|
Netanyahu derin kazıyor!
ABD “İsrail” olarak bilinen soykırım makinesini ara vermeksizin yağlıyor.
Biden Yönetimi
’nin BM Güvenlik Konseyi’nde “
insanî ateşkes
”i veto etmesi yüzünden Gazze’de daha fazla çocuk, daha fazla kadın ve daha fazla masum Filistinli hayatını kaybediyor. Bu son derece zalimâne veto, hiç şüphesiz insanlık tarihinin en utanç verici sayfası olarak hafızalara kazınacaktır.
Amerikalı yazar
Walt Zlotow
ABD’nin 8 Aralık tarihli mide bulandırıcı veto kararına şiddetle tepki gösterenlerden sadece biriydi. ”
Anti
-
War
” sitesinde, 9 Aralık’ta yayınlanan yazısında Zlotow, Biden Yönetimi’nin İsrail’in Gazze’de soykırıma varan etnik temizlik yapmasına izin vererek ve destekleyerek çılgınlığa sürüklendiğini vurguluyordu. Zlotov “
Evet, 8 Aralık’ı bir başka ‘Amerikan Alçaklık Günü’ olarak takvimde işaretleyin”
diyerek yazısını bitiriyordu.
“Soykırımın cephaneliği”
olmaya devam eden ABD, Kongre onayını bile atlayarak,
“Silah İhracatı Kontrol Yasas
ı”ndaki
Acil Durum Yetkisi
’ni kullanarak İsrail’e 14 bin tank mermisinin satışına onay verdi. ABD Dışişleri Bakanı
Antony Blinken
bu ilave tank mermilerinin ulusal güvenlik çıkarları gereğince İsrail›e derhal sağlanması gerektiği konusunda Kongre’yi de bilgilendirmiş. Amerika’dan binlerce mil uzaklıktaki Gazze’nin ulusal güvenlik çıkarlarıyla ne ilgisi var? Biden Yönetimi binlerce çocuğu katleden, camileri, kiliseleri, okulları, hastaneleri yerle bir eden cephaneyi İsrail’e hangi ulusal çıkarlara göre verdiğini Amerikan halkına bile açıklayamıyor.
“Ulusal Güvenlik çıkarları
” ABD’nin dışardaki kirli işleri için sadece bir “
kılıf
”.
ABD “İsrail-Filistin ihtilafı”nın çözümünde kendisine ‘
dürüst arabulucu
’ rolü vermişti. ABD Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki Yahudi yerleşimlerini sözde “yasa dışı” olarak niteliyor. Ancak ABD’nin tutumu tavsiyeden öteye geçmiyor.
“Danışıklı dövüş”
misalince, ABD
“yapmayın, etmeyin”,
derken, Siyonist yerleşimler hiç hız kesmedi. Filistinlilerle görüşmeleri, anlaşmaları sekteye uğratan da İsrail idi. ABD’nin ’dürüst arabulucu’ olmadığı, olamayacağı gün gibi aşîkâr. ABD’nin üstlendiği ‘barış süreci’ onlarca yıldır sadece bir aldatmacadan ibaretti.
“Ben Siyonistim!”
diyen bir ABD Başkanı var. Destek için İsrail’e gittiğinde
“Sadece Bakan olarak değil, bir Yahudi olarak da buradayım”
diyen bir Dış İşleri Bakanı var. ABD Senatosu Çoğunluk Lideri
Chuck Schumer
ise “
Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi
’nde(AIPAC) 2018’de yaptığı konuşmada Filistin’in Yahudiler’e vaat edildiğini söylemişti. Schumer “
Tevrat bunu söylüyor ama onlar Tevrat’a inanmıyor. Dolayısıyla barış olmamasının nedeni bu”
demişti. 2024’teki Başkanlık seçimleri için sahneye çıkan aday adayları bile “
AIPAC
” önünde “
en İsrail yanlısı benim
” şarkısı söylüyorlar. Cumhuriyetçi Parti’nin en kuvvetli Başkan Adayı Trump ise
“gelmiş geçmiş Başkanlar arasında en İsrail yanlısı Başkan”
olarak taltif edilmişti.
İsrail’de yayınlanan “
Israel Hayom
” gazetesi tarafından elde edilen bir ses kaydına göreyse Netanyahu bir grup yerel hükümet yetkilisine
“ABD’den üç şeye ihtiyacımız var: mühimmat, mühimmat ve mühimmat”
diyordu.
“Batı başkentlerinde büyük gösteriler var”
diye devam eden Netanyahu, yurtdışındaki siyasi baskının ABD’nin silah sevkiyatını tehdit edebileceğini belirterek
“Karşı baskı uygulamamız gerekiyor ...En iyi dostlarımızla bile anlaşmazlıklar yaşıyoruz”
diye konuşuyordu. ABD’nin vetosu da, 14 bin tank mermisi de bu konuşmadan sonra geldi. Biden Yönetimi soykırımcı Netanyahu’nun her istediğini “şak” diye veriyor.
Amerikan medyasına yansıyan bilgilere göre Biden Yönetimi Gazze’de daha az sayıda sivilin öldürülmesi için İsrail’e telkin ve tavsiyelerde bulunuyor imiş. Tavsiyelerin İsrail için taşıdığı anlamı 55 yıl önce
Moşe Dayan
açıklamış idi. 1967’deki
“Arap-İsrail Savaş
ı”nda Moşe Dayan İsrail’in Savunma Bakanıydı. Savaş bittikten sonra Dayan ile Amerikalı Siyonist liderlerden
Nahum Goldmann
arasında bir konuşma geçmişti. Bu konuşmada Dayan, İsrail ile ABD arasındaki kutsal olmayan ittifak ilişkisini
“Amerikalı dostlarımız bize para, silah ve tavsiye öneriyor. Parayı alırız, silahları alırız, tavsiyeleri reddederiz”
diyerek özetlemişti. Bu sözler müeyyidesi olmayan ABD tavsiyelerinin İsrail nezdinde hiç değerinde olduğunu gösteriyordu.

Trump ile can ciğer kuzu sarması olan Netanyahu, Biden’dan nefret ediyordu. Galiba, nefret ilişkisi aşka dönüştü. Netanyahu içine düştüğü çukura Biden’ı çekiyor ve daha derin kazıyor.

#politika
#Netanyahu
#Abdullah Muradoğlu
5 ay önce
Netanyahu derin kazıyor!
Rabbine hasım kesilen insan!
Sosyal çürüme yazıları 8: Sıkıntı yok cumhuriyeti
Belirsizlik ‘algılamayı’ öldürür
Reisi’nin manidar ölümü
İran bu sancılı günleri nasıl atlatacak?