Yazının başlığını bir gazetenin başlığından türetiyorum: "Yine 'soykırım' demedi" (Radikal, 25 Nisan). Ne oluyoruz, kim "yine" ne demedi? Kim olacak, "ABD Başkanı George W. Bush, Ermeni lobisinin baskısına rağmen, bu yılki 24 Nisan açıklamasında da 'soykırım' sözcüğünü kullanmadı." İyi bari, bu yıl da atlattık sayılır!

Peki ABD Başkanı Bush, bu yıl Ermeni Tehciri'nden söz ederken hangi ifadeyi kullanmış? Bush, bu yıl "korkunç bir trajedi"demekle yetinmiş... İyi bari, "soykırım" sözcüğünü atlattık ya, gerisi kolay... "Korkunç trajedi"? Hiç fena değil, altından kolaylıkla kalkılabilir...

Haberin yayımlandığı gün Hürriyet'ten Oktay Ekşi de başyazısında bu konuyu gözden geçiriyordu. Ekşi de, "Anlayana" başlıklı yazısına Bush'un bu yıl ne diyeceği yolundaki beklentiyi hatırlatarak başlamış: "Der mi demez mi tartışmaları sürerken ABD Başkanı George W. Bush 24 Nisan'ı dört gözle bekleyen Ermenileri yine üzdü, çünkü '1915'te Türkler Ermeniler'e karşı soykırım (genocide) uyguladı' demedi." Bu yorum da iyi; aslında aşağı yukarı aynı yorum: Bu yılı da kazasız belasız atlattık! Ekşi, yazısının bu ilk paragrafının altına parantez içinde şu notu da eklemiş: "(Dikkat! Toplukıyım yani massacre'dan söz etmiyoruz.)"(!) Yani, demek istiyor başyazar, yanlış anlaşılmasın, "toplukıyım yani massacre"dan da söz etse bile o kadar sorun teşkil etmezdi; yeter ki "soykırım" demesin!

Hürriyet'in başyazarının Bush'un Ermeni Tehciri'ni nitelemek için kullandığı sözcüklere özel bir ilgisi olduğu anlaşılıyor; üşenmeden geçen yılın "sözcüğü"nü de hatırlatıyor: "Gerçi geçen yıl kullandığı annihilation (yok etme) kelimesi daha hafif miydi derseniz, o tartışılır. Ama yine de uluslararası hukuk yönünden önemli olan genocide kelimesidir." Yani sonuç olarak, bu yıl işler daha iyi... Bu yıl "yok etme" sözcüğü bile kullanılmıyor ve "korkunç trajedi" denmekle yetiniliyor...

Hadi madem ki başyazar soruyor ("Gerçi geçen yıl kullandığı annihilation (yok etme) kelimesi daha hafif miydi derseniz, o tartışılır.") biz de tartışalım: Evet Ekşi yanılmıyor; "annihilation" sözcüğü "genoside" sözcüğünden, "korkunç trajedi" sözcüğü de "annihilation" sözcüğünden daha "hafif"... Üstelik "annihilation" sözcüğü de "Massacre"dan (yani toplukıyım) daha "hafif"... İyi bari; görülen o ki, Başkan Bush, gelecek yıl belki de sadece"trajedi" demekle yetinecek... Ne mutlu bize...

Görüyorsunuz değil mi? Tarih'ten (tarihinden) korkan bir ülkenin medyası işi sonunda nereye vardırdı, görüyorsunuz değil mi? Sözcüklerden sözcük beğeniyor ve  "Aman bu yıl da 'korkunç trajedi' ile atlattık!" diye neredeyse etekleri zil çalıyor... Bir ülkenin medya dünyası için ne kadar vahim bir durum... Belli ki bu medya dünyası hâlâ, bir bireyin ya da toplumun farketmez, kendi tarihiyle ciddi bir biçimde "yüzleşmeden" de mutlu olabileceğine inanıyor! Ne kadar saf, "naif" bir medya dünyası bu böyle... Her yıl 24 Nisan'da bütün dikkatini "Başkan Bush"un ağzından çıkacak sözcüğe teksif etmiş; sevinecek ya da üzülecek; bir yıl öncesiyle karşılaştırmalar filan yapıp "Bu yıl da yırttık!" diyerek "mutlu" olacak... Bakın bakın... Bu yıl sadece "korkunç trajedi" olarak nitelenmesi karşısında olsa olsa sevinilir...

"Soykırım"sözcüğünün tanımı konusunda giderek hepten uzman kesilen Türkler'in tezlerinden habersiz olduğumu sanmayın. Bu kavramın tanımlarından, yol açtığı hukuksal sorunlardan filan herkes kadar benim de haberim var... Ama bu başka bir şey,"Yine 'soykırım' demedi" diye sevinmek ise bambaşka bir şey...

Bana göre, medya dünyamızın ve onun ruh halini paylaşan diğer dünyalarımızın kendilerine herşeyden önce şu soruyu sormaları gerekir: "Tarihimin bu sayfasına ben nasıl bakıyor, ben ne diyorum?" Değil mi ya... Bu dünyada "Başkan Bush"un dedikleriyle uğraşarak kim yolunu bulmuş ki sen de bulacaksın!

KÜRŞAD BUMİN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu