|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ercan biraz fazla yaramazdı. Her oyundan sora muhakkak bir yeri kanar, bir tarafları fena halde sıyrılırdı. Yine bir gün arkadaşı ile bahçede oynarken, nasıl olduysa oldu, duvarın üstünden düşüp başı fena halde yarıldı.Yaramazlığının cezasını çekiyordu. Hemen eve koştu başını bezlerle sardı. Akşam babası gelince başı sarılı bir halde yatmakta olan Ercan'ı görünce sordu: -Yine mi başını yardın? İnşallah bu sefer aklın başına gelmiştir oğlum. -Evet baba! Şimdi aklım başıma geldi. Hep başımın acısını düşünüyorum.
Bilen şahit
Mahkemede hakim, şahite sordu: -Ne biliyorsanız, bir bir söyleyin bakalım!.. Şahit sormaya başladı: -Okuma, yazma bilirim, otomobil kullanmayı bilirim. Bezik, biriç, santraç bilirim. Yüzme ve biraz da piyano çalmayı bilirim reis bey!
İzin
Aysel ile Pervin derste konuşup gülüyorlardı. Öğretmen ders dinlemediklerini, gülüştüklerini gördü ve kızarak: -Bir daha gülerseniz sizi dışarı çıkarırım çocuklar! dedi. Aradan birkaç gün geçti. Yine bir gün derste Aysel'in canı dışarıya çıkmak istedi. Bir kurnazlık düşündü ve öğretmenine dedi ki: -Efendim ben dışarıya çıkıyorum! Öğretmen şaşırdı: -Neden kızım? -Az önce derste güldüm de!
Muzip fıkralar
Atı alan Üsküdar'ı geçerken, otomobili alan Beykoz'u geçiyormuş. Ucağı alan da her ikisiyle dalga geçiyormuş.
Kanadı olmadığı halde uçabilen tek canlı hangisidir. Tabii uçağa binen insan.
DUVAR YAZILARI
Gözlerinizi dört açın, baharı görmeden yaz geçmesin
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |