AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Savaş hakkında

Wilson, 8 Ocak 1918'de Kongre'ye gönderdiği mesajda, barışın ve ondan sonra dünyada demokrasinin ve küçük milletlerin bağımsızlığının esaslarını tespit etmeye çalışıyordu. Başkan Wilson'un bu çabalarından haberi olan Fransa Başbakanı ve Dışişleri Bakanı, 27 Aralık 1917'de Fransa'nın savaş amaçlarını açıklarken, Fransa'nın istila amacı gütmediğini, köle hayatı yaşayan Doğu halklarına kendi kaderlerini kararlaştırmak hakkını verecek "uluslarası prensipler" için savaştıklarını belirtiyordu.

Bunlardan da önemlisi bu bildirinin arkasında yatan başka bir gerçek daha vardı. ABD, 20. yüzyılda, emperyalist bir aşamaya erişmiş ve deniz aşırı ticaret yapmak için imkanların kısıtlanmış olduğunu görmüştü. Çünkü dünyanın 2/3'ü İngiliz, Fransız ve diğer devletlerin sömürgesi halide idi. Sömürgelerde ticaret yapma imkanları sınırlıydı. Eğer sömürgecilik yıkılırsa, bunun yıkılışını sağlayan ABD, bu sayede dünya ticaretine kolaylıkla ağırlığını koyabilecekti.

Yakın tarihle ilgili yukarıdaki bilgi, bugün de tarihin, aktörlerin değişerek tekerrür ettiğini gösteriyor. Ne ABD, Ortadoğu'ya barış, huzur, adalet ve demokrasi getirme amacında samimi, ne de ona karşı çıkan Avrupa ülkeleri ve diğerleri, sırf zayıf ülkeleri korumak için hareket ediyorlar. Bugün herkes biliyor ki, Fransa'nın ve Rusya'nın, Irak'tan elde ettiği önemli petrol imtiyazları var. Çin geleceğin süperi olma yolunda, Japonya enerjinin kontrolünün ABD'nin tekeline geçmesinden korkuyor...

Eğer ABD halkı, Avrupa ve İslam ülkeleri gerçekten bu savaşı engellemek isteselerdi, engellemek için-başta ticari ve ekonomik olmak üzere- alınabilecek bütün tedbirleri alsalardı bu savaş engellenirdi. Savaşı engellemek yalnızca Türkiye'nin elinde değildi; Türkiye, içinde bulunduğu şartlar düşünülürse yine de iyi direndi, diğerleri bu kadarını bile yapmadılar. Her biri kendi çıkarlarını korumayı ön planda tutuyor, bu çıkarlar ABD ile ne kadar yakın olmayı gerektiriyor, hangi ölçüde kopmaya izin veriyorsa ona riayet ediyor, o ölçüler içinde hareket ediyorlar.

Türkiye'nin yaptığı "pazarlık" bazı çevrelerce kasten saptırıldı. Bu müzakerelerde önce barış için çaba sarfediliyordu, barış mümkün değilse, ABD kendi çıkarı için bu savaşı mutlaka yapacaksa, o zaman ülkenin bu savaştan fazla zarar görmemesi için şartlar ileri sürülüyor, bu arada Türkiye'nin uğrayacağı zararların telafi edilmesi isteniyordu. Bir ferde, gruba, kuruma veya ülkeye haksız yere zarar verenin bu zararı tazmin etmesinden daha tabîî, ahlakî, hukukî ne olabilirdi?

Olan oldu, güçlünün (kurdun) zayıfı (kuzuyu) yeme savaşı başladı. Dünya bu zulüm karşısında -aslında aciz değil, ama- herkes kendi hesabını yaptığı için aciz durumda. Birleşmiş Milletler Teşkilatı, herkes kendi hesabını yapmasın, başkasının zararına da olsa kendi çıkarı için hareket etmesin, uluslar arası bir barış ve adalet düzeni oluşsun, anlaşmazlıklar tarafsız kurumlar tarafından çözüme kavuşturulsun diye kurulmuştu. Güçlü devletler onu da kendi çıkarları için kullandılar, şimde ise ABD, işine gelmediği için onu devre dışı bıraktı. Ancak, bu saldırı, bir Müslüman ülkeye değil de mesela İsrail'e veya Avrupa'da, Balkanlar'da bir ülkeye yapılsa idi dünyanın tavrı aynı mı olacaktı? Hayır, aynı olmayacaktı, mutlaka durdurulacaktı. Şu halde Müslümanlar'ın akıllarını başlarına toparlamaları, yönetimleri zorlamaları ve mutlaka İslam ülkeleri arası dayanışma, işbirliği, yardımlaşma ilişkilerinin kurulmasını sağlamaları son çare olarak görülüyor.

Çoğu kere musibet, nasihattan iyi sonuç verir. Allah ve Resülü'nün nasihatini dinlemeyen, ulus ulus bölünerek ümmeti parçalayan, ümmet bilincini kaybeden, küçük lokmalar halinde canavarlara yem olan İslam ülkeleri belki ve inşaallah bu musibetten sonra toparlanırlar.


23 Mart 2003
Pazar
 
HAYRETTİN KARAMAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED