AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Öğretim üyesinden Adalet Bakanı'na mektup…

Türk Ceza Kanunu Tasarısı'yla ilgili yazılar, özellikle Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in tasarının elden geçirilmesi konusunda "yalnız kalmaktan" şikayeti ve öğretim üyelerine yönelik serzenişiyle ilgili bir öğretim üyesinden mektup aldım.

Aslında mektup benden çok Adalet Bakanı'na yazılmış görünüyor ve öğretim üyelerini temsil eden bir nitelik taşıyor.

Konu tüm okurlara açık tartışıldığına göre, bu mektubun da bu köşede yayınlanması uygun olacak.

Mektup şöyle:

"Ceza Kanunu Tasarısı ile ilgili yazılarınızı okudum. Düşüncelerinize aynen katılıyorum.

Bu yazılar üzerine Sn. Adalet Bakanı'nın sizi aramasını da olumlu bir tavır olarak değerlendiriyorum. Yalnız tarafınıza iletilen '..Tasarıyla ilgili sadece lafzi eleştirilerin yapıldığını, hiçbir üniversiteden, öğretim üyesinden bu konuda formel bir değerlendirme, uyarı gelmediğini söylüyor, 85 yaşındaki bir profesör (Sulhi Dönmezer) taslak hazırlarken, 45 yaşındakilerin sadece panellerde görüş bildirdiğini söylüyordu' açıklamasının doğru olmamasını temenni ediyorum.

Sn. Bakan sizi arayarak bu açıklamayı yapmış bulunduğuna göre, aslında doğru olmama ihtimali yok, bu açıklamanın.

Fakat ben, meselelerden haberdar birisi olarak yine de Sn. Bakan'ı bu tür bir açıklama yapmamış olarak kabul etmek istiyorum. Elbette ve haklı olarak "neden" diye soracaksınız. Uzmanlık alanım Ceza Hukuku olmamakla birlikte bu konuları yakından takip eden bir üniversite mensubuyum da onun için. İ.Ü. Hukuk Fakültesi'nde Medeni Hukuk Anabilim Dalı'nda Yardımcı Doçent olarak çalışıyorum.

Sn. Bakan'ın sözünü ettiği "Ceza Kanunu Tasarısı hakkında eleştirilerin yapıldığı paneller"e dinleyici olarak katılmaktayım ve fakültemizin Ceza Hukuku öğretim üyeleri ile de bu konularda yakın temas halindeyim.

Sn. Bakan'a sormak isterdim:

Acaba bu konuda söz konusu tasarıyı Bakanlar Kurulu ve de Meclis'e sevk etmeden önce hangi üniversiteden görüş talep etmiş?

Hangi üniversiteye söz konusu tasarıyı göndererek, onlara yeterli zamanı vermek suretiyle, değerlendirme yapmalarını, görüş ve düşüncelerini açıklamalarını istemiştir?

Sn. Bakan diğer bütün kanun tasarıları bakımından yaptığı gibi bu tasarı bakımından da bu tür bir yola gitmemiştir. Bildiğim kadarı ile Ceza Kanunu Tasarısı, daha önceki hükumet döneminde, Bakanlık komisyon çalışması tamamlandıktan sonra '15 gün içerisinde görüşlerinizi bildiriniz' talimatı ile fakültemize gönderilmiş ve alelacele bu konuda görüş bildirilmesi talep edilmiştir.

Verilen süre çok kısa ve yetersiz olmasına rağmen, Ceza Hukuku Öğretim Üyeleri geceli gündüzlü çalışmışlar ve tasarı ile ilgili görüş ve düşüncelerini Bakanlığa iletmişlerdir. Gönderilen değerlendirme raporunun içeriğinden haberdar olduğum için ifade edebilirim ki, bu raporda yer alan görüşlerin hiç birisi komisyon başkanının bu konudaki olumsuz tavrı sebebiyle kabul görmemiş ve komisyon kendi taslağını Adalet Bakanlığı'na sunmuştur.

Sn. Adalet Bakanı ise, göreve geldiğinde hazır bulduğu bu metni, kanaatimce yeterli değerlendirme ve incelemeye tâbi tutmaksızın Bakanlar Kurulu'na sevketmiştir.

Sn. Bakan, bu konu ile ilgili çalışmaların bulunduğu dosyayı dikkatlice inceleyecek olur ise, panellerde ifade edilen bütün görüşlerin, akademik üsluba uygun bir şekilde ve zamanında bakanlığa iletildiğini fark edecektir.

Sn. Bakan'ın, tasarının eksikliklerinin giderilmesi için alt komisyon kurulduğunu ifade etmesinin de pratik bir netice doğuracağına şahsen inanmıyorum. Zira, Sn. Bakan'ın sözünü ettiği panellerden birisine dinleyici olarak ben de katıldım. Bu panele, söz konusu komisyonun başkanı Köksal Toptan da davetliydi. Sn. Toptan, sadece panelin açılış konuşmasını yaptı ve "Siz hiç merak etmeyin, biz burada ifade edilecek bütün görüşleri gereğince değerlendireceğiz" açıklamasını yaparak, "başka bir programa katılmak zorunda olduğu" klasik mazeretine sığınmış ve panelde tasarıyı değerlendiren 45 yaş civarı Ceza Hukukçuları'nı dinleme nezaketini dahi göstermemiştir.

Acaba Sn. Alt Komisyon üyeleri, (başkanı dahil) haberdar olmadıkları eleştirileri nasıl değerlendirecek dikkate alacaklardır?

Biz üniversite mensupları, sizin gibi bir gazete köşesine sahip değiliz.

Bu sebeple biz de (45 yaş civarı Ceza Hukuku Öğretim Üyeleri'nin yaptığı gibi) sesimizi duyuracak platformlar üretme çabasındayız…"

İşte böyle…

Bakanlıktan yeni bir açıklama gelirse yine sizlerle paylaşacağız.

Zira burada önemli olan bir bakanlığın toplumun tümünü ilgilendiren bir konu hakkında nasıl bir etkileşim ve katılım mekanizmasıyla çalıştığı meselesidir.

Bu mesele bizi TCK Tasarısı'ndan da çok ilgilendiriyor…

Not: Bu mektubun sahibi öğretim üyesine ulaşıp onayını alamadığım için adını şimdilik saklı tutuyorum.


25 Temmuz 2003
Cuma
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED