E-posta ile tarafıma gelen yolsuzluk iddiasını yetkililerin ilgisine sunuyorum. Vurgun ve soygun düzenine karsı yapmış olduğunuz mücadeleyi destekliyor ve başarılarınızın devamını diliyoruz. Bizler T. D. İ. Şehir Hatları'nda çalışan bir grup memuruz.

Sizi Şehir Hatları'nda dönen suiistimal ve yolsuzluklardan haberdar etmek istedik, umarız ki bu konunun üzerine gider ve aydınlanmasını sağlarsınız. Şehir Hatları İşletmesi'nde çalıştırılan arabalı ve yolcu gemilerinin büfelerinin işletilmesinde dönen çok büyük yanlışlıklar Şehir Hatları İşletmesi'ni ciddi biçimde zarara uğratıyor.

Ş. H. İ.'de faal olarak 60'a yakın yolcu ve arabalı gemi çalışmaktadır, bu vapurların büfeleri 1999'a kadar kapalı zarf ihale usulü ile ihale ediliyorlardı 1999 yılında bu ihaleler yapılmadı ve cüzi bir artışla eski işletmecilerinde kaldı, şu anda aldığımız duyumlara göre bu ihaleler tekrar %10'luk bir artışla eski işletmecilerine bırakılacak.

Mevzuata göre büfe ihaleleri iki yılda bir yenilenir, yapılan ihalenin ilk yılı ihale bedeli üzerinden, ikinci yıl ise %40 artırımla devam eder ve üçüncü yıl tekrar ihale edilir.

Bu yıl yapılması gereken yeni ihale şu anda tekrar ertelenmeye çalışılıyor, eğer birisi bu haksızlığa dur demese devlet büyük zarara uğrayacak.

Prof. Dr. Ata Nutku adlı arabalı vapur tek yapılan ihalesinde 17 milyar+%18 KDV ile ihale edildi, bu gemiye benzer bir gemi şu anda halen 3 milyar civarında bir kira ödemekte. 2000 yılında Kaptan Şefik Ğöğen adlı arabalı vapur 23 milyar+%18 KDV ile ihale edilmiştir. Yukarıdaki örneklerden de anlaşılacağı gibi zamanında yapılmayan ihalelerden Ş.H. İşletmesi'nin kaybının ne kadar fazla olduğu görülmektedir.

Basit bir hesapla Ş.H.İ.'deki yapılmayan ihalelerin maddi boyutunu yan tarafta görebiliriz.

Yan tarafta verdiğimiz örnekler ışığında Ş.H.İ.'de yapılan yolsuzluğun boyutlarını sizin takdirinize sunuyoruz.

Ş.H.İ. şu anda büfe kira gelirleri yaklaşık 100 milyar iken bunun yeni bir ihale ile 300-350 milyar kira bedeline çıkarılması mümkündür. Bunun neticesinde kurum yıllık 2 trilyon civarında zarara uğratılmaktadır.

BÜFE İHALELERİNİN MADDİ BOYUTU

1.18 arabalı vapur mevcuttur. Bir arabalı vapur büfesinden yaklaşık 3 milyar kira alınıyor, yeni bir ihale ile 15-20 milyar arası bedelle kiraya verilmesi mümkündür.

2.18 adet motorlu yolcu gemisi mevcuttur. 1 geminin kira bedeli su anda 1 milyar civarındadır, yeni bir ihale ile 3 milyar civarında ihale edilmesi mümkündür.

3.11 adet ekspres tipi yolcu gemisi mevcuttur. 1 geminin kira bedeli yaklaşık 1.5 milyar civarındadır, yeni bir ihale ile 4 milyara ihale edilebilir.

4.6 adet küçük tip motorlu gemi mevcuttur ve şu anda 600 milyon kira ödemektedir, ama gerçek değeri 1-1. 5 milyar civarındadır.

Tarım Bakanı'na baskı soruları

İstanbul Milletvekili Mustafa Düz, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı' nın çalışmaları ile ilgili her türlü broşür, kitapçık ve dergilerin hazırlanış ve basılışını bir yazılı önerge ile TBMM'ye taşıdı. İddialara göre bakanlığın baskı ve hazırlama imkanları yok sayılmış, birileri kollanmış, Başbakanlık tasarruf genelgesi delinmiş ve baskı işleri pahalıya yaptırılmış.

Aynı olay ile ilgili SoE.Gıda Ürünleri San.Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Aykut Ferah imzalı ve 22. 05. 2002 tarihli ulaşan bir belgede de:

"TC. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nın çalışmaları ile ilgili her türlü broşür, kitapçık ve dergi; önceki unvanı Medyapol Reklam Prodüksiyon Organizasyon Yayıncılık Araştırma Ticaret Limited Şirketi olan ve bu unvanı 04 Nisan 2000 tarihinde On Reklam Ajansı, Prodüksiyon, Araştırma, Organizasyon, Yayıncılık Ticaret Limited Şirketi olarak değiştirilmiş bulunan şirket tarafından hazırlanıp basıldı.

Bu şirketin (unvan değişikliğinden önceki) ortaklarından biri Sn. Hüsnü Yusuf Gökalp'in akrabası Mehmet Serkan Gökalp'ti ve Sn. Hüsnü Yusuf Gökalp'in bakanlık görevine başlamasından kısa bir süre sonra 03. 03. 2000 tarihinde ayrılarak hissesini bir başkasına devretmişti.

Bu broşür, kitap ve dergilerin bedelleri yine bakanlık ve genel müdürlük tarafından finanse edilmişti. Baskılar tamamen 1. sınıf kuşe kağıda ve tam renkli olarak gerçekleştirilmişti. Bu üstün nitelikli baskı, genelgede ön görülen ekonomik nitelikli baskının üç katı maliyetteydi ve TC. Başbakanlık Personel Genel Müdürlüğü'nün tasarruf ilkelerine uymamaktaydı" denilmektedir.

Ayrıca Mehmet Serkan Gökalp'in Limited Şirket'teki hissesini Hakkı Erzurum'a devrinin noter sözleşmesi ve Medyapol Şirketi'nin On Reklamcılık Şirketi oluşu ile ilgili Ana Sözleşme Tadil Tasarısı da tarafıma ulaşmıştır.

Tarım Bakanı'nın bu belgeli iddialara vereceği cevap merakla beklenmektedir.

Bahçeli ve Yılmaz 'a çağrı

Başbakan Bülent ECEVİT' in rahatsızlığı nedeniyle Türkiye' de Başbakanlık makamı uzun süredir boş bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğundan bu yana böyle bir durum yaşamadı. Çok önemli gelişmeler yaşanırken, tarihî kararlar alınırken Başbakan, yardımcıları, bakanları ve hatta kendi partisinin milletvekilleri ile bile görüşememektedir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Ecevit bir türlü Başbakanlığı bırakmayı düşünmemektedir. Bu durumda Prof. Dr. Turgut Zileli ve Prof. Dr. Mehmet Haberal, millete karşı sorumludurlar.

Başbakan'ın rahatsızlığı nedeniyle gelişen olumsuzlukların esas sorumluları iki profesörden ayrı olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve ANAP Genel Başkanı A. Mesut Yılmaz'dır. İki genel başkan 'hükümete verdiğimiz desteği çekiyoruz' deseler, ülkenin yeni bir başbakan kazanmasının önünü açsalar tarihe takdirle geçerler. Her iki genel başkanın bu yazımı bir çağrı olarak değerlendirmelerini bekliyorum.

Seçim ittifakı arayışları

Türkiye seçim havasına girmeye başlar başlamaz, ülke barajını aşma sorunu olan partiler çözüm yolunu seçim ittifakı yapmakta buldular. Kulislere göre;

*DYP-ATP-BBP-YDP ,
*ANAP-SHP-HADEP,
*ANAP-DSP,
*DYP-LDP-DP,
*SP-BBP,

şeklindeki seçim ittifakları en çok konuşulanlardır. Seçim ittifakı iddialarında, AK Parti ve CHP'nin olmadığı dikkati çekmektedir.

Değişim desteklenmelidir

Genel koordinatörlüğünü yaptığım Başkent Değişim Grubu'nun, Türkiye Değişim Oscarları Onur Belgesi verilmesi nedeniyle tertiplediği kokteyl Ankara Birlik Mahallesi'ndeki TESK Hotel'de 12 Haziran 2002 günü saat 20. 00 da yapılacaktır.

Yolsuzlukla mücadele ederken yolsuz kaldık

Kemalettin Ertan; Niğde İli Bor İlçesi'nde ikamet eden bir TEDAŞ emekli işçisi olup, kendi ifadesine göre yolsuzlukla mücadele ederken, yolsuz kalan bir duyarlı vatandaştır. 1 Haziran 2002 günü evime kadar gelip 103 sayfa belge ve dilekçeyi değerlendirmem için teslim etmiştir. Emekli parasının bir kısmını yolsuzlukla mücadeleye ayıran yolsuzlukla mücadelenin kahramanı olan Kemalettin Ertan'ı kutluyor ve saygı duyuyorum. Ertan'ın 21. 04. 2002 tarihli "Yüksek Hakimler Savcılar Kurulu Başkanlığı'na" verdiği dilekçesinin bir bölümünde;

" Sayın başkanım ve saygıdeğer hakimlerim.

. . . . Anap İl Başkanı Ünal Mandacı aynı zamanda Bayındırlık sanıklarındandır. Kooperatif üyelerinin paralarını dolandırıp kaçmıştır. Halen dört yıldır kaçak ve yakalanmamıştır..." denilmektedir. TEDAŞ Niğde'de yapılan yolsuzlukların üstüne giden Kemalettin Ertan, ANAP İl Başkanı Ünal Mandacı'nın yakınlarının adının karıştığı TEDAŞ yolsuzluklarının üzerine gittiğini, devlete trilyonlar kazandırdığını ve kendisinin susturulmak istendiğini ve bu nedenle hakkında tazminat davası açıldığını, davaya bakan hakimin, Ünal Mandacı'nın site komşusu olması nedeniyle konuyu Yüksek Hakimler Savcılar Kurulu'na götürdüğünü iddia etmektedir. Kim haklı haksız bağımsız mahkemeler karar verecektir. Olayın bizi ilgilendiren boyutu, Kemalettin Ertan'ın 103 sayfalık belge ve bilgiye dayalı iddialarının içinde TEDAŞ-siyaset ve bazı yargı mensuplarının olması ve bu nedenlerle yolsuzlukla mücadelenin her alanda ve bir sistem sorunu olarak ele alınarak yapılması gerçeğidir.

TEVFİK DİKER

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu