AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Saddam devrildi, diktatörlük değil

Amerika'nın Irak işgalinde elde ettiği sonuç; Türkiye'deki müttefik sivil güçler tarafından büyük bir sevinçle karşılandı, sürenin kısa olması da harekatın meşruiyeti gibi yansıtılmaya başlandı. Irak'ta olup bitenler sanki zamana karşı yarışmış gibi 21. gün, bütün insanlık parametrelerin değişmesi için fırsat bilindi. Orada olanlar, Amerika'nın işgalini baştan beri Rambo'nun öldürerek ilerlemesi gibi heyecanla izleyenler tarafından başka bir yoruma ihtiyaç duymaksızın Irak ve tüm bölgeye ilişkin temel gerçeklik olarak takdim edildi.

Peki, Irak'ın 21 günde düşmesi, Bağdat'ın direnmeden teslim olası Amerika'nın işgalini haklı çıkarır mı? Bush'u temize çıkarır mı? Asla...

Bütün bunlar tam tersine, "24 milyonluk koskoca bir ülke üç haftada teslim olabilecek kadar silahsız ve savunmasız ise neden işgal edildi? Böyle bir silahsız güç kim için tehdit teşkil ediyordu?" sorularını sordurur...

Dünya kamuoyu önünde utanmazca tekrarlanıp duran, Irak'ta başta kimyasallar olmak üzere çeşitli kitle imha silahları bulunduğu yalanını Amerika'nın yüzüne çarpar. Değil kitle imha silahları, birkaç tüfekten başka askeri varlığı bulunmadığı anlaşılan bir ülke ile 11 Eylül arasındaki ilişkinin bir palavra olduğunu ortaya çıkarır.

Bugün, bu saatte hala önemli olan tek şey, Irak'ın kısa sürede düşmesi değil Amerika'nın koskoca bir yalan ile bu ülkeyi işgal etmiş olmasıdır. İnsanlarını öldürmesi, şehirlerini yerle bir etmesidir. Hiçbir askeri ve siyasi sonuç bu gerçeği değiştiremeyecek, örtbas edemeyecektir.

Irak, hem uluslar arası hukuk ve kurumların iradesi ihlal edilerek, hem de insanlık ayaklar altına alınarak işgal edilmiştir. Bir diktatör devrilmiştir ama başta Irak olmak üzere bütün bölge, 21 günde elde edilen başarıyla başı dönen Amerika'nın diktatoryasına esir olmuştur. Ne Irak'a özgürlük ve demokrasi gelecek, ne de bu ülkenin petrolü yoksul halkın ekmeğine katık olacaktır. Tersine, Musul ve Kerkük'ten çıkan petrol on yıllar boyunca savaş tazminatı olarak Amerika'nın hesabına gelir kaydedilecektir. Irak halkı, Saddam'ı başında tutmanın bedelini! Saddam rejiminden daha uzun süre hüküm sürecek bir yoksulluk ve işgal ile ödemeye devam edecektir. İhtilali yapanlar Irak halkına ne demokrasiyi ne de düzeni layık göreceklerdir.

Yüzlerce yıllık bir medeniyetin evlatları, birkaç kamyon yardım malzemesi görüntüsü üzerine kurulan sanal bir refah devletinin vatandaş dekoru olarak yaşamaya mahkum edileceklerdir.

Irak'ta kazanan Bush değil, Bush'un yalanıdır. Kaybeden ise ne yazık ki Saddam'ın yalanı değil, Irak halkının geleceğidir.

Bu kanlı final, kanunsuzluğun yeni bir dünya düzeninin temeline oturması demektir. Amerikalıların Bağdat sokaklarında attığı her adım da, dünyada barışın ve demokrasinin imkansızlığının ilanıdır. Bush'un ya da Blair'in zaferinin değil...

Doymak bilmeyen koalisyonun ayakta kalabilmesi; şimdiden sonra insanlığın medeniyete, ahlaka, hakka ve hukuka dair ne kadar malzemesi varsa tüketmesiyle mümkündür.

İştahlarını iyice kabartan savaş makinası, 21 günlük kısa ziyafeti kolayına gelen her toprakta arayacaklardır. Suriye, İran ve Kuzey Kore ile bütün çevre ülkeler, siyasal hareket imkanlarını şimdiden sonra bu düzenin politik esareti altında idame ettirmek zorunda kalacaklardır. Bugün, hem kendilerine özgürlük getiren! Amerikalıların postallarını öpmedikleri, hem de işgalcilere "tek bir kurşun dahi..." atamadıkları için aşağılanan Irak halkının bedduası, vahşetin seyircileri ve ortaklarını er ya da geç bulacaktır.

Bu yüzdendir ki, koalisyonun Bağdat'ta kazandığı zafer dünyanın gözüne indirilen perdeden başka bir şey değildir. Son perde hiç değildir...

Analizlerinin gücünü, dünyanın en silahlı ülkesinin dünyanın en silahsız halkına doğrulttuğu namludan alanlara da şunu bir kez daha hatırlatmakta yarar vardır:

Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz. Olursa da dünya olmaz!


11 Nisan 2003
Cuma
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED