|
Joe Biden’ın “2024” korkusu..

İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karş
ı “Haysiyet isyanları”
ABD’nin küresel sahnedeki güce dayalı ‘itibar’ ve nüfuzunu sarsıyor. Biden’ın İsrail’e desteği Demokrat Parti’nin genç tabanını da yabancılaştırıyor. Amerikalı meşhur ekonomistlerden
Albert Hirschman
1970’de “Çıkış, Söz ve Sadakat: Firmaların, Organizasyonların ve Devletlerin Çöküşüne Tepkiler “ başlıklı bir kitap yayınlamıştı. Çok ses getiren kitabında Hirschman kişilerin, güven kaybına uğrayan kurum ve kuruluşlarla ilişkisinin hangi durumlarda ve hangi yollarla kopacağını analiz ediyordu. Hirschman, “Sadakat”, “Söz(ses, eleştiri )” ya da “Çıkış( terk etme)” gibi üç seçenek üzerinde duruyordu. Bu seçenekler şimdi Amerikan iç siyasetinde yaşanıyor, test ediliyor.
ABD dünyada en büyük rakip olarak Çin’i görüyor. Hatta Amerika’daki şahinlere göre Çin
“varoluşsal bir tehdit”
. Biden yönetimine göre 21. Yüzyıl, merkezinde Çin’in yer aldığı “
otokrasiler
” ile liderliğini ABD’nin üstlendiği “
demokrasiler
” arasında bir cepheleşmeye, mücadeleye sahne olacaktır. Ancak İsrail’e ABD ve Batı yönetimlerinin verdiği ahlak dışı destek, tüm bu söylemlerin sadece maskelemeden ibaret olduğunu bir kez daha gösterdi.
ABD’nin eski kurt diplomatlarından
Henry Kissinger, “Amerika’nın düşmanı olmak tehlikeli olabilir, ama dostu olmak ölümcüldür”
demişti. ABD’nin müttefiki olan birçok ülke artık Amerika’nın ölümcül dostluğundan kaçıyor. Kişilerin hoşnut olmadıkları ürün markalarından kaçtıkları gibi devletler de ABD’den vazgeçerek en yakın nitelikteki seçeneklere yöneliyorlar. İran ve Suudiler aralarındaki krizi Çin’in arabuluculuğuyla çözdüler. “
Böl
-
Yönet
” politikası yürüten ABD bu gelişmeden rahatsız oldu tabii. “Böl-Yönet” politikası hem
“Amerikan Askerî Endüstriyel Kompleksi”
nin özel çıkarlarını, hem de İsrail’in bölgedeki çıkarlarını ilerletiyordu.
Diğer yandan Amerika’da Demokratlar İsrail’e koşulsuz desteğin yol açtığı bir bölünme yaşıyorlar. Aralarında önemli sayıda Yahudi seçmenlerin de yer aldığı yeni kuşak ilerici Demokratlar “İsrail
Lobisi
”nin Biden Yönetimi üzerindeki nüfuzundan rahatsızlık duyuyorlar. Bu gruplar yerleşik parti kurumuna sadakatlarini sorguluyorlar ve seslerini yükseltiyorlar.

Hirschman ‘Sadakat’in ‘Çıkış’ı uzak tuttuğunu ve ‘Ses’i harekete geçirdiğini söylüyordu. Yine Hirschman’a göre “Çıkış tehdidi” olmadan “Ses” sadece bir ucuz konuşmadır. Genç kuşak Demokratlar Biden Yönetimi’ne sesleniyorlar, protesto ediyorlar, İsrail’e ateşkes baskısı yapması için çağrılar yapıyorlar. Bu tepkiler ABD Kongresi’ndeki ofislerden Parti merkezine kadar uzanan geniş ağ içerisinde karşılık buluyor. Biden Yönetimi tepkilere tatmin edici cevap veremiyor. Analizcilere göre tepkilerin 2024 seçimlerinde Biden için siyasî bir bedeli olacak.

Önceki seçimlerde Biden’a oy veren, hatta bazı kritik eyaletlerde kazanmasını sağlayan Arap asıllı seçmenler de 2024’te pozisyonlarını değiştirmeye hazırlanıyorlar. Diğer rahatsız grupları da katarak söylemek gerekirse, bu seçmenlerin bir kısmı sandıklara gitmeyeceklerini, evde kalacaklarını, bir kısmıysa üçüncü adaylara, bağımsız adaylara oy vereceklerini belirtiyorlar.

Amerika’nın meşhur “
Siyahî
” düşünürlerinden
Prof. Cornell West
2024’te bağımsız olarak Başkan adaylığını ilan etti. Demokratlar, West’in kilit eyaletlerde Biden’e gidecek oyların küçük bir kısmını bile kazanmasının seçimlerin sonucunu olumsuz etkileyeceğinden endişe duyuyorlar. West’in de yakın olduğu “
Yeşil Parti
”nin Başkan adayı Jill Stein’ın 2016 seçimlerinde toplam oyların yaklaşık olarak yüzde 1’ini alması Trump’ın işine yaramıştı.

Yahudi kökenli Jill Stein uzun zamandır İsrail’i savaş suçu işlemekle suçluyor, ABD’nin İsrail’e yardım göndermeyi bırakması gerektiğini savunuyor. Biden için kötü haber, Stein 2024’te de aday olmaya hazırlanıyor. Bir diğer bağımsız adaysa 1963’te suikastle öldürülen ABD Başkanı John F. Kennedy Jr’ın yeğeni Robert F. Kennedy Jr. Çevre sorunlarıyla ilgili eylemci kişiliğiyle öne çıkan Avukat Kennedy’nin de Demokrat seçmenlerden oy çekebileceği düşünülüyor.

Bir tarafta “İsrail Lobisi”, diğer taraftaysa İsrail’in dizginlenmesi gerektiğini savunan İlerici genç kuşak demokratlar. Genç kuşak Demokratlar 2020’de “kararsız” yahut oy kullanmaktan bir şekilde kaçınan seçmenleri sandıklara taşıyan enerjinin de kaynağı idiler. Soru şu: Biden ‘Ses’e ses verecek mi, yoksa duymazdan gelerek bir “Çıkış( kaçış)” hareketine mi yol açacak?

#Politika
#Siyaset
#Abdullah Muradoğlu
6 ay önce
Joe Biden’ın “2024” korkusu..
Rabbine hasım kesilen insan!
Sosyal çürüme yazıları 8: Sıkıntı yok cumhuriyeti
Belirsizlik ‘algılamayı’ öldürür
Reisi’nin manidar ölümü
İran bu sancılı günleri nasıl atlatacak?