İslâm'ı sorgulamaya başladı. İslâm'ı öğrendikçe medyadan yansıyan tek yönlü bilgilendirmenin yanlışlıklarla dolu olduğunu gördüler. Amerika, İslâm'ı yeniden keşfetti" dedi.

Amerikan Din Akademisi'nin her yıl yapılan toplantılarında daha önce İslâm'la ilgili herhangi bir faaliyet olmadığına dikkat çeken Özdemir, bu yıl ise İslâm'a ilişkin birçok oturum düzenlendiğini ve onlarca bildiri sunulduğunu kaydetti. Bu çerçevede birçok üniversitede İslâm'la ilgili dersler açıldığını dile getiren Özdemir, "Bu derslerin Müslümanlar tarafından verilmesi isteniyor" dedi.

ABD'de 5 bine yakın üniversite ve bu üniversitelerin büyük çoğunluğunun özel üniversiteler olduğunu hatırlatan İbrahim Özdemir, "ABD'de devletin resmi görüşünü halk ve üniversitelerin İslâm'a bakışı ile karıştırmamak gerekiyor. Ben, derslerimde çeşitli materyallerden, Kur'ân, ezan örneği veriyor ve İslâm'la ilgili videolar gösteriyorum" diye konuştu.

Dr. Asma Afsuriddin ise ABD'de, daha önce Amerikan tarihinde görülmemiş bir şekilde İslâm'a ve Müslümanlara karşı bir ilgi olduğunu söyledi. Afsuriddin, "Bu intibalar olumlu ya da olumsuz olsun, İslâm her şekilde ilgi odağı oldu. İnsanlar, İslâm'ı öğrenme ihtiyacı duydular. Araştırdıkça, Müslümanların yalnızca Araplardan ibaret olmadığını, Müslümanların çoğulculuğa önem verdiğini gördüler" dedi. Afsuriddin, 11 Eylül'den müslümanların tamamını sorumlu tutmanın yanlış olduğu şeklindeki kanaatin de gittikçe yaygınlaştığını söyledi.

11 Eylül'ün ardından milliyetçilik duygularının yükselme gösterdiğini hatırlatan Afsuriddin, Müslümanlarla ilgili şüphe, izleme ve gözlem altında tutma olaylarının artmasının Müslümanların hayatını zorlaştırdığını belirtti. Özellikle Arap ve Afrika kökenli Müslümanların iş taleplerinin reddedildiğini, birçoğuun işlerine son verildiğini ifade eden Afsuruddin, "Tüm bu olumsuzluklar İslâm adına eşsiz bir fırsat doğurdu. 11 Eylül'den önce, namaz kılmayan, oruç tutmayan Müslümanlar, yaşantı olarak hiçbir farklarının olmadığı Amerika halkı tarafından dışlanınca, tekrar kendi kimliklerini keşfetmeye, namaz kılmaya ibadetlerini yapmaya başladılar" şeklinde konuştu.

RECEP YETER / İSTANBUL

« Geri Dön