İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, eski Başkan Recep Tayyip Erdoğan döneminde İstanbul halkı için yaptığı hizmetler, planlı bir siyasi ve medyatik kampanya ile cezalandırılmaya çalışıldı. Mesut Yılmaz'ın, Rüştü Kazım Yücelen'i İçişleri Bakanlığı'na atamasıyla başlayan kampanyada, Sanayi Bakanlığı Başmüfettişi Doğan Atamer ile Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Günaydın'ın hazırladığı raporlar hiçe sayıldı. İstanbul Başmüfettişleri'nin raporlarını dikkate almayan Yücelen, Ankara Müfettişi Candan Eren gönderildi. Kendisine valilik vaadedildiği belirtilen Candan Eren, kendisinden önceki müfettişlerin raporlarını, kelime oyunlarıyla çarpıtarak adaleti yanıltmaya çalıştı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi Doğan Atamer ile Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Günaydın'ın, yapılan hizmetlerde yolsuzluk ve usulsüzlük bulunmadığını belirten raporlarıyla, müfettiş Candan Eren'in 'güdümlü' raporunu kupürleriyle birlikte kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.
                                                                      ALBAYRAK ŞİRKETLER GRUBU

2- ÖZET VE SONUÇ:

Bakanlıkları Makamının 26.03.2001 tarih. 2001/54 sayılı Onayları ile mezkur Onay'a konu olan Başbakanlık Makamının 15.03.2001 tarihli, 34-7/1475-41 sayılı onayı gereğince; Mülkiye Başmüfettişi Mehmet GÜNAYDIN koordinatörlüğünde İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Albayrak Turizm Seyahat İnşaat Ticaret A.Ş. ile ihale ilişkileri incelenmiş, bu inceleme sonucunda, Albayrak Turizm Seyahat İnşaat Ticaret A.Ş.'nin 1990 yılında iki yüzelli milyar lira sermaye ile kurulduğu, ortakları Albayrak ailesinin bireylerinden oluşan aile şirketi niteliğindeki şirketin halihazır sermayesinin bir trilyon lira olduğu, 1997 yılında 3,2 trilyon olan şirket cirosunun 2000 yılında 38,7 trilyon liraya ulaştığı, yıllara yaygın inşaat ve onarım hakedişlerinin 1997 yılında 1,5 trilyon iken 2000 yılında 11,3 trilyon olduğu, ayrıca şirketin 744 milyar sermayeli Konya-Ereğli'de bulunan holdinge bağlı tekstil tesislerini Özelleştirme İdaresinden satın alan Ereğli Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin % 95,8'ine sahip bulunduğu, şirketin iştigal konusunun ağırlık olarak personel taşımacılığı, araç kiralama ve inşaat taahhüt işleri olduğu, bu nedenle şirketin amaç ve konusuna giren konularda çeşitli firmaların ve bu arada İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Belediye iştiraki şirketlerin açtığı ihalelere katıldığı, Halk Ekmek A.Ş., İgdaş, Kiptaş, İsbak, İstaç, İSKİ Genel Müdürlüğü ve Sosyal ve İdari İşler Müdürlüğünün personel taşıma, araç kiralama, çöp taşıma, ekmek dağıtımı, konut yapımı konularında açtığı ihalelerin bir kısmını kazanan şirketin bahsekonu taahhütleri yerine getirdiği, bir kısmında süre uzatımına gidildiği, yürütülen taahhütlerin sözleşmeleri gereği finanslandığı, yüksek avans ödemesine gidilmediği müşahade edilmiştir.

Dolayısıyla, Albayrak Turizm Seyahat İnşaat Ticaret A.Ş.,'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinin ihalelerini kazanarak taahhütlerini arttırması şüphesiz iş hacimini yükseltmiştir. Ancak, mezkur ihalelere katılan diğer firmalar yanında yürütülen taahhüt hizmetlerinden yararlanan kişi ve kuruluşların bahsekonu işlemler ve hizmetlere ilişkin olarak herhangi bir şikayetine rastlanmamıştır. Bu durumda, şirketin ana sözleşmesinde gösterilen amacı doğrultusunda anılan ihalelere katıldığı, kazandığı taahhüt hizmetlerini yerine getirerek iş hacmini yükselttiği, ancak bu işlemlerin yasalara uygun genel ticari teamüller çerçevesinde gerçekleştiği müşahade edildiğinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinin mevcut ihale sistemi ile şirketin korunup kollanmak suretiyle hızlı büyümesini sağladığı iddiası hususunda herhangi somut bir belge ve bulgu rastlanamamıştır.

Durum, takdirlerinize arz olunur.
20. 06. 2001, Doğan Atamer
Sanayi ve Tic. Bak. Başmüfettişi      Belgenin orijinali için tıklayınız ( 24 kb. )

BAŞMÜFETTİŞ DOĞAN ATAMER: YASALARA AYKIRI İŞLEM YOK

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi Doğan Atamer, 20.06.2001 günü İçişleri Bakanlığı'na sunduğu inceleme raporunda, yapılan bütün işlerin yasal prosedüre uygun olduğunu, yasalara aykırı herhangi bir işlemin tespit edilemediğini, Albayrak A.Ş'nin korunup kollandığına ilişkin hiçbir bilgi ve belgenin de sözkonusu olmadığını ifade etti.

3- İstanbul Büyükşehir Belediyesi yatırımcı birimleri ile, bağlı kuruluşları (İSKİ-İETT) ve iştirak kuruluşu şirketlerin 1997-2000 döneminde (4) yıllık periyot içinde toplam (10.275) adet ihale ve satınalma vs. işlemi gerçekleştirdikleri, bu işler arasında toplam (53) adet işi Albayrak A.Ş.'ye ihale ettikleri,

Albayrak A.Ş.'ye ihale edilen (53) adet işten (34)'ünün Belediye iştirak kuruluşu (19) şirketten İSFALT A.Ş., İSTAÇ A.Ş., İSBAK A.Ş., KİPTAŞ A.Ş., İGDAŞ A.Ş. ve HALK EKMEK A.Ş. olmak üzere (6) şirket tarafından ihale edildiği, söz konusu şirketlerin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine ve şirketlerin ana sözleşmeleri çerçevesinde ihale prosedürü uygulayarak ve yeterli rekabet ortamı sağlanarak Yönetim Kurulu kararları ile ihaleleri gerçekleştirdikleri, sözü edilen şirketlerin ihale işlemleri sırasında Albayrak A.Ş.'yi koruyup kolladıklarına ilişkin somut bir bilgi ve belgenin bulunmadığı,

İstanbul Metrosu 4. Levent - Taksim Arası Elektromekanik İnşaatı işinin Fen İşleri Daire Başkanlığı Teknik İşler Müdürlüğünce Fransız şirketi Cegelec liderliğinde Cegelec - Cengiz - Albayrak konsorsiyumuna 180.000.000 USD bedelle ihale edildiği, konsorsiyum iş bölümü gereğince 23.495.672 USD karşılığı işin konsorsiyum üyeleri Cengiz Albayrak firmaları tarafından taahhüt edildiği, ihalenin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine uygun olarak Devlet Planlama Teşkilatının 24 Ocak 1995 tarih ve 22887 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayınlanan yatırım programında 91K080500 no ile yer alan proje doğrultusunda gerçekleştirildiği ve sözleşme dosyasının Sayıştay Başkanlığınca tescil edildiği; iddia edildiği gibi İstanbul Metrosunun Albayrak A.Ş.'ye ihale edilmediği, metronun muhtelif kısımlarının muhtelif konsorsiyum ve firmalar tarafından taahhüt edildiği, metronun sadece Elektromekanik inşaatı kısmının Cegelec - Cengiz - Albayrak konsorsiyumuna ihale edildiği, Albayrak A.Ş.'nin korunup kollandığına ilişkin herhangi bir somut bilgi ve belgenin bulunmadığı,

Sosyal ve İdari İşler Müdürlüğünce Albayrak A.Ş.'ye ihale edilen (8) adet personel servis taşımacılığı işinin de 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine uygun olarak ve yeterli rekabet ortam sağlanarak ihale edildiği ve ihale dosyalarının Sayıştay Başkanlığınca da vize edildiği, personel servis taşımacılığı ihalelerinde de Albayrak A.Ş.'nin korunup kollandığına dair herhangi bir somut bilgi ve belgenin bulunmadığı,

İSKİ Genel Müdürlüğünce Albayrak A.Ş.'ye ihale edilen (10) adet personel servis taşımacılığı, araç kiralama ve personel giyim eşyası temini işinin 2560 sayılı Kanunun 3009 sayılı Kanunla değişik 22. maddesi gereğince çıkarılan İSKİ İHALE YÖNETMELİĞİ hükümlerine uygun olarak ihale edildiği, söz konusu ihalelerde de yönetmelikte öngörülen ihale prosedürlerine uygun işlemler yapıldığı, ihale komisyonu kararlarının Yönetim Kurulunca da onaylanarak şartname ve sözleşmelerindeki esas ve usullere göre işlemlerin tesis edildiği, Albayrak A.Ş.'nin korunup kollandığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı,

Anlaşılmış olup, açıklanan nedenlerle iddia konuları ile ilgili bu aşamada yapılacak herhangi bir işlem olmadığı,

Genel kanaat ve sonucuna varılmıştır.

Tarafımdan (3) örnek olarak düzenlenen bu İnceleme Raporunun (1) örneği (80) sırada kayıtlı (5551) parça ekleri ile birlikte, diğer (2) örneği de eksik olarak İçişleri Bakanlığı (Tef. Krl. Bşk.)'na sunulmuştur.

29. 06. 2001, Mehmet Günaydın
Mülkiye Başmüfettişi       Belgenin orijinali için tıklayınız ( 27 kb. )

BAŞMÜFETTİŞ GÜNAYDIN: İHALELER TEMİZ

İçişleri Bakanlığı Başmüfettişi Mehmet Günaydın, 29.06.2001 tarihinde İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu'na sunduğu inceleme raporunda Albayrak A.Ş'nin gerçekleştirdiği ihalelerde suç teşkil edecek nitelikte hiçbir somut bilgi ve belgenin bulunamadığını, bu nedenle iddialarla ilgili yapılacak bir işlem olmadığını kaydetti.

Gerek tarafımdan, gerekse Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi Doğan ATAMER tarafından yapılan ve yukarıdaki paragraflarda detaylı olarak açıklanan incelemelerde;

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yukarıda açıklandığı gibi yasal dayanaktan yoksun bir şekilde ve KANUNA KARŞI HİLE YOLLARINA BAŞVURULARAK kurulan ya da devir alınan şirketler marifetiyle yapılan tüm mal ve hizmet alımlarında;

Şirketin Danıştay kararlarına göre Kamu hizmeti gören, dolayısıyla kamu kuruluşu sayılan birimler olduğunun unutulduğu, kamu menfaatinin korunmadığı,

Albayrak Şirketler Grubu başta olmak üzere kendilerine yandaş, siyasi veya irticai birliktelik içerisinde bulunulan şirketlere haksız kazanç sağlandığı,

Örneğin; özellikle son (5) yıl içerisinde çıkan Bütçe kanunları, Bütçe uygulama talimatları, devlet ihaleleri genelgeleri ve tasarruf tedbirleri genelgelerinde, kanun kurum ve kuruluşlarına "binek tipi araç kiralama"sı şeklinde bir imtiyaz tanınmadığı, 237 sayılı Taşıt Kanunu kapsamında makam aracına sahip olan kişilere dahi kısıtlamalar getirildiği, tasarruf tedbirleri genelgeleri ile sadece personelin toplu olarak taşınmasını sağlayacak olan servis aracı kiralanmasına (bu konu ile ilgili yönetmelik uygulanmak kaydıyla) izin verildiği halde, gerek belediye birimlerinden 2886 sayılı kanuna göre yapılan ihalelerde, gerekse şirketlerden yapılan ihalelerde içinde bulunduğumuz ekonomik koşullara aldırmadan, yukarıda sıralanan mevzuatı hiçe sayarak, olağanüstü bir savurganlık örneği sergileyerek, üstelik bir kısmını belediye çalışanlarından kiralamak suretiyle binek tipi araç kiralanması gerçekleştirildiği, kiralanan araçlara neredeyse satış fiyatından fazla kira ödemeleri yapıldığı,

Görülmüş...
31. 08. 2001, Candan Eren
Mülkiye Müfettişi       Belgenin orijinali için tıklayınız ( 19 kb. )

CANDAN EREN'İN ADALETİ YANILTMAYI AMAÇLAYAN RAPORU

Sadettin Tantan'ın ardından, Başbakan Yardımcısı Yılmaz tarafından İçişleri Bakanı yapılan Rüştü Kazım Yücelen, ilk iş olarak Candan Eren'i Recep Tayyip Erdoğan ve Albayrak A. Ş. aleyhine rapor hazırlamakla görevlendirdi. Candan Eren, kendisinden önceki müfettişlerin ifadelerini de ters yüz ederek, 40 gün gibi kısa bir sürede, adaleti yanıltmayı amaçlayan bir rapor hazırladı.

Başmüfettiş Atamer ve Başmüfettiş Günaydın, iddiaları sıraladıktan sonra bu iddialar hakkında herhangi bir bilgi ve bulguya rastlanmadığını belirtiyordu. Candan Eren ise, meslektaşlarından alıntı yaparken, herhangi bir bilgi ve bulguya rastlanmadığı şeklindeki bitiş cümlesini kullanmadı. Yargıyı yanıltmak amacıyla, uzun cümlelerin sadece 'iddia' kısmını aldı. İddiaların geçersiz olduğunu belirten bitiş kısmını, raporu sunduğu adli ve idari mercilerden kasıtlı olarak gizledi.

Candan Eren, benzer bir 'aldatmaca'yı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü'nden belge isterken de yaptı. Eren, şubeye trafikte kaydı olan araçlar için, işlerin yapıldığı tarih yerine 2001 yılı tarihiyle ilgili bilgi sorarak, kaydı yoktur raporu temin etti. Adaleti yanıltmayı hedefleyen rapor, bu tür hilelerle hazırlandı.