İstanbul'da, minibüs taşıma ücretlerine yapılması planlanan zam, İstanbul Valisi Erol Çakır'ın itirazına rağmen uygulamaya konuldu. Peki Valiliğin itirazı bir anlam ifade etmiyor muydu ki zam uygulamaya konuldu?

Konuyla ilgili olarak görüştüğüm İstanbul Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanı Koray Öztürk, minibüsçü esnafın yaklaşık 10 aydır zam almadığını vurguluyor. Bu uzun zaman diliminde neye zam gelmedi ki? Akaryakıt zamlarından tutun da dövize endeksli olan lastik fiyatlarına, işçilik ve tamir ücretlerine kadar herşey yüzde 50-100 arasında zamlandı.

Bu durumu Başkan Öztürk, "En son zam yaptığımızda mazot 650-700 bin liraydı şimdi 1 milyon 100 binlerde. İşin içinden çıkılır gibi değil" diyerek özetliyor.

Yüzde 25 zammı İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin aldığını ve kendilerine tebliğ edildiğini anlatan Öztürk, "Bize gelen talimat doğrultusunda zammı uyguluyoruz. Valiliğin muhatabı, Odalar Birliği'dir. Mahkeme aleyhimize sonuçlanırsa, karara uyarız" diyor.

Tarafların açıklamaları, konuyu aydınlatmaya yetmiyor. Haklı kim, suçlu kim?.. Ülkeyi IMF politikalarına mahkum ederek benzin fiyatlarını iki kat artıran devlet mi, ayaryakıt zammıyla geliri eriyen minibüsçüler mi, yoksa 'vatandaşımı pahalı taşıtmam' deyip, zammı reddeden Valilik makamı mı?.. Suç kimin olursa olsun, cezayı çekenin vatandaş olduğu kesin.

YILMAZ YILDIZ

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu