T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Gerçekler gizli kalmıyor

"Gidin, görün" dediğim son film 'Kodadı: Kılıçbalığı' izleyiciler üzerinde derin bir etki bırakmış olmalı. Bir yayıncı dostum, "Film gözümüzü açtı" dedi. Özellikle son bölümü. Vaktiyle kendisinin de karıştığı 'uyuşturucu karşılığı silâh' operasyonundan kalma yüzmilyonlarca doları bankadan soymaya kalkan ajanın, "Gerekirse kendi binalarımızı bombalamaktan da çekinmeyiz; yüzbinlerce Amerikalı'nın ölmesindense bin kişi ölmüş, ne çıkar" anlamına gelen sözler sarf ettiği bölüm...

'Kılıçbalığı' türü büyük bütçeli filmler yıllar süren senaryo çalışmalarının ürünüdür. Diyaloglar üzerinde kafa patlatılır, bir cümlenin bile "Amma da uçuk" tepkisiyle karşılaşması bütün filmi sakatlar çünkü. Kamuoyu önüne çıkarmadan önce izlettirilip kare kare tepkiler tespit edilir ve bazı bölümler son tırpanı yer. Böylesine titiz çalışılır filmler üzerinde; bu yüzden de izleyiciyi etkisi altına almakta zorlanmaz iyi film.

John Travolta'nın başrol oynadığı filmdeki, "Amerikan halkının yararına olacaksa yüzlerce insanın kurban edilebileceğine" dair sözler, 11 Eylül sonrasında bambaşka bir anlam kazanmış olabilir; ancak, orada esinlenilen olay biraz gerilere dayanıyor: 'Küba füze krizi' diye de adlandırılan, yakınlarda '13 gün' adlı bir başka Hollywood filmine konu teşkil etmiş uluslararası olayın devamına... Belgeler, Amerikan Genelkurmayı'nın, Küba üzerine, Sovyetler Birliği'ni dize getirmekle sonuçlanacak bir kriz çıkartmayı planladığını, bunun için de Amerikan topraklarında terörist eylemler başlatmayı göze aldığını gösteriyor...

Bir-iki kez daha burada adını geçirdiğim James Bamford'un 'Body of Secrets: Anatomy of the Ultra-Secret National Security Agency' adlı eserinde yer alan belgeler, ABD Genelkurmayı'nın, Küba'ya karşı düzenlenecek bir savaşa Amerikalıları hazırlayabilmek için ABD toprakları üzerinde terörist saldırılar planladığını açığa vuruyor. Operasyona 'Northwoods' adını koymuş askerler... Günümüze kadar ulaşan 'çok gizli' belgeler gerçekten göz açıcı...

'13 gün' adlı filmde ABD'nin zor duruma düştüğü gerçek bir krizin perde gerisini izlemiştik; Miami'de yerleşik sığınmacılardan oluşan derme çatma ordunun Küba'yı işgali projesi suya düştü. 'Northwoods operasyonu' işte o yüz kızartıcı projeden sonra askerlerce planlanmış... Başkan John F. Kennedy, ülkeyi kötü duruma düşüren ilk projenin sahibi CIA'yi Küba konusunda sorumlu kurum olmaktan çıkarıp sorumluluğu Savunma Bakanlığı'na kaydırdıktan sonra...

Dönemin Genelkurmay başkanı Gen. Lyman Lemnitzer'in görevlendirdiği askeri yetkililer, Küba'yı işgal ve Castro'nun vücudunu ortadan kaldırma planı hazırlamışlar. Askerler, "CIA başarısız oldu, ama biz beceririz" iddiasındaymışlar. Sivil yöneticilere kuşku ile yaklaşıyormuş askerler, önceki gizli operasyona hava desteği verilmediği gerekçesiyle...

13 Mart 1962 tarihli Gen. Lyman Lemnitzer imzalı nota, "Küba'ya askeri müdahaleye sebep teşkil edecek bahanelerin anlatımı" adlı bir dosya eklendiği görülüyor.

"Küba'ya askeri müdahale için gerekçe" başlıklı belgedeki şu satırlar önemli: "Operasyon, ABD-Küba arasındaki gerilimin arttığı, ABD'yi haklı gösterecek bir dizi gelişmeyi tâkiben başlatılacak. Dünya kamuoyu ve BM, Küba hükümetinin sorumsuzca davrandığı, Batı'ya ve dünya barışına bir tehdit teşkil ettiği görüntüsünün etkisi altında bırakılacak..."

Buraya kadar okuduklarınızdan "Nasıl bahaneler planlanmış?" merakına düştüğünüzü fark eder gibiyim. ABD Genelkurmayı'nın Küba'ya askeri müdahaleyi mâkul gösterecek bahanelerinde ilk sırayı 'bir dizi iyi planlanmış olay' teşkil ediyor. Küba'daki ABD deniz üssü Guantanamo Bay'de görevli Kübalıları, Küba askeri gibi giydirip, üste yangın çıkarmalarını, uçakları yakmalarını ve limandaki bir gemiye sabotaj düzenleyip liman girişinde bir gemi batırmalarını sağlamak bu 'bir dizi iyi planlanmış olay' arasında yer alıyor... Amerikan Genelkurmayı, kendi gemisini kendisi batırmayı planlıyor, düşünün bir...

Notta, "Amerikan gazetelerinde yayımlanacak ölü ve yaralı isimleri işimize yarayacak milli bir öfkeye dönüşecektir" tespitinde bulunuluyor.

Öngörülen eylemler bunlarla sınırlı değil. "Miami ve Florida bölgesinde, hatta başkent Washington'da terör kampanyası başlatılabilir. Florida'ya yönelen sığınmacı dolu bir botu batırabilir veya batırmış gibi yapabiliriz... Seçilmiş mahallerde birkaç plastik bomba patlatır, Küba ajanlarını tutuklar ve ülkeye yönelik komplolara dair belgeleri basına sızdırırız. Sahte bir Sovyet MİG uçağıyla sivil uçuşları tâciz eder, nakliyat gemilerine saldırır, askeri tarassut uçaklarına ateş açarız. Küba hava sahasındaki bir sivil uçağı düşürmüş gibi yaparız..."

Ne kadar da, John Travolta tipinin 'Kılıçbalığı' filminde söylediklerini andırıyor değil mi? ABD Genelkurmayı'nın Küba'yı işgal için sahte eylemler düzenleme planının, 'domuzlar körfezi' başarısızlığı yüzünden başı ağrıyan Başkan Kennedy tarafından reddedildiği anlaşılıyor. Gen. Lemnitzer de, operasyon reddedilince dikkatle hazırlanmış bütün belgelerin yok edilmesi emrini vermiş... Ama gördüğünüz gibi, bazı belgeler, günümüze kadar ulaşabildi.

'Kılıçbalığı' filmi yazar Bamford'un anlattıklarından etkilenmiş gibi...


22 Ekim 2001
Pazartesi
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED