AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Daha uygun olan...

Demokratik ülkelerde, asker, savunma konuları dışında ağzını açmaz. Bu sebeple, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) genel sekreteri Org. Tuncer Kılınç ile Genelkurmay başkanı Org. Hilmi Özkök'ün son çıkışlarını yadırgayan, yanlış bulan, hatta kızanlar var.

Ben onlardan değilim. Tam tersine, Avrupa Birliği (AB) üyeliğinde son aşamaya girildiği şu sıralarda, bütün paradigmaları kökünden değiştirecek çapta bir dönüşümün arefesinde, herkesin tartışmaya katılmasında yarar var. AB'ye uyum sağlamak için peşpeşe yasalar çıkartılırken, yeni düzenlemelerin konumlarını farklı hale getireceği kişiler, örgütler, kurumlar özellikle konuşmalı. Konuşmalılar ki, tartışma sona erdiğinde, ortaya çıkan durum herkesi bağlamalı.

Ak Parti hükümeti, bugüne kadar sergilediği performansıyla, AB persepektifine bağlılığını ispat etti. Brüksel'den gelen "2005 başında müzakere başlar, üyelik de 2007 ile 2011 arasında bir tarihte gerçekleşir" olumlu açıklamaları, Ak Parti'nin çabalarının ürünü. AB yolunda çıkartılan uyum yasalarında da son aşamaya girildi; devletin alışkanlıkları açısından 'hassas' bir dizi yasa Meclis gündeminde. Yeni düzenlemelerin çoğu, ya millî güvenlikle ilişkili olduğu için, ya da doğrudan Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin (TSK) devlet içindeki konumunu yeniden belirlemeyi hedef aldığından, askeri de ilgilendiriyor.

Asker için de, gelişmelerden rahatsızlık duyuluyorsa, bunu duyurmanın zamanı şimdi.

Org. Özkök'ün dünkü basın toplantısında söyledikleri bu anlamda bir 'fırsat' teşkil etmiyor. Genelkurmay başkanı, "Askerin AB'ye karşı olduğu iddialarından rahatsızız" genelgeçer cümlesini sarf edeceği yerde, keşke varolduğunu kayda geçirdiği itirazlarını tartışmaya açsaydı. Asker gerçekten AB'ye karşı değilse, ortada hiçbir mâkul gerekçe bulunmadığı halde, neden şu sıralarda TSK odaklı gündem maddeleriyle sıkça karşılaşılıyor?

Bu soruya cevap olarak verilmek istenen 'irtica' veya 'hükümetin atamaları' türü sebepleri ciddiye almak mümkün değil. Ak Parti, seçim öncesinden başlayarak ve özellikle iktidara geldikten sonra, anayasal sistemin niteliklerine bağlılığını vurgulayan söylemlerle kamuoyu karşısına çıktı. Ak Parti'nin sekiz aylık icraatı hakkında her şey söylenebilir, söylenemeyecek tek şey sistemin dengeleriyle oynadığıdır. Gelmiş geçmiş iktidarlar içerisinde 'din istismarı' konusunda AKP kadar hassas bir hükümet görülmedi. Şikâyetçi olunan 'atamalar' zaten devlet görevinde bulunan kişiler arasında bir tercihi yansıtıyor; o da her iktidarın hakkı...

Org. Özkök, fırsat elindeyken, AB konusundaki itirazlarını sıralamadığına, hükümetle ilgili belli başlı rahatsızlık kaynağı olarak ortada eseri görülmeyen 'irtica' ile zaten görevdeki memurlar arasında kullanılan tercihi zikretmekle yetindiğine göre, bir basın toplantısı düzenleme ihtiyacını neden duymuş olabilir? Yoksa, başka bir sıkıntısı mı var?

Bu sorular, son gelişmeleri yakından izleyenlerin kolayca kabul edebileceği gibi meşru sorular... Basın toplantısı, geçen hafta sonuna damgasını vuran "Genç subaylar tedirgin" haberi üzerine yapıldı. Toplantının yapıldığı gün, ülkemizin en çok satan gazetesi, TSK üst kademesinde görüş ayrılığı bulunduğu anlamı taşıyan bir manşetle çıktı. 'Akredite' gazeteler ve kanallarda aynı anlamı destekleyen yorumlarla karşılaşıldı. Basın, kaç gündür, Org. Özkök'ün "Lânetliyorum" dediği haberler ve yorumlarla dolu...

Ordu, tanımı, hiyerarşisi ve disiplin anlayışı gereği farklı seslerin çıkmadığı bir devlet kurumu olmak zorunda. Aksi halde 'millî savunma' görevini nasıl yerine getirebilir? Dünkü basın toplantısı, büyük ihtimalle bu tür zararlı soruları ortadan kaldırmak amacıyla yapıldı; ancak o amaca iyi hizmet ettiği pek söylenemez. Org. Özkök, -varsa- sıkıntılarını ortaya dökmek ve kamuoyuyla paylaşmak yerine, onları devletin seçilmiş organlarıyla eşgüdüm içerisinde çözmenin yollarını aramalıdır.

Büyük bir anlayış göreceğine emin olabilir.


27 Mayıs 2003
Salı
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED