Trakya Üniversitesi (T.Ü) Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmet Pekmezci, Türk toplumunda ilaç kullanmaya aşırı düşkünlük olduğunu belirterek, "Türkiye'de Avrupa ülkelerinin iki katı ilaç savurganlığı var" dedi. Pekmezci, en ufak bir rahatsızlıkta dahi hemen ilaca sarılmanın yanlış olduğunu söyledi.

İlaçların bileşiminde, hastalığı iyileştirici unsurların yanında, yan etkisinden kaynaklanan hasarlar da oluşabileceğini ifade eden Prof. Dr. Pekmezci, şunları kaydetti: "Türk toplumunda ilaç kullanmaya aşırı düşkünlük olduğu gibi, Avrupa ülkelerinin iki katı ilaç savurganlığı var. Yapılan araştırmalara göre, leblebi gibi ilaç kullanıyoruz. İlaç, vücuda giren yabancı bir maddedir. Vitamin, antibiyotik ve ağrı kesici grubundan olan ilaçları rastgele alıyoruz. En basit bir ağrı kesici dahi, doktor tarafından yazılmadıkça kullanılmamalıdır. Özellikle bir sağlık güvencesi olan SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'lularda ilaç savurganlığı üst düzeyde. Evlerini ilaç deposuna çeviren bu insanlar, kendilerine yarar yerine zarar verirken, ülke ekonomisini de olumsuz yönde etkiliyorlar."

"3. ilaç sorgulanıyor"

Doktor reçeteye 2 ilaç yazdığında, hastanın bu durumdan memnun olmadığını ifade eden Prof. Dr. Pekmezci, "Avrupa'da ise 3. ilaç yazılırsa, eczacı doktoru telefonla arayarak (Neden 3. ilacı yazdın?) diye sorar. Fazla ilaç kullanma, hastalığı iyileştirmez" dedi. Ülkede ilaç savurganlığının önüne geçilmesinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Pekmezci, doktorların da alt düzeyde ilaç yazma uygulamasını başlatması gerektiğini bildirdi.