Bütün direnişler şanlıdır demiştik geçenlerde. Yine aynı görüşteyiz. Sadece Saddam'ın direnişi hariç. Saddam'ın direnişi şansız oldu.

Umm Kasr kasabası bile işgal güçlerini günlerce uğraştırırken, koskoca Bağdat'ı pasta ikram edercesine verdiler.

Bugüne kadarki zarar ziyanın, çekilen acıların, ölen masum çocukların hesabı kime fatura edilecek? Üç sorumlu var: Saddam, Buş ve Bileyir.

Görmemiş olamazsınız, binlerce defa gösterildi ekranlarda.

Amerikan askerleri Bağdat meydanındaki Saddam heykelini devirdiler.

Zincirden kemendi boynuna geçirip çektiler.
Heykel önce yana yattı, sonra yere devrildi.
İçinden çıkan iki boruya dikkatinizi çekerim.

Koskoca Saddam heykelinden geriye kalan, iki demir boru.

Öteki kısmı, Bağdat caddelerinde Bağdatlılar tarafından dolaştırıldı.

KARŞILIKSIZ AŞK

Düşük yoğunluklu bir aşk bizimki. Biraz platonik, biraz volkanik. Bir yoruma göreyse tamı tamına kara sevda.

Türkiye'nin ABD ile olan ilişkisinden bahsediyorum. Kimi zaman alevlense de çoğunlukla bir dargın bir barışık gidiyor. Açıkçası karşılıksız aşk bu.

Güneş'in batışı bizi daima cezbetmektedir ve bu yüzden yüzümüzü hep Batı'ya dönmekteyiz.

Halbuki üstad Cemil Meriç'in sözünü unutmamak gerekir:

"Işık Doğu'dan yükselir."
Ve Güneş'in doğuşu çok daha muhteşemdir.

VEDA RESMİ

Bir Amerikan askeri sarı saçlı kızını kucağına almış, yatağına götürüyor.

- Nereye gidiyorsun baba?

- Sen uyu kızım. Ben Dünya'nın öbür ucundaki çocukları öldürüp hemen döneceğim.

Bugünlerde internette pek revaçta olan bir resmi anlatmaya çalıştık.

Oldu galiba.

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu