T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

Kış depresyonu yakında

'Kış depresyonu'na dikkat çeken Doç. Dr. Kara, bunun nisan-ekim aylarında dinamik, dengeli ve enerji dolu olan insanların, kışın sürekli yorgunluk ve açlık hissetmeleri şeklinde kendini gösterdiğini söyledi.

Kışın yaklaşmasıyla herkesin başına musallat olan gribin yanı sıra "kış depresyonu"nun da, nisan-ekim ayları arasında dinamik, dengeli ve enerji dolu olan insanların, kış aylarında kendilerini sürekli yorgun ve aç hissetmelerine yol açtığı bildirildi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hayrettin Kara, ilkbahar ve sonbaharın başlarında dinamik, dengeli ve enerji dolu olan insanlara, kış mevsiminin başlamasıyla ve güneş ışığının az gelmesiyle bir gevşeklik geldiğini belirtti.

Mevsim hastalığı

Doç. Dr. Kara, bu mevsimsel ruh hali rahatsızlığının 'kış depresyonu' olarak adlandırıldığını ve sorumlusunun 'epifiz' bezi olduğunu dile getirip, şöyle devam etti: "Beyindeki bu fındık büyüklüğündeki organın ruhsal durumumuz üzerinde önemli bir etkisi vardır. Melatonin üretir ve bu hormonun etkisi yatıştırıcı tabletlerinkine benzer. Hareketsizleşir, ruh halini olumsuz yönde etkiler, uykulu ve yorgun yapar. Çoğu zaman 10-12 saat uyuduğumuz halde dinlenemeyiz, zihinsel ve bedensel verimlilik bitme noktasına gelir."

Kış aylarında, gerekli olan aktivite ve mutluluk hormonlarını üretmek için, ışıklı ortamda bulunulması ve gündüzleri yürüyüşlere ağırlık verilmesi gerektiğini anlatan Kara, şu önerilerde bulundu: "Bu aylarda, karbonhidrat 'ekmek, makarna, patates ve tatlı' tüketilerek moral bozukluğundan kurtulabilinir. Depresyon şu şekilde kendini belli eder: ilgi kaybı, iştahsızlık, hissizlik, bedensel bitkinlik ve daha olumsuz düşüncelere kapılma. Bu durumda, hemen bir hekime başvurulmalıdır. Biz, bu depresyonu fototerapi 'ışık tedavisi' uygulayarak tedavi ediyoruz."

 
Kadınların çoğu 'sürekli yorgun'
Özellikle çalışanların sık sık yakındığı yorgunluğu, daha çok kadınların sürekli hissettiği belirlendi.
Basurda 'Longo tekniği'
Halk arasında "basur" olarak bilinen ve genellikle kabızlıktan kaynaklanan hemoroitten, yeni yöntem "Longo tekniği" ile artık acısız kurtulmak mümkün...Yöntemin ilk uygulayıcısı olan Acıbadem Carousel Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cihan Uras, "makatın alt kısmında oluşan şişlikler" olarak tanımladığı hemoroitin, kendini özellikle kanama veya dışkılamadan sonra ele gelen şişliklerle belli ettiğini söyledi. 4 Evresi olan hastalıkta tedavi yönteminin de bunlara göre seçilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Uras, son iki evrede tek şansın cerrahi müdahale olduğuna işaret etti. Cerrahide klasik ve Longo olmak üzere iki yöntem bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Uras, ancak bugün güncel olan yeni yöntemin, İtalyan cerrah Dr. A. Longo tarafından bulunan bir aletle yapılan "Longo Tekniği" olduğunu belirtti.
22 Ekim 2001
Pazartesi
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED