AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

H A Y A T
Gündüz taşfırın Akşam layt

Layt erkekleri taşladığı albümüyle rekora doğru giden Davut Güloğlu kendisinin gündüz taşfırın, akşam ise layt erkek olduğunu söylüyor.

  • SEVDA ALKAN
    Kemençe son yıllara kadar yalnızca Karadeniz insanının ruhunu kaynatırken, bugün Güneydoğu'dan Ege'ye, Akdeniz'den Trakya'ya kadar hemen her yerde dinleniyor. Karadeniz müziğini böylesine sevdiren ise "Nurcanım" albümüyle kemençeye yeni bir tad katan Davut Güloğlu oldu. "Karadeniz müziğini modernleştirdim" diyen Güloğlu, layt erkeklere taş attığı 'Katula Katula' adlı yeni albümüyle de kemençeyi Türkiye'nin gönlüne ve zihnine kazıyor.

    Karadeniz müziğini modernleştirdim

    Son yıllara kadar Karadenizliler dışında Karadeniz müziğine sahip çıkılmadığını belirten Güloğlu, "Tüm Türkiye Karadeniz müziğini bizim modern hale getirmemiz ile birlikte sevdi. Avrupai tarzda albüm yapıyor, tekno-müzik katıyoruz şarkılara" diyor. Avrupa'da 80 konser verdiğini kaydeden Güloğlu "Artık beni Almanlar ve Fransızlar bile tanıyor. Nurcan'ım adlı kasetim 2.5 milyon sattı. 'Katula Katula' albümü ise piyasaya çıkalı bir ay olmasına rağmen klip çekmeden satışlar 1.5 milyona doğru gidiyor. Şimdilik çekme gereği de duymuyorum" diye konuşuyor.

    "Hintli MC Panjabi'nin parçasını çalarak üzerine kemençe döşemiş" eleştirilerinin yapıldığı 'Katula Katula' parçası için yapılan eleştirileri kabul etmediğini söyleyen Güloğlu, "Bütün şarkıcılar birbirinden etkilenebilir. Bu kötü bir şey değildir" diyor. "Layt erkekleri taşlıyorsunuz ama siz ne kadar taşfırınsınız?" sorumuza, "Karedenizliler'in fıkra ile arası çok iyidir. Ben de laytlık ve taşfırınlığı bir fıkra gibi algılayarak şarkı yaptım. Amacım kimseyi eleştirmek değil. Ben de genelde fazla taş fırın değilimdir. Belli bir saatten sonra laytlaşırım. Gündüz sert bir tavrım vardır. Çok fazla duygusallığa yer vermem. Ama akşam evime gittiğimde zaman zaman büyük duygusallığa kapılırım" cevabını veriyor.

    KAFAMDA 70 TANE YARA VARDIR

    Çocukluğuna büyük özlem duyduğunu ifade eden Güloğlu, "O dönem annem de babam da yanımdaydı. Allah rahmet eylesin, şimdi ikisi de hayatımda yok. Annem bana hep, 'Deli oğlum, kalbi güzel oğlum' derdi. Çünkü çok yaramazlık yapardım. Kafamda 70 tane yara vardır bu yüzden. Taşı havaya atar kafama vururdum" diyor.

    9 yaşındaki oğlu Cengizhan'ın ise tam tersine yaramaz olmadığını anlatan Güloğlu, "Bana çok benzemiyor. Oğlumu bu iş temposu içinde ihmal etmemeye çalışıyorum. İki gün oğlumu görmesem rahatsız olurum" şeklinde konuşuyor.

  •  
    Yaz aylarında gıda zehirlenmeleri artıyor
    BAKANLIKTAN SÜNNET UYARISI
    Sivrialan'ı uzaya çıkarmaya çalışıyor
    Çizgi kahramanlar sokaklarda
    Müziğin yeşili kırmızısı olmaz
    Kendisini yeşil popçu olarak adlandıranlara tepki gösteren ses sanatçısı Aykut Kuşkaya, müziğe böyle anlamlar yüklemenin yanlış olduğunu belirtiyor. Kuşkaya ile bundan sonra her hafta salı ve çarşamba akşamları sahne alacağı Şehzadebaşı Restorantı'nda konuştuk. Kendisine "yeşil popun Tarkan'ı" denmesine itiraz eden Kuşkaya, "O zaman kırmızı, sarı pop da demek gerekir. Konserlerime İslâmî kesimden insanlar geldi ve adım yeşil popçu kaldı" diyor.
    "Manço kadar popçuyum"
    Pop müzik yaptığını vurgulayan Kuşkaya, şunları söylüyor: "Barış Manço, Fikret Kızılok ne kadar popçuysa ben de o kadar popçuyum. Aynı ekolün devamıyım çünkü. Yani sözlerin ön planda olduğu, ritmin arka planda olduğu ama melodinin de sözle atbaşı gittiği bir müzik yapıyorum." Kuşkaya önümüdeki Eylül ayında bir kaset çıkarmayı düşündüğünü de sözlerine ekliyor.
  • SEVDA ALKAN

  • 25 Haziran 2003
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED