AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Ne oldu şu bizim kırmızı çizgilere?

Amerikan güçlerinin desteğindeki Peşmergeler, ellerini kollarını sallayarak Kerkük'e girdiler ve kontrolü ele geçirdiler. Oysa daha geçtiğimiz perşembe günü ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, son Ankara ziyaretinde, Peşmergeler'in Kerkük ve Musul'a kesinlikle sokulmayacağı güvencesini vermişti.

Hani Türkiye'nin "kırmızı çizgileri" vardı, hani Peşmergeler Kerkük ve Musul'a girerse Türkiye bunu "müdahale" nedeni sayacaktı. Görüyoruz ki, Peşmergeler büyük gruplar halinde akın akın "kırmızı çizgiler"e basarak Kerkük'e gidiyor.

Şimdi Amerikan güçleri Peşmergeler'i havadan ve karadan destekleyerek Kerkük'e sürdüler ve kenti yağmalamalarını seyrediyorlar. İşte Amerikan haydutlarının son numarası... Ankara ise sessiz, her zaman olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin neredeyse bir "ulusal tekerlemesi" haline gelen o meşhur "gereken yapılacaktır" cümlelerini tekrarlamaktan başka birşey gelmiyor elinden...

Yani sizin anlayacağınız, elimiz kolumuz bağlı ve Amerika'nın Kuzey Irak konusunda bize bir himmette bulunmasını bekliyoruz. Artık çok açık bir şekilde görüyoruz ki, devletin bugüne kadar bize yutturmaya çalıştığı "resmi tezleri" iflas etmiştir. Meğer o tezler, Bush ve çetesi Irak'ı işgal etmeden önce geçerliymiş.

Görünen o ki bundan sonra durumu, "Amerikan palavraları" ile idare etmek zorunda kalacağız. Aynen bugüne kadar olduğu gibi... Kuşkusuz burada Türkiye'nin düştüğü en dramatik durum, BM'yi ve uluslararası hukuku hiçe sayan ve bağımsız bir devleti işgal eden "katiller sürüsü"nün sözlerine güvenmek zorunda kalması...

Peki şimdi kim durduracak Peşmergeler'i? Ankara, Amerika'dan ve Kürt liderlerden yeni güvenceler aldıklarını ve Peşmergeler'in çıkarılacağını söylüyor. Allahaşkına biz aptal mıyız, yani şimdi Amerikan askerleri Peşmergeler'i Kerkük'ten çıkarmak için savaş mı açacak? Kim inanır bu palavralara?

Geçmiş olsun, bu iş bitmiştir. Demek ki şu bizim "kırmızı çizgileri" artık unutmak zorundayız. Çünkü Irak işgal edildi, Peşmergeler Kerkük'e girdi, muhtemelen Musul'a da girecekler ve Kürt devleti de bir vakıa olarak yanıbaşımızda duruyor.

Şimdi daha iyi anlıyoruz ki, yıllardır korkularla oluşturduğumuz "Kürt politikası"nın da ayakları yere basmıyormuş. Galiba Türkiye'nin, "öncelikli tehdit algılamaları"nı yenibaştan gözden geçirmesi gerekiyor. Aksi taktirde, dünya durdukça "savaş suçlusu" Amerika'nın "sözde" güvenceleriyle, yani yalanlarıyla avunmak zorunda kalabiliriz.


11 Nisan 2003
Cuma
 
MEHMET OCAKTAN


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED