T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Siyaset için de "ÖSS" gerekiyor!..

Dün Türkiye'deki 81 il ve 63 ilçe merkezi ile Lefkoşa'daki 76 bin salonda, "Öğrenci Seçme Sınavı" yapıldı..

1 milyon 473 bin öğrenci adayı, 216 bin gözlemci personelin gözetiminde, "sözel" ve "sayısal" sorulara cevap verdiler..

Sözel sorular, öğrenci adaylarının, Türkçe'yi kullanma becerilerini ve sosyal bilimlerdeki temel kavramları değerlendirme yeteneklerini ölçmeyi amaçlıyordu..

Sayısal sorular ise, öğrenci adaylarının matematiksel ilişkilerden yararlanma becerilerini ve fen bilimlerindeki temel kavramlara aşinalığını ölçüyordu..

Daha doğrusu, bu soruları hazırlayanlar ve sınavı düzenleyen "ÖSYM", bunları amaçlamıştı..

Keşke bu tür bir merkezi sınav, önce tüm "seçmenler", sonra da milletvekili, belediye başkanı, il genel meclisi, belediye meclisi ve muhtar adayları için de yapılabilse..

Seçmenlerin ve seçilenlerin, bir merkezî seçme ve yerleştirme sınavı ertesinde "Demokrasi Yüksek Okulu"na girebilmeleri, Türkiye'deki pekçok şeyi, yerli yerine yerleştirebilir..

Bu tür bir sınavın fazla karmaşık olmayan sorulara dayalı biçimde yapılması mümkündür..

Bu sınav da, "sözel" ve "sayısal" bölümlerde yapılabilir..

İsterseniz birkaç soru örneği vererek, bu işin çok zor olmayacağını kanıtlamaya çalışalım. Olayı daha açık anlatmak için, cevapları da hemen verelim..

Önce bazı sözel soru örnekleri..

1-Türkiye'yi tehdit eden iç ve dış düşmanlardan hangisi en tehlikelidir?

a) Amerika b) Avrupa c) Yunanistan d) Suriye

e) Ermenistan f) Şeriatçılık g) Bölücülük

h) Hortumculuk ı) İstikrarsızlık i) Kokuşmuşluk

2-Kemal Derviş, Türkiye'ye hangi sıfatla gelmiştir?

a) Koalisyon ortağı b) Dünya Bankası görevlisi

c) İMF yetkilisi d) Eski bir Büyükada'lı

e) İyi niyetli bir Türk f) Hiçbirisi.

3-İktidar ortakları RTÜK Yasası'n zorla çıkartırlarken, bu yasayla neyi amaçladılar?

a) Medyanın şeffaflaşmasını b) Medyanın tekelleşmesini c) Medya sermayesine müteahhitlik karnesi verilmesini d) İktidarı eleştirenlere verilen cezaları ağırlaştırmayı e) İnternetçiliği bitirmeyi.

4-"Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" cümlesi, size başka cümleleri çağrıştırıyor mu?

a) Türk'ün Türk'ten başka düşmanı da yoktur..

b) İç tehlike, dış tehlikeden daha büyüktür..

c) En büyük dış düşmanlar, bizi bölmek isteyen müttefiklerimizdir.

d) Ne zaman belimizi doğrultsak, onlar mutlaka bize kötü şeyler yaparlar..

5-"Hukukun üstünlüğü" ilkesi, Türkiye'de uygulanabilir mi?

a) Evet.. Ancak "üstünlerin hukuku" ile beraber uygulanabilir..

b) Hayır.. Hukuk üstün olursa, devletin üstünlüğü ortadan kalkar..

c) Belki.. Eğer sadece "karşı taraf" için geçerli olduğu takdirde, hukuk üstün olabilir.

d) Saçma.. Bizi bölmek isteyenlerin tuzaklarına düşmemeliyiz..

Bunlar birkaç sözel soru örneğiydi..

"Sayısal sorular"a gelince..

İşte birkaç örnek..

1-Bir Türk'ün milyoner olması, bir Amerikalı'nın milyoner olmasından daha kolay olduğuna göre, "TL" mi, "Dolar" mı daha değerlidir?

a) TL. daha değerlidir.. Cebinde iki milyon lirası olan bir Türk'ün "ben milyonerim" diyebilmesi, paranın gücünü gösterir..

b) 1 dolar 1.2 milyon Türk Lirası ettiğine göre, her Amerikalı, milyoner olmak için sonunda Türkiye'ye gelecektir..

2-Enflasyonu tek rakamlı düzeye indirmek isterken kuru sabit tutan bir iktidar, enflasyonu patlatıp, parayı devalüe ederse bundan ne çıkar?

a) İktidarın çok başarılı olduğu çıkar..

b) Bu koalisyonun alternatifi olmadığı çıkar.

c) Türkiye'nin Kemal Derviş'e ihtiyacı olduğu gerçeği çıkar.

d) Bülent Ecevit'in "esenliğe çıkıyoruz" diye konuşacağı durumlar ortaya çıkar..

3-TBMM'deki sayısal çoğunluk, halk arasındaki mutlak azınlığı temsil ederse, güvenoyu almak için kaç oy gerekir?

a) Güvenoyuna gidecek gensorular, sayısal çoğunluk tarafından reddedileceği için böyle bir sayı gerekmez..

b) Milletvekillerini liderler seçtiğine göre, 3'lü koalisyonun güvenoyu alması için 3 oy yeter..

NOT- Bu cevapların her şıkkını evetleyen seçmenler ve seçilenler, sınavı kazanacaktır.

ŞAKA

Olur böyle şeyler..

Adam, bir iş konuşması yapmak için, öğle tatili sırasında bir şirketin ofisine gitti..

Ofiste kimse yoktu. Sadece bir çoban köpeği, masaların tozunu alıyor, çöp sepetlerini boşaltıyordu..

Adam şaşkınlık içinde köpeğe yaklaştı.

-Ne yapıyorsun böyle?.. Sen ne biçim bir köpeksin, dedi..

Köpek adamı yanıtladı..

-Ne yapayım? Herkes yemeğe çıktı.. Ben de temizlik yapıyorum!..

Adam, şaşkınlığı daha da artmış durumda söylendi..

-Üstelik sen konuşan bir köpeksin..

Bu defa köpek sinirlendi..

-Konuştuğumu kimseye söyleme.. Bu defa patron, telefonlara da bakmamı ister..

TEŞEKKÜR

İyi ve kötü günde yalnız olmamak!..

Geçen hafta toprağa verdiğimiz kayınvalidem Müzehher Lezgi için, arkadaşlarımızdan, dostlarımızdan, siz sayın okurlarımdan gelen "başsağlığı" dilekleri, eşim Canan Barlas'ın ve benim, bu acı kayba direnme gücümüzü artırdı..

Neticede "ölüm", en tartışılmaz, ilahi bir sosyal adalet göstergesi..

Hepimiz, "doğum" ile "ölüm" arasındaki o nefes alma süresine "hayat" denildiğinin farkındayız..

Ama geride kalanlar, her seferinde, bu gerçeği yürekleri yanarak kabulleniyor..

Ve kayıptan doğan acı, ancak sizinle acıyı paylaşan dostlarınızın varlığı ile, daha kolay karşılanabiliyor.

Bu açıdan, Canan Barlas ve bu satırların yazarı, yalnız olmadığımızı, bir kez daha anladık..

"Aile"mizin daha ötesindeki çemberlerin, bizi, sevgi, teselli ve dayanışma gibi duygularla kuşatarak, güçlü kıldığını, yine hissettik..

Cenaze törenine gelen, başsağlığı için evimizi onurlandıran, faksla, telefonla, e-maille, mektupla bize duygularını iletenlere, yürekten teşekkür ediyorum..

Allah'ın rahmeti, herkesin yitirdiği yakınlarını kucaklasın..

Allah, kimseyi, iyi ve kötü günlerinde yalnız bırakmasın..


18 Haziran 2001
Pazartesi
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED