|
|
Yarışma demeye şahit lazım
Bir zamanlar ATV'deki 'Seç Bakalım'ı sunan, şimdilerde de dizi oyunculuğuna soyunan Erhan Yazıcıoğlu, sunuculardan yalnızca Kenan Işık'ı beğeniyor; o da kusurlar bularak... Uzun zamandır ortalarda görünmeyen Erhan Yazıcıoğlu, yeni dönemde yeni dizilerle döndü. Ünlü tiyatrocu, TGRT için çekilen 'Şemsi Paşa Pasajı' adlı bir komedi ve atv için çekilen 'Yeter Anne' adlı adaptasyon durum komedisinde rol alıyor. Kandemir Konduk'un yazdığı 'Medya Medya Nereye' adlı tiyatro oyununda da rol alacak olan sanatçı, 2 senedir 20'nin üzerinde dizi teklifi aldığını ancak ortalığın durulmasını beklediğini söylüyor. Ortalık duruldu ve birtakım şeyler yerine mi oturdu, yoksa Erhan Yazıcıoğlu mu kenarda oturmaya dayanamadı bilinmez ancak Yazıcıoğlu iki diziyle döndü.
Sponsorunla gelKenara çekildiği dönemde boş durmamış Erhan Yazıcıoğlu. Yeni projelerle televizyonlara başvurmuş ancak, projelere yatırım yapan olmamış. Ya 'Sponsorunla gel', ya da 'Paramız yok. Programa başla, reyting alırsa veririz' denmiş. Yazıcıoğlu da buna tepki gösteriyor ve "Bu saatten sonra spor yapacak halim yok. Bunca yıl çalıştıktan sonra kenarda bekledim" diyor. "KENAN IŞIK İYİ AMA HALKA SICAK YAKLAŞMALI" Geçtiğimiz yıllarda atv ekranında yayınlanan 'Seç Bakalım' adlı yarışma programının sunuculuğunu yapan Erhan Yazıcıoğlu, TV dünyasından uzak, dinlenirken yapılan işlerle birlikte, 'yarışma demeye bin şahit lazım' dediği yarışma programlarını da izlediğini söylüyor. Bir tek Kenan Işık'ın sunduğu Kim 500 Milyar İster adlı yarışmayı başarılı bulan Yazıcıoğlu, Kenan Işık'ın halka biraz daha sıcak yaklaşması durumunda programın daha da iyi olacağını kaydediyor. Kenan Işık'ın sunduğu yarışmanın dışında, En Zayıf Halka'dan Çarkıfelek'e kadar bütün yarışmalara dokunduran Yazıcıoğlu, şöyle devam ediyor: "Ekranlardaki yarışmalara yarışma demeye bin şahit lazım. Hepsi de insanları ya gülerek, ya da yererek aşağılıyor. Bir sunucu utanmasa küfür edip tokat atacak. Böyle tavırlı bir sunucu olur mu? Bazıları da tam anlamıyla işin suyunu çıkarmış durumda. Gerçi onlar artık programlıktan da çıktı ama ne yazık ki halkın takdiri o yönde. O yönde olduğu sürece de onlar ayakta kalacaktır."
KÜLTÜR DÜNYASINDA BİR GEZİNTİsTV'nin beğenilen analiz programlarından biri olan Prizma'da, bu hafta kültür mirasımızın temel kaynakları konuşuluyor. Kültür coğrafyasındaki yolculuğuna devam edecek olan programda bu hafta, bütün düşünce ve birikimlerimiz, anlayış tarzlarımız, sosyal ve siyasal tavırlarımız, örflerimiz, adetlerimiz kısaca bütün varlığımızın konuşlanma alanları, bu alanların tanımları ve kimlik bilgilerine göz atılıyor. Uzlaşma ve ayrışma sahalarına barış güvercini uçurulacak olan programda farklılıkların zenginlikleri ortaya konacak. Prizmaya Prof. Dr. Ümit Meriç, Prof. Dr. Mustafa Erkal ve Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç katılıyor ve kültür dünyasında gezintiye çıkarıyorlar izleyenleri... Stv / 22.30 SEYRİ ŞAHANE Bu tartışmalar artık sıkıyor Söz yine Havva Setenay İlhan'da: "2002'nin UNESCO tarafından Nazım Hikmet Yılı olarak kabul edilmesiyle, Nazım tartışmaları alevlendi. Edebi açılımı olan kaliteli programlarda konuşulmak yerine aşklarıyla gündeme gelen Nazım hakkında yıllardır öne sürülen 'ülkesinden kaçıp başka bir ülkeye iltica eden vatan haini' iddiaları artık gına vermeye başladı. Bu ülkede banka hortumcuları, vergi kaçakçıları, hırsızlar, dolandırıcılar devlet nezdinde itibar görürken, öyle ya da böyle ilhamını bu topraklardan alan bir şairin vatan haini olarak görülmesi ve Necip Fazıl'la kıyaslanması, iki şairin de ruhunu rencide edecek bir tutum. 11 Eylül saldırısından önce Amerikan vatandaşı olmak için binlerce insanın ABD konsolosluğuna başvurduğunu, krizin yükünü çekmek istemeyenlerin Avrupa ülkelerinden birine kapağı atabilmek için can attığını hepimiz biliyoruz. Bugün insanlar kendi isteğiyle bu ülkeyi terkediyor; çoktan ruhu dünyayı terkeylemiş Nazım söz konusu olunca diretmenin anlamı ne? 'Nazımcı' olanlarla N. F. Kısakürek'in fikirlerinin ardında duranların yapageldiği tartışmaların anlamsız olduğu artık anlaşılmalı. Çünkü dünya büyük bir hızla değişiyor."
|
|
|