AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Hükümet, Yargıtay'da olanlara neden karışmadı?

Yargıtay etrafında gelişen MİT-Çakıcı-yargı ve Neşter Davası başlıklarıyla kodlanan sürecin haber ve detayları kadar, hükümetin olup bitenlere tepkisiz kalışı ve hatta müdahale etmeyişi de tartışma konusu yapıldı. Beklentilerin ve birbirinden fraklı unsurların tartışmaya davet çağrılarının aksine hükümet de bu sürece taraf olmadı. Bir cümleyle özetlemek gerekirse, "ne halleri varsa görsünler" denilebilecek bir tavırda ısrar etti.

Gerçek şu ki, müdahale etmek istese bile hükümetin yüksek yargıda olup bitenlere resmi kanallardan; yani anayasal ve yasal mekanizmalar aracılığıyla müdahale etme imkanı bulunmuyor. Yani, hükümet veya Adalet Bakanlığı Yargıtay Başkanı veya üyelerinin yargılanmasını sağlama pozisyonunda değildir. Yine hükümet veya bakanlık soruşturma açmak, görevden alma gibi işlemler yapamaz. Bizim anayasal sistemimize göre hükümetin (Başbakan ve bakanın) yüksek yargıya dokunma veya karışma imkanı yoktur. Sadece Adalet Bakanı'nın, davada adı geçen Yargıtay Genel Sekreteri hakkında soruşturma izni vermek konumu vardır ve zaten Bakan da bu izni bekletmeden vermiştir.

Bakan Cemil Çiçek'le son gelişmeleri konuşuyoruz. "Karışmam ve karışmayız. Zaten Anayasa da bize böyle yetki vermiyor. Ayrıca bu tartışmalara niye girelim?" diyor. Ve ekliyor: "Neden bizim konuşmamızı bekliyorlar. Mezarlığı kimse tek başına geçemiyor mu?"

Bakan'ın dikkat çektiği bir önemli nokta ise şu: "Konuşsak yargıya müdahale ediyorsunuz, diyorlar. Şimdi olduğu gibi konuşmasak da niye susuyorsunuz, diye eleştiriyorlar..."

Hükümetin bu sürece karışmasını isteyenlerin bir bölümü bu talebi yargıya müdahale veya baskı yeklinde değil, samimi olarak bir siyasi irade konulması anlamında dile getiriyorlar. Yani, madem yargıda dejenerasyonu gösteren malzemeler ortalığa çıkmıştır. O halde, hükümet de siyasi tavrıyla bu gelişmeyi yönlendirmelidir, anlamında bir taleptir. Anlaşılan o ki hükümet, yargıda hedef durumda bulunanların eline "siyasi müdahale var" kozu vermemek için bu yolu da tercih etmemektedir.

Çiçek, "Benim için konuşmuyor diyorlar ama geçen bir yıl içerisinde söylediklerimi de unutuyorlar" diyor.

Aslında arşivleri üstünkörü karıştırmak bile Çicek'in zaman zaman hassas hedeflere stratejik atışlar yaptığını gösteriyor: Mesela, "Yolsuzlukla mücadelenin şartı, yolsuzluğun parçası olmamaktır" gibi. "Ayrıcalıklar var yolsuzlukla mücadele edilemiyor" gibi. "Simit çalan içeride, banka hortumlayan dışarıda" gibi. Veya, "Kol kırılır yen içinde anlayışı sakıncalıdır..."

Cemil Çicek'e ait bu sözler, söylendiği dönemlerde çok tartışılmıştı.

Son olaylar, "dokunulmazlık" ve "ayrıcalık" gibi kavramların, sadece milletvekilleri için geçerli olmadığını göstermiştir. Dokunulamaz ve yargılanamaz olan birçok kalenin varlığı ortaya çıkmıştır.

Bu da soruşturmaların eksik kalmasına yol açıyor: Çiçek'in ifadesiyle, "Savcılar 4-5 parçalı fotoğrafın sadece bir-iki parçasını araştırabiliyorlar..."

Bakan'a göre Neşter gibi davalar Türkiye'deki yargı sisteminin ilişkileri açısından "simülatör" özelliği taşımaktadır.

Bir değişimin arefesine gelindiği bellidir...

Adalet Bakanı'na göre abartılı arayışlara gerek yok. Çiçek, "Avrupa Birliği standartlarını getirelim. İşleyebilen, suistimal edilmeyen bir mekanizma kuralım. Bunun için CHP'ye de çağrı yapıyorum. Gerekli anayasal değişiklikleri birlikte yapalım."

Anayasa değişikliği olabilir mi, bilinmez. Ancak, Meclis Eylül ayı ortasından itibaren Yeni TCK'yı görüşecek. Çiçek, yeni yasada telefon dinlemeye ilişkin konuların yeniden düzenleneceğini belirtiyor. Yapılacak düzenlemede de ölçüyü de şu sözlerle koyuyor: "Avrupa standartları olmalı. AB'ye girerken demokrasiyi kısıtlayan bir düzenleme yapmayacağız..."


31 Ağustos 2004
Salı
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED