T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Konyalı çevreciler...

Akit gazetesi geçen hafta bir habere çok yer ayırdı. İşin ilginç yönü, Akit'in bir gün arayla sürmanşet ve manşetten duyurduğu bu habere hafta içi başka hiçbir gazete itibar etmedi. Hafta sonuna geldiğimizde ise, Akit'in söz ettiği gelişmeleri sadece cumartesinin Milliyet'inde takip edebildik.

Dolayısıyla, belki sizin de haberiniz yoktur; Üçlü Hava Tatbikatı dolayısıyla Konya'nın iki ilçe ve 11 beldesinde vatandaşların günlerdir dile getirdikleri soru ve şikayetlerden belki sizin de haberiniz yoktur... Akit'in yayınından anlaşılıyordu ki, Konya'nın Cihanbeyli, Taşpınar ve Altınekin ilçelerini kapsayan alanda başlayacak hava tatbikatına, başta belediye başkanları olmak üzere yöre halkı endişeyle bakıyor, tatbikatın her türden canlı üzerinde olumsuz etki yapacağını ileri sürüyordu. Cevap bekleyen birçok soruları vardı. Savaş uçaklarının alçak uçuşu sakıncalı değil miydi? Tatbikat hazırlığı çerçevesinde hayvanlarını eskisi gibi otlatamıyorlardı. Koruma altında bulunan yöre için niçin kimse sesini çıkarmıyordu?

Üçlü Hava Tatbikatı'nın gerçekleştirileceği yöre halkının bu tarz bir sorgulamayı başlatması ve yetkililerden sorularının cevaplanmasını talep etmesi uygunsuz bir davranış mıydı? Hiç olur mu öyle şey? Hep bir ağızdan yıllardır "sivil toplum"un memleketimizde de gelişmesini istemiyor muyduk? O halde alın size "sivil toplum"! Ne yani, olayın aktörleri "köylüler" diye bu yurttaş hareketini "sivil toplum" faslı içinde değerlendirmeyecek miyiz? Hiç olur mu öyle şey!

Tatbikatın yapılacağı yöredeki belediye başkanları Konya Valisi'ni ziyaret ederek "Vatandaşlar çok tedirgin, halkın önüne geçemiyoruz. Çıkın bir açıklama yapın" demişler. Konya Valisi ise, tatbikat hakkında çok bilgi sahibi olmadığını, durumun aydınlatılması için Başbakanlığa ve Genelkurmay'a yazı yazacağını açıklamış. Yani görülen o ki, belediye başkanlarının ısrarla belirttikleri gibi, yöre halkına bu tatbikat hakkında hiç bilgi verilmemiş.

Akit'in yayınında atlamamamız gereken önemli bir husus daha vardı: Tatbikatta indirgenmiş uranyum ihtiva eden bombaların kullanılacağı iddiası. Gazete basbayağı, FP'li iki milletvekilini de şahit göstererek, kullanıldığı yerde kalıcı çok önemli kötülüklere neden olan bu bombaların Konya'daki tatbikatta da Türk, Amerikan ve İsrail savaş uçakları tarafından kullanılacağını duyuruyordu. İnsan aklının almayacağı türden bir iddia... Ama hayret; yetkililerden yine bir satır açıklama bile yok!

Konya dosyasını kapamadan şu hatırlatmayı da yapayım: Üçlü Hava Tatbikatı'na katılacak olan kuvvetler içinde İsrail'in de bulunması, yöredeki hassasiyeti daha da bir arttırmıştı. Bu hassasiyeti de tabii karşılamak gerekir. "Sivil toplum" tabii ki bu tür tepkiler de verecek. İrlanda'ya baksanıza...

Sonra efendim, dünkü gazetelerde Genelkurmay'ın Konya'da yapılacak tatbikata ilişkin açıklamasıyla karşılaştık. Açıklamanın önemli bir bölümü şöyle: "Bugüne kadar yapılan tatbikatlarda, hangi amaçla yapıldığı çok açık olarak bilinen bu yayınlarda yer alan olumsuzlukların hiçbiri vuku bulmamıştır. Tatbikat kapsamında İsrail ve ABD'nin yeni geliştirdiği silahların denenmesi, indirgenmiş uranyum (U 238) ihtiva eden bombaların kullanılması, 90-100 metreden alçak uçuş icra edilmesi gibi hususlar kesinlikle yer almamaktadır."

Gördüğünüz gibi, Konyalılar'ı rahatlatıcı cevaplar... Genelkurmay'ın açıklamasında Konya'daki tatbikata sayfalarını açan gazetelerden de şöyle söz ediliyor: "Çağ dışı görüşleri her fırsatta bir propaganda aracı olarak kullanmayı alışkanlık haline getirmiş kimselerin uydurdukları yalanlar."

Şimdi oturup düşünelim: Memleketin bir ilinde, il valisinin bile bilgi sahibi olmadığı bir hava tatbikatı yapılacak da ortada binbir çeşit iddia dolaşmayacak. Bu mümkün mü? İnsanlar ("sivil toplum") tabii ki meseleyi ellerindeki bilgi ölçüsünde kurcalayacak ve bunun sonucu olarak da ister istemez ortaya tabii ki binbir çeşit iddia atılacak. Eğer onlar "adam yerine" konulmayıp hiçbir açıklama yapılmıyor, korku ve endişelerinin önüne geçilmiyorsa böyle bir sonuç kaçınılmaz değil mi?

Sonuç olarak; Ben Konya'daki bu çevreci "sivil toplum"u çok sevdim. "Vatan-millet" demeyip, çocuklarını, ekinlerini, hayvanlarını yalayıp geçecek savaş uçaklarından şikayetçi olmaları az şey midir? Bana uzaktan, Göteborg'da, "küresel ısınma" karşısında alınması gereken önlemleri kabul etmeyen ABD Başkanı Bush'u protesto eden gençleri hatırlattı... İsterseniz, dünyada en yaman çevrecilerin bizde artık pek küçümsenen "köylüler" arasından çıktığını da unutmayalım.


18 Haziran 2001
Pazartesi
 
KÜRŞAD BUMİN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED