AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Doğum nedeniyle işten ayrılma halinde o ayın ücreti tam mı ödenir?

Ayşe KARABULUT: Özel bir şirkette çalışmaktayım. Doğum sebebiyle süresinde işyerinden ayrıldım. Ancak bana ödeme yapılırken tam maaşım ödenmedi. Sebebini sorduğumda zaten sana SSK'nın analık sigortası kapsamında ödeyeceği rakam bu kadardı, denildi. Ama başka kuruluşlarda çalışanlar maaşlarını tam olarak alıyorlar. İşverenin tutumu haklı mı, tam maaşımı vermek zorunda mı, ödenmeyen bakiye kısım için dava açsam şansım ne olur?

Okuyucumuz, ücret bilgilerini tam vermemiş. Günlük ücretle mi, yoksa aylık ücretle mi çalışıyor? a) Günlük ücretle çalışan işçiler, sadece çalıştıkları günlerin ücretini alabilirler. Ve ayrıca SSK'dan analık sigortası ödemelerini talep ederler. b) Maktu aylıklı yani istirahatlı olsalar dahi aylık ücretleri değişmeyen işçiler, her ay aldıkları ücretleri analık halinde de almaya devam ederler. Ancak "analık sigortası"ndan yapılan ödemeleri, çalıştığı işyerine iade etmek durumundadırlar. Ya da işveren aylık ücreti, analık sigortası ödemeleri kadar azaltarak ödeyebilmektedir. Yine de bu uygulama, işyeri uygulaması olarak yerleşmemişse, bazı hukuki tartışmalar çıkabilmektedir.

Bilindiği gibi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 74. maddesindeki düzenlemeye göre, "Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. (...) Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir."

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun "IV-Analık Sigortası" başlıklı bölümünün 4958 sayılı Kanun ile değişik "Sağlanan yardımlar" başlıklı 43. maddesinde; "Sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan karısının analığı halinde, maddede yazılı yardımlar sağlanır. Bunlar arasında, "Sigortalı kadının doğumdan önce ve sonra işinden kaldığı günler için ödenek verilmesi," yer almaktadır. Okuyucumuzun bahsettiği ödeme, sanıyorum bu ödemedir. "Geçici iş göremezlik ödeneği" başlıklı 49. maddesinde "(4958 s.K./ MADDE 32.- 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrası, aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.) Kendisi için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün analık sigortası primi ödenmiş bulunan sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise, doğumdan önceki sekiz haftaya iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilir./ Kadın sigortalının isteği ve doktorun onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması halinde, çalışılan süreler kadın sigortalının doğum sonrası sürelerine eklenir. /Bu ödenek hiçbir şekilde kesilmez."

Okuyucumuzun hangi tür ödemeden yararlandığı da belirgin değildir. Muhtemelen geçici iş göremezlik ödeneği sözkonusudur. Eğer durumu böyle ve kendisi günlük ücretli işçi ise işverenin uygulaması normal bir uygulama olarak değerlendirilebilir. İşçi, maktu aylıklı ise yargı yolu düşünülebilir.


Şirket kurucu ortağı, SSK'ya prim ödeyebilir mi ?

Feride ULUS: 1952 doğumlu bir bayan 1981 yılında bir anonim şirkete kurucu ortaktır, ancak Bağ-Kur'a kayıt olmamıştır. 1988 /03 dönemden 1991/03 dönem içinde aynı şirkette SSK'lı olarak 1100 gün görev almıştır. Şirket merkez nakli sırasında 1999 yılında re'sen Bağ-Kurlu yapılmış, merkez nakli yanlışlıkla kuruluş gibi alınmıştır. Şu an 1981 yılı karşımıza çıkmaktadır. Bağ-Kur giriş tarihimizi 1981 yılına çekebilir mi ? Eğer çekerse Bağ-Kur'a resen giriş tarihi 1981 yılı mı, zorunluluğun başladığı 1982 yılı mı olacaktır? Arada ödenen SSK primleri ne olacaktır; 5 yıldır ödediği prim bedelleri hangi tarihlere ve hangi basamaklara sayılacaktır; 5 yıldır almakta olduğu sağlık hizmetleri konusunda bir problem çıkar mı ve hangi tarih itibariyle emekli olabilecektir; nasıl bir işlem yapmamız gerekir ? Bilgi verip yardımcı olursanız seviniriz.

1479 sayılı kanuna göre vergi mükellefi olanlar ile şirket ortakları mecburi Bağ-Kur sigortalısı olup Bağ-Kur'a prim ödemek zorundadır. Ayrıca sosyal güvenliğin tekliği ilkesi de sözkonusu. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 3. maddesinin I/F fıkrasında, Kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların sigortalı sayılmayacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, Bağ-Kur, Emekli Sandığı veya 506 sayılı kanunun geçici 20. maddesine istinaden faaliyette bulunan sandıklara aidat ödemekte olanlar, bir işyerinde hizmet akdine istinaden çalışsalar dahi, bu sosyal güvenlik kurumlarındaki sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar SSK kapsamında sigortalı olmazlar. Şirket ortaklığınız nedeniyle Bağ-Kur'lusunuz.Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 15.05.1984 tarih ve 2261 esas, 2689 karar sayılı kararına göre, "Davacı SSK anlamında çalıştığının kabul edildiği tarihten çok önceden beri Bağ-Kur üyeliğini sürdürmesinden ötürü SSK 3/I,F gereğince sigortalı sayılamaz." Yine aynı Dairenin 18.05.1982 tarih ve 2478 esas, 2742 karar sayılı kararında özetle şu hükme varılmıştır: "İlke olarak bir Bağ-Kur üyesinin hizmet akdiyle veya Sosyal Sigortalara bağlı bir sigortalının da kendi nam ve hesabına çalışarak boş zamanlarını değerlendirmesi mümkündür. Ancak her iki sosyal kuruluşa birden prim ödenmesi ve bu kuruluşların getirdiği haklardan yararlanması mümkün değildir. 506 sayılı SSK'nın 3/F maddesi ile 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun 24 ve 25. maddeleri hükümleri bu doğrultudadır. Bir kimsenin 506 sayılı yasaya tabi çalışması bağımsız çalışmasından önce başlamış ve devam etmekte bulunmuş ise bu suretle de bağımsız çalışmaya başladığı tarihte esasen kanunla ve kanunların verdiği yetkiye dayanarak kurulu sosyal güvenlik kurumları kapsamı içerisinde bulunuyorsa 1479 sayılı yasanın 24. maddesi gereğince o kimsenin Bağ-Kur kapsamına girmeyeceği açıktır. Buna karşı söz konusu edilen kişinin şayet bağımsız çalışması daha önceden devam etmekte olup arızi olarak hizmet akdi ile çalışması sonraki tarihli ise anılan 506 sayılı yasa bakımından sigortalı sayılmasına olanak yoktur." Okuyucumuz, buna göre işlem yapmalıdır.


26 Ağustos 2004
Perşembe
 
TAHSİN SINAV


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED