AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Eurovision ve siyaset

Eurovisyon şarkı yarışmasının ardından yapılan en ilginç yorum şüphesiz İngilizlerden geldi. İngiltere'nin en önemli yayın organlarında çıkan yorumlarda yapılan ortak vurgunun ciddiye alınması gerekir. Üstelik İngilizlerin yaptığı açıklamalar, bu tür yarışmaların sanılanın aksine siyasal bir içeriğe sahip olduğunu deşifre ediyor.

The Independent gazetesinden C. Begley'ın sonucu tümüyle siyasi nedene bağlaması bazıları tarafından bir tür mağduriyet sendromu olarak algılanabilir. Ancak bu tür organizasyonlarda nasıl bir mantık işlediğini, daha doğrusu ne türden dümenlerin dönebileceğini çok iyi bilen İngilizlerin yarışmanın bu yönünü açık etmesi bakımından önemli. Yapılan yoruma katılmasanız bile, Eurovision yarışmasında (ve buna benzer pek çok yarışmalarda) neyin belirleyici olduğunun işaretlerini vermesi önemli. Charles Begley birincilik ödülünün Türkiye'ye verilmesini "Irak savaşında Amerika'ya karşı koymasına" bağlıyor. Bu yorumu, Türkiye'nin birinciliği almasını içine sindiremeyen bir İngiliz kıskançlığı ile geçiştirmek niyetinde olanlar için ikinci yorum geliyor: BBC'den Terry Wogan, "İngiltere'nin savaş nedeniyle iyice nefret edilen bir ülke haline gelmesinin bedelini ödedi"ği gibi cesur bir yorum yapıyor .

İngiliz yorumcuları bir kenara iterek CNN gibi televizyonların "Türklerin göbek dansı" ile Avrupalıların "kalplerini fethetti"ği palavrasına inanacak kadar kendini Batılılaşmış gören epeyce Türk vardır. Türklerin saflığı bu kadarla kalsa yine iyi. Kazanılan birinciliğin gerçek nedeninin Türkiye'yi temsil eden şarkının sözlerinin İngilizce olmasında arayanlar hayli fazla. Gazetecilerden entelektüel kesime kadar bir yığın okumuş insan, İngilizce söylenen şarkı ile temsil edilmemizden Batılılaşma vizyonu çıkarmakla meşgul. Hele şarkıyı söyleyen kızımızın bundan böyle Eurovision yarışmalarına "İngilizce okumalı" yönünde görüş beyan etmesi müthiş bir buluştu.

Oysa bütün çabalarımıza, olanca uğraşlarımıza ragmen kurtulmaya çalıştığımız Ortadoğululuk imajı burada da yakamızı bırakmıyor. Kimsenin yabancı aksanla söylenen İngilizceye falan değer verdiği yok. AP'nın yorumunda; "göbek dansı ve Ortadoğunun ritmik karışımı ve Arap melodileri" gibi unsurlar sıralanırken, sanatsal açıdan izahı mümkün olmayan bu başarıyı gerekçelendirme gayreti bizim bastırmaya çalıştığımız kültürel kodlara gönderme yapmıyor mu? Cemil Meriç'in Nobel bağlamında yaptığı tespiti bir kez daha belirtmekte yarar var: Batı bizi anlatan eserlere ödül vermez; bizi Batının görmek istediği şekilde anlatan eserlere ödül verir. Sözleri İngilizce şarkıyla Alman dansçıların icra ettiği göbekten yukarı çıkmayan figürlerle kendi kendimizi aşağıladığımızı düşünen kaç kişi var acaba?

Sanatın ve müziğin dilinin evrensel olduğunu savunup bundan böyle İngilizce okumak gerektiğini düşünen zavallı sanat çevrelerinin entelektüel sefaleti bir kez daha orta yere serildi. Benzer kimliksizlik çizgisi, 1980'deki Eurovision yarışmasına petrol krizi nedeniyle petrol sayıklayan şarkıyla katılarak sergilenmişti. Kendinden tiksinen ama hiçbir şey de olamayan bir kimliksizlik.

Şarkıcı Erener'in vokalistliğini yapan dört kişiden üçünün Alman olduğu, İngilizce bir şarkıyla temsil edilen Türkiye'nin yarışmada aldığı birincilik sanat düzeyini mi, yoksa Avrupalıların kalplerini çalan göbek dansının oryantal geçmişini mi gösterir?

Elbette ki hiç biri.

Gelelim İngiliz yorumcuların yaptığı semiyolojik çözümlemeye. Bu tür yarışmaların siyasetten bağımsız olmadığını düşünürüm. Yarışma hangi düzlemde yapılıyorsa bizzat onu oluşturan siyasetin ruhu siner bu yarışmalara. Ve bu anlamda yarışmalarda verilen ödüller, hatta yarışmanın kendisi birer "gösteren"dir.

İngilizler, aldıkları sıfır puanın semiyolojik olarak ne anlama geldiğini çok iyi okudukları gibi Türkiye'ye verilen birinciliğin de aynı çerçevede nasıl okunması gerektiğinin işaretlerini gösteriyorlar. Sonuçta, Türkiye'ye verilen bu ödül, ne Türkiye'nin Batılı değerleri içselleştirdiği ne de Batılı anlamda sanat gücünün kabulü anlamına gelmemektedir. Batılı olmadığı gibi "kendi" hiç değil.

Eurovision sonuçları, AB ekseni ile Atlantik ekseni arasındaki Türkiye'nin yeni pozisyonuna ilişkin bir mesaj olarak okunmalıdır. İngilizler dersini çok iyi almış.


27 Mayıs 2003
Salı
 
AKİF EMRE


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED