|
|
HALE KAPLAN ÖZ
Daha çok soyut formlar üzerinde çalışan sanatçı, sanatsal üretim heyecanını ve bu yola başladığı andan itibarenki macerasını anlattı. Kapalıçarşı bir okul Londra'da takı tasarımı okuduktan sonra yurda dönen sanatçının ilk durağı Kapalıçarşı olmuş. Özsoy'a göre bu mekan hem sanatsal üretkenlik anlamında, hem de şehrin dinamiğini keşfetmek bağlamında her sanatçının koklaması gereken bir mekan. "Kapalıçarşı çok öğretici bir mekan ve hayatımın önemli duraklarından biri. Sabahları Mahmutpaşa'dan geçmek, esnafla birlikte o ruhu tenefüs etmek hakikaten çok önemli. Bence Kapalı çarşı bir kalp ve yaşarken attığını hissediyorsunuz." Özsoy Kapalıçarşı'nın sanatlar ve ustalar bakımından zengin bir okul olduğunu düşünüyor: "Teknik olarak çok öğretici bir mekan. Çünkü orada herşey babadan oğula geçiyor. Usta-çırak ilişkisi sayesinde Londra'da öğrenmediğim bir çok tekniği orada öğrendim. Ustalarımızın de dünya ölçeğinde ele alırsak gerçekten çok iyi olduklarını söyleyebilirim. Her sanatçının oralarda bulunması tavsiye ederim." El ve ruh terbiye oluyor Daha çok yumuşak hareketler ve soyut formlar çalışan sanatçı daha genç olduğu dönemlerdeki eserlerinin şimdikilere nazaran daha sivri çalışmalar olduğunu söylüyor. "İlk küçük heykellerimde biraz sivrilik vardı onu da gençliğin getirdiği bir sivrilik olarak değerlendiriyorum. Zamanla herşey törpüleniyor. İnsan yaşamı boyunca her anlamda bir terbiye içine giriyor ve el, ruhla birlikte terbiye oluyor. Her zaman yeni öğrenme süreçlerinden geçiyorsun." Günnür Özsoy'a göre çalışmaların son halini almasında malzemenin de yönlendirici etkisi var: "Hem maliyet hem de teknik bakımdan malzeme çok önemli. Benim şu an çalıştığım malzeme polyester. Bu malzeme ile her zaman daha büyük işler yapma şansına sahipsiniz. Bronzu da aynı büyüklükte yapabilirm ama çok daha külfetli. Polyester hafif bir malzeme, çeşitli renklerde yapma imkanım da var. Ama tüm malzeme ve renkler benim için çok özel."
Lands cape: Hayatın içindeki sanat
Günnur Özsoy, sanat eserinin gündelik hayattan kopuk olmaması gerektiğini söylüyor: "Bir heykelle insanın ilişki kurması ve heykelin tüketim nesnesi olması birbirinden farklı şeyler. Form olarak benim formum ama aynı zamanda herkese de yakın birşey. Hayatta kullanılıyor olması sanatın amacını saptırmıyor, sanat tarihi içinde lands cape projeler her zaman var olacak. Sanat eserinin gündelik hayattan kopuk ve ulaşılmaz olması da gerekmiyor Döküm projeler çoğaltılabilmeye müsaittir. Sanat eserinin çoğaltılıp yaygınlaştırılmasının tek bir
yerde bulunmasından daha önemli olduğunu düşünüyorum."
|
|
|