|
|
Daha düne kadar internete bağlanmak için bulunduğumuz yerde mutlaka bir telefon hattına ihtiyaç duyuyorduk. Bugün giderek yaygınlaşan ve "Hot Spot" denilen "sıcak nokta"lar bizi internete her yerden ve kablosuz bağlamak için emrimize amade. Yalnız bilgisayarınızı yanınızda getirmeyi unutmayın! Kelime içeriğini "Sıcak Nokta" olarak tercüme edebileceğimiz "Hot Spot", teknolojik yenilikleri takip eden ve internete meraklı kişiler için çok büyük bir anlam ifade ediyor. Teknolojiyi verimli kullanmak isteyenler için "Hot Spot", internete kablosuz bağlantı kurulabilecek özel donanımlı mekanlar demek. Otel, havaalanı, üniversite ve büyük şirketlerin kampüsleri gibi bizi internete sürekli bağlı tutacak mekanların sayısı giderek artıyor. İnternet servis sağlayıcısı Bnet'in altyapısını sağladığı Lütfi Kırdar Kongre Merkezi de bugün bir "Hot Spot". Kongre Merkezi'nin herhangi bir yerinde, dizüstü bilgisayarınızı açarak telefon ya da başka bir kabloya ihtiyaç kalmaksızın internete girmek, e-postalarınıza bakmak veya şirketinizin ağına ulaşmanız mümkün. Otoyollarda da bağlı kalın "Hot Spot"ların yaygınlaşması için önemli bir proje de geçtiğimiz aylarda Intel ve IBM'in içinde olduğu bir teknik konsorsiyum tarafından New York'taki 10 kadar McDonalds'da uygulamaya geçti. Bugün Batı'da Mc Donald's gibi birçok ünlü mekanda müşteriler "Hot Spot"lar aracılığıyla hem karınlarını doyurup hem de dizüstü bilgisayarlarından internete girebiliyorlar. Birçok mekan bugün "Hot Spot" özelliğiyle insanları internet ağına bağlıyor. "Hot Spot"ların yeni kullanım alanı olarak ise otoyollar düşünülüyor. Otoyol güzergahlarına konulacak "Hot Spot" antenleriyle otoyollarda seyreden araçlardaki bilgisayar kullanıcılarının internete bağlanabilmesi mümkün olabilecek. Halen dünya üzerinde 10 bin kadar "Hot Spot" olduğu rapor ediliyor. 2006 yılına kadar dünyadaki "Hot Spot"ların sayısının 300 bine ulaşması beklenirken, 30 uluslararası havaalanındaki kurulumlar ile yılda 500 milyon yolcu kablosuz ağlar ile iletişim kurabiliyor. Yapılan araştırmalara göre 2004 yılına kadar dizüstü bilgisayarların yüzde 90'ı kablosuz teknolojileri kullanacak. Wi-Fi nasıl çalışıyor? Kablosuz internet erişiminden yararlanmak için cep telefonu gerekmiyor, sadece kullanıcının abonesi olduğu internet erişim servisinin parolasını girmesi yetiyor. Her "Hot Spot" anteninin kaplama alanı yaklaşık 100-105 metre arasında değişiyor. Bilgisayar içindeki modemle antene bağlanıyor; anten ise dizüstü bilgisayara geri gönderdiği sinyalle, kullanıcıyı internete bağlıyor. Wi-Fi sistemi halen 802.11b standartında çalışıyor. Ancak internet şirketleri, daha hızlı erişim sağlayan 802.11a standartlarına geçmek üzereler. "Hot Spot"lar şimdilerde bir çok dünya kentinde kullanıma geçti; analistler yıl sonunda dünya çapında 24 bin antenin kullanıma sunulacağını belirtiyor. Centrino hayat veriyor Intel'in Centrino teknolojisi insanların her an internete bağlanmaları için büyük bir aşama olarak kabul ediliyor. Centrino'nun Türkiye'deki ilk uygulaması geçtiğimiz aylarda Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleştirilmişti. Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde rektörlük binası, Güney Kampüsü kantini, Mühendislik Fakültesi ve kütüphane olmak üzere 4 farklı noktada "Hot Spot" alanları oluşturuldu. Centrino adlı işlemci içerdiği kablosuz ağ bağlantısı özelliği ile tüm bilgisayarları internete kablosuz bağlanabilir hale getiriyor. Böylece "Hot Spot" kapsama alanı içinde olan tüm bilgisayarlar kablosuz olarak internet ağına bağlanabiliyor.
Yanmayan bilgisayar kasası
AOpen ürünlerinin Türkiye distribütörü İnfronic yanmayan plastikten yapılmış yeni bilgisayar kasasını Türkiye pazarına sundu. Önden USB ve ses giriş yuvaları bulunan kasa, bu açıdan kullanım rahatlığı sağlıyor. ISO9001 sertifikasına sahip olan kasanın Türkiye'de son kullanıcı fiyatı 39 dolar+KDV.
|
|
Melih B. Dede
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |