T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Fotoğrafçılık bitiyor mu?

Fotoğraf bir tutkudur. Fotoğrafta bir anı yakalayabilmek, farklı ışık teknikleriyle poz çekmek ayrı bir zevktir. Mesleğimiz gereği fotoğrafçılıkla iç içeyiz. Dolayısıyla sektörün sorunlarını daha yakından görebiliyoruz. Geçtiğimiz günlerde bozulan flaşımı tamir için Sirkeci'deki Hayyam Pasajı'na gitmiştim. Orada daha önceden tamir işleri yaptırdığımız bir abimiz var; Atanur Sesli. Her görüştüğümüzde oturur, dertleşiriz. Atanur abi, işinin ehli bir usta. En problemli makinaları eskisinden daha sağlam hale getirir.

Makinasını tamir ettiği kişileri sevindiriyor ancak kendisi son dönemlerde biraz kaygılı. Çünkü, dijital fotoğraf makinalarının yaygınlaşması ve ekonomik krizle birlikte, fotoğraf makinası tamiriyle uğraşan, ikinci el fotoğraf makinası alım satımı yapan esnafın işsiz kaldığı görüşünde. Kriz ve dijital makina tercihi yüzünden normal film çekimi yapan mekanik ve autofokus fotoğraf makinalarına talebin azaldığını söylüyor Atanur Sesli.

Sesli'nin verdiği bilgilere göre, Hayyam Pasajı'nda kriz sonrasında günlük müşteri sayısı ortalama bir-iki kişi. Siftahsız günlerin sayısı hiç de az değil. Son beş yıldır sürekli cepten yiyorlar, zarar 40 milyar lira. Aylık 200 milyon lira kira veriyorlar. Yıllık ciroları ortalama 8 milyar lira. Kriz fotoğrafçıları öyle bir duruma getirmişki, "İmkan olsa bırakırım bu mesleği" diyorlar.

Fotoğrafçıların bir sorunu da parçaların kendilerine çok pahalıya gelmesi. Maliyeti 5 milyon lira olan bir flaş ampülü tamircilere 50 milyon liraya geliyor. 5 milyon liralık bir flaş 50-60 milyon liraya geliyor. Böyle olunca tamirciler, çok düşük kâr marjı ile çalışmak zorunda kalıyor.

Fotoğrafçıların belini büken bir diğer yük de vergiler. "Kazanmadığımız halde vergi veriyoruz" diyor Atanur Sesli ve ekliyor; "Gelsin baksınlar kazanıyorsak alsınlar vergisi fazlasıyla. Kazanmadığım halde benden kazandın deyip vergi alıyorlar. Biz burada çok düşük bir kârla hizmet veriyoruz. Devletin sahip çıkması lazım bize. Ne sigortamız var, ne güvencemiz. Bunda da değiliz, kiramızı çıkaralım evimize ekmek parası götürelim onun derdindeyiz. Devlet kazanmadığımız halde bizden vergi alıyorsa, ben hastalandığımda sigorta yatırmasam da bana bakması lazım."


28 Haziran 2002
Cuma
 
YILMAZ YILDIZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED