AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Cari açık nasıl azaltılır?

Ekonomi yönetiminden peş peşe yapılan açıklamaları, Hükümet'in cari açığın azaltılması konusundaki kararlılığının göstergesi olarak değerlendirmek gerekir. Açıklamaların ötesinde cari açıkla ilgili bazı tedbirler uygulamaya konulmaya başlanmıştır.

İtiraf etmem gerekir ki, Mayıs ayında döviz kurunda meydana gelen yükselişin, ithalatı ve bu kanalla cari açığı azaltacağını bekliyorduk, ancak beklentimiz gerçekleşmedi. Beklentimizin gerçekleşmemesinin nedeni çok büyük bir ihtimalle, dövizdeki yükselmenin geçici olduğu yönünde kamu oyuna verilen resmi ve özel mesajlardır. Şimdi esas konumuza dönelim. Ekonomideki kırılganlığı artıran ve beklentileri olumsuza çevirme ihtimali bulunan cari açığı nasıl azaltacağız?

Bu sorunun cevabı herkesin anlayacağı kadar basittir. Cari açık, ülkenin döviz gelirleri ile döviz giderleri arasındaki olumsuz fark ise, açığın kapatılması için döviz gelirlerinin artırılması ve döviz giderlerinin azaltılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Ülkenin döviz gelir kalemleri ana hatlarıyla, ihracat, turizm ve işçi döviz gelirlerinden; turizm giderleri ise ithalat ve turizm giderlerinden oluşmaktadır.

Ülkeye döviz girdisi sağlayan ihracat, turizm ve işçi döviz gelirlerinde kısa vadede artış sağlamak imkan dahilinde değildir. Önümüzdeki 3-5 aylık dönemde bu kalemleri harekete geçirerek, cari açığın hissedilir oranda azalmasını sağlamak gerçekçi bir yöntem olmaz. Bu kalemler yoluyla döviz girdisinin artırılması için daha uzun sürelere ihtiyaç duyulmaktadır.

Hiç kuşkusuz orta ve uzun vadede, özellikle ihracat gelirlerinin yükseltilmesi için tedbirler düşünülebilir. Alınacak tedbirlerin başında, ihracatın ve ihracatçının uluslararası alanda rekabet gücünü artırmak ön sırada yer almaktadır. Yani ihracat sektörünün ürettiği mal ve hizmetler için kullandığı girdilerin maliyetlerinin azaltılması gerekir. Örneğin, kullandığı işgücü maliyetini, enerji maliyetini, vergileri ve hammadde maliyetini düşürmek gibi. Mevcut ekonomik denge ve uygulanan program dikkate alındığında, işçi ücretlerinin reel olarak düşürülmesi dışında maliyet avantajı sağlayacak tedbirlerin alınması mümkün görülmemektedir. İşçi ücretlerindeki son yıllarda meydana gelen reel erime, bu kalemin de çok fazla katkı sağlamayabileceği gerçeğini ortaya çıkarır.

Bunların dışında, ihracatçıya rekabet avantajı kazandırabilecek tek yol kurda gerçekçi politikalara dönmek ve TL'deki aşırı değerlenmeyi ortadan kaldırmaktır. İhracatın daha fazla artırılması için en doğal yöntem gerçekçi kur politikasıdır.

Döviz gider kalemleri arasında en dikkat çekici olan ithalattır. Daha doğrusu ithalattaki patlamadır. İthalatta meydana gelen aşırı büyüme hem dış ticaret ve hem de cari açığın kaynağıdır. Bu nedenle, cari açık ancak ithalatın frenlenmesi ile kısa dönemde makul seviyelere çekilebilir.

İTHALATIN DÜŞÜRÜLMESİ

İthalatın düşürülmesi için iki yol vardır: Toplam talebin ve tüketimin azaltılması ve döviz kurunun yükseltilmesi. Bu iki önlem birlikte de kullanılabilir.

İthalatın beklentilerin üzerinde artmasında kredi kartlarının kontrolsüz dağıtımı ile tüketici kredilerinin aşırı büyümesinin yol açtığı iddia edilmektedir. Gerçekten, otomobil-beyaz eşya satışları ve ithalatı önemli ölçüde artmıştır. Bu kalemler aynı zamanda büyümenin de motoru olmuştur. Bunun anlamı şudur: İç talebin ve tüketimin azaltılması, ithalatta bir miktar azalmaya neden olabilir. Ancak, tüketimde yaşanacak düşüş aynı zamanda, büyüme oranının azalması anlamına gelir.

Diğer taraftan, tüketici kredilerinin pahalı hale getirilmesi, satıcıların taksitli satışa imkan sağlayan alternatif finansman modellerini geliştirmeleri nedeniyle tüketim seviyesinde istenilen düşüşü sağlamayabilir. Cari açığın, 2004 yılında 10 milyar dolar seviyesinde kalabilmesi için Temmuz ayından itibaren cari açığın sıfır olması gerekir. Sadece tüketimin kısılması ve büyümenin düşürülmesi yoluyla, cari açıkta aylık 1 milyar dolarlık küçülme sağlanamaz.

İthalat için ayrı bir vergileme rejimi, uluslar arası sözleşmelere aykırı olduğu için, gümrük duvarlarının yükseltilmesi de söz konusu olamaz.

Bunların dışında, döviz kurunun yükseltilmesi seçeneği kalmaktadır. İthalatın azaltılması için, ithalatın patlamasına yol açan döviz kurundaki düşüklüğün ortadan kaldırılması seçeneği en etkili ve kısa vadede sonuç alınmasını sağlayacak seçenektir. Eğer birileri bu seçeneği, döviz kurunun piyasa şartlarında belirlendiği ve müdahele edilmesinin mümkün olmadığı şeklinde bir gerekçe ile devre dışı bırakmaya kalkışırsa ciddiye almayın. Zira, döviz piyasası ülkemizde kurallara uygun çalışmamaktadır. Eğer, döviz piyasası görevini yapmış olsaydı cari açık bugüne kadar çoktan kapatılmış olurdu. Döviz piyasası görevini yapmıyorsa bu görevi birilerinin yapması gerekir. Aksi halde döviz kuru, dalga boyu büyük ani hareketler yapmak zorunda kalabilir.


31 Ağustos 2004
Salı
 
NURETTİN CANİKLİ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED