T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Demokrasi oturana kadar lider sultası şart!

Herkes şikâyet ededursun, açık seçik söylüyorum ki, ben lider sultasından yanayım.

Lider ne derse o olur!

Seçimde listeler ona göre hazırlanmalıdır.

Lidere karşı gelen, ondan farklı düşünen kişiler listeye girmemelidir.

Listeye girse bile, seçilemeyecek sırada yer almalıdır o türdeki aykırı ayrık otları.

Meclis'te de, parti içinde de kararlar liderin görüşleri doğrultusunda alınmalıdır.

Lider sultasına karşı olanların dolduruşuna gelip hemen itiraz etmeden önce bir sorun bakalım, niye?

*

Kolay mı lider olmak?

Dört beş kişilik bir aile içinde bile reislik yeterince zorken, yüzlerce bilemedin onlarca milletvekilinin bulunduğu bir siyasi partide liderliği başka türlü nasıl yürütürsün?

Her biri ayrı telden çalarsa, her kafadan bir ses çıkarsa, partide ne düzen kalır, ne dirlik!

Ne âhenk kalır, ne birlik!

Ve hatta ne de beraberlik!

Kim, hangi kararı, neye göre alacak, neye göre verecek?

Zaten kararlar alınır mı, verilir mi; orası bile belli değil memlekette.

Daha ona bile bir karar alamadık; yok veremedik yani belki de.

*

Bakın tekrar belirtiyorum, lider olmak kolay değil.

Bir kişi, nasıl lider olur?

Her isteyen liderlik koltuğuna oturabilir mi?

Bir düşünün, o süreci bir hesap edin.

Kaç fırın ekmek yemek gerekir, kimbilir!

Onun -genel başkanın- liderliğini kabul ediyorsan, sözüne de uyacaksın.

Karşı çıktın mı sonucuna katlanırsın.

Beğenmeyen, gider kendi partisini kurar, kendisi lider olur.

(Artık, yüzde bir mi oy alır, binde bir mi, orası ayrı dâvâ.)

İsmail Cem, nasıl lider oldu sanıyorsunuz?

Muhsin Yazıcıoğlu, Tayyip Erdoğan, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit...

Sayalım...

Besim Tibuk, Sadettin Tantan, Doğu Perinçek, Tansu Çiller...

Her bir liderin liderlik sürecini ayrı ayrı ayrı inceleyin, üç aşağı beş yukarı aynı sonuçlara ulaşırsınız.

Uzun lafın kısası, taze kaymak isteyen, cebinde manda taşır.

*

Bu memlekete demokrasi nasıl ki "ekstra larç" ise, partilerimize de parti içi demokrasi öyledir.

Yok öyle değil derseniz, yani fikriyatınıza göre demokrasi bu memlekete cuk oturuyorsa, partiler içinde de olsun varsın...

O takdirde lider sultasına hemen son verilsin.

Yalnız, daha önce söyleyin bakalım, demokrasi "ekstra larç" mı, değil mi?

Demokrasi bütün kurum ve kuruluşlarıyla cuk oturuyor mu, oturmuyor mu?

Açık seçik sorduğumuzu, açık saçık anlamadan bir cevaplayan çıkarsa memnun oluruz.

Hem de son derece!

İSTANBUL'UN TEPELERİ

- İstanbul kaç tepe üzerine kurulmuştur?
- Yedi tepe üzerine hocam.
- Say bakalım.
- Birinci tepe, ikinci tepe, üçüncü tepe, dördüncü tepe, beşinci...
- Tamam tamam, kes! Otur yerine!

SEÇİMİN BELİRLEYİCİ UNSURLARINDAN BİRİ

Kendisi hapiste, fikri iktidarda olmakla; kendisi iktidardayken fikri hapiste olmak arasındaki dayanılmaz çelişki üzerine düşünenler, önümüzdeki seçimde yine etkili olacak.

OY'UN KISTASI

"Lafa değil, işe oy verin!" diye yazıyor ANAP'ın gazetelere verdiği ilanda. Yanında da Mesut Yılmaz'ın resmi.

Hiç endişeniz olmasın, aynen dediğiniz gibi olacak.

Kara koyun, ak koyun ne varsa 4 Kasım sabahı net bir şekilde ortaya çıkar.

GÜNÜN SÖZÜ

Herkesin alnında gizli hüzünleri görülebilseydi, kıskandığımız niceleri, âniden aslında acınacak kimseler olurlardı. (İtalya)


2 Ekim 2002
Çarşamba
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED