AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Ne hükümet askere, ne asker hükümete "Irak'a gidelim" dedi

Amerika'nın asker talebine karşı Türkiye'nin izlediği siyasetin önceki tezkerelerin de tecrübesiyle oldukça yavaş bir seyir izlediği görülüyor. Washington'un kafasındaki plan netleşmediği sürece Ankara'nın bütün kartları açmayacağı da anlaşılıyor. İlişkilerin seyri bu tempoda devam ederken Türkiye muhtemel bir asker gönderme kararı durumunda, bunu kamuoyunu ve bölge ülkelerine izah edebilmek için uluslararası bir refaransın oluşmasını da bekleyecek. Çünkü mevcut veriler hâlâ, ABD'nin talebinin karşılanabilmesi için yeterince motive edici bulunmuyor.

Şu aşamada durumu izah edecek ilk kelime Türkiye'nin hâlâ "değerlendirme" aşamasında bulunduğudur. Nitekim, önceki gün Başbakanlık'ta yapılan toplantıda da bu değerlendirmenin bütün detayları ortaya konuldu ve askerî açıdan "şartlarımız budur, kararımızı buna göre verelim" anlamına gelecek bir simülasyon yapıldı. O toplantıda Türkiye'nin Irak'a asker göndermesi için bir karar alınmadı; dolayısıyla da Meclis'in toplanması ve itirazlar hesaba katılarak AK Parti Grubu'nun ikna edilmesi için düğmeye basılması gibi konular konuşulmadı. Yani, hükümetin genel eğilimini değiştirecek bir yeni durum ortaya çıkmadı.

Toplantıda katılan bir bakan, "Asker gönderelim anlamına gelebilecek bir söz sarfeden olmadı. Zaten, toplantı da bu amaçla yapılmadı" diyor.

Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Dişişleri ve MİT Müsteşarları'nın katıldığı toplantıda Türkiye'nin askeri verileri masaya yatırıldı. Bölgeyle ilgili askeri atmosferin fotoğrafı çekildi ve bir anlamda ABD'nin Türkiye'yi nasıl bir ortama davet ettiği konuşuldu.

Bakan, "Askerler de hükümete bir karar ifade etmediler. Ne gidelim, ne de gitmeyelim konusunda bir tavır ortaya koymadılar" diyor. Toplantıda, Türkiye'nin bölgeye kaydırabileceği askeri birimlerin hacmi, istihbarat imkanları ve mevcut verilerle Irak halkının içinde bulunduğu durum ile Kuzey Irak'taki yapılanma ihtimalleri üzerinde konuşuldu.

Sonuç? Sonuç şu: "Türkiye Irak'a asker gönderme konusunda verilecek bir kararın daha çok başında bulunuyor. Zaten bu kararı verebilmek için önce bu ülkeye geniş bir araştırma birimi göndermek gerekiyor."

Muhatabım Bakan, "Irak'ta geniş bir inceleme yapılmadan asker göderme kararı veremeyiz. Karar öncesinde bir araştırma ekibi gönderip ülkenin son durumunu iyice anlamalıyız. Sonra da eğer olumlu bakarsak, hangi bölgeye, ne kadar asker göndereceğimiz konusunda bir fikir edineceğiz" diyor.

Asker gönderme konusundaki kararın oluşmadığı AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz'un "Tezkere gelirse, ancak Ekim'de gelir" sözlerinden de anlaşılmaktadır.

Bu tablonun anlamı, hükümetin ABD ile ilişkileri onarmak adına hızla karar vermek gibi bir riski üstlenmeyeceğidir. Ki, doğrusu da budur. Zira, asker gönderme kararının Türkiye'nin sırtına yükleyeceği maliyet sadece Irak'taki sıcak çatışma riski olmayacaktır. Bundan daha önemlisi, tezkerenin reddiyle sağlanan uluslararası prestijin kaybolması ve Türkiye'nin ucu açık bir vadeyle Amerika'nın yanında yer almak zorunda kalacak olmasıdır.

Bin düşünüp bir karar vermek zamanı...


7 Ağustos 2003
Perşembe
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED