AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Devlet okullardan da elini çekmeli

10. yıl kadar önceydi, belki daha fazla, tarihi net hatırlamıyorum. Hollanda'yı ziyaretimde yeni açılan bir okula gitmiştim. Öğrencisiz kalan bir okula 200 küsur veli müracaat etmiş ve yeterli öğrenciyi temin ederek okulun yeniden açılmasını sağlamıştı. Devlet okulun idaresini de bu velilerin oluşturduğu okul aile birliği benzeri bir yönetime devretmiş, sadece bakanlıktan bir müdür görevlendirmişti. Okulun öğretmenlerini yine okulun aile birliği buluyor ama maaşını devlet ödüyordu. 3 ya da 10 km. uzaklığa kadar öğrenci taşıma işini de devlet üstleniyordu. Okulun yönetimi tamamıyla aile birliğine aitti. Devlet sadece bir müdür görevlendirerek bakanlık denetimini ya da başka bir deyimle yasalara uygunluğunu denetlemiş oluyordu.

Masrafların hepsini devlet çekiyor ama yönetimi öğrenci velilerine bırakarak hantal bir bakanlık bünyesinden kurtuluyordu.

Evvelki gün Özel Okullar Dernek Başkanı, "Her ay %33'e varan vergiyi devlet hafifletsin biz 20 bin öğrenciyi ücretsiz okutalım" diye bir açıklama yaptığında bunları hatırladım.

Senelerdir yazar söylerim, kültürel etkinliklerin tamamından sıfır vergi alınmalı ve kültürel etkinliklerin tamamı özelleşmeli diye. Bu bağlamda Kültür Bakanlığı'nın gereksiz bir bakanlık olduğunu da hep savunmuşumdur.

Milli Eğitim Bakanlığı gereksiz değil. Ama gereksiz derecede hantal ve halkın gerisinden giden bir bünyeye sahip.

Milil Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik bu sene bir ilke imza atarak bu hantallıktan kurtulma istikametinde ciddi bir adım attı. 10 bin öğrencinin özel okullarda okutulmasına karar verdi. Bakanlık 10 bin öğrencinin özel okul bedelini karşılayacağını açıkladı. Gerekçesini açıklarken de 10 bin öğrenci için yapılacak derslik, öğretmen ve benzeri giderlerin ödenecek bedelden daha fazlaya malolduğu şeklindeydi ki son derece doğrudur.

Devlet öğrenciler için yaptığı masrafı onların özel okullarda tahsiline sarfetse bence bugünkünden hem ekonomik açıdan daha kârlı çıkar hem de eğitim açısından daha kaliteli bir düzeye ulaşırız.

Özel sektör sağlıkta, yayıncılıkta, eğitimde, turizmde velhasıl hemen hemen bütün alanlarda devletten daha kaliteli hizmet veriyor. Devletin hâlâ ben yapacağım ısrarını sürdürmesi yanlıştır. Kurumlar, kurullar ve insan devlet için değil devlet dahil her şey insan için vardır. Daha kaliteli eğitim üstelik daha ekonomik ve daha sorunsuz olacaksa neden özelleşmesin?

Anadolu'yu gezip görüyoruz, okul demeye bin şahit lazım gelen binalarda ve şartlarda çocuklarımızı sözde okutuyoruz gerçekte ise süründürüyoruz. Bölgeler arası dengesizlik yüzünden nice zeki öğrenci yüksek tahsil imkanından mahrum kalıyor. Üniversiteye hazırlık için ortaya çıkan dershane ihtiyacı ise eğitimimizin bir başka büyük ayıbı. Öğrenci velileri de zaten paralı eğitim gibi lise birden itibaren çocuğunu dershaneye göndererek dünyanın masrafını yapıyor.

Devlet bugünkü özel okulları nasıl kontrol ediyorsa bütün ilköğretim, lise ve yüksek okulları özelleştirerek aynı şekilde kontrol etmeli ve eğitimin kalitesini yükseltmelidir.

Eminim ki mevcut okulları müdürlerine ve öğretmenlerine faizsiz uzun vadeli ödenebilir taksitlerle satıp okulları özelleştirse o sene eğitimde kalite artacaktır. Üstelik şu öğretmen tayini vesaire yükünden de devlet kurtulmuş olacaktır.

Evet eğitimdeki kaliteyi yükseltmenin görünen en pratik yolu özelleştirmedir.

Eğitimden sıfır vergi ile bütün okulların özelleştirilmesi millet yararınadır.

Ben eskiden beri böyle düşünüyorum.


25 Haziran 2003
Çarşamba
 
Resul Tosun
RESUL TOSUN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED