|
Hani terörle irtibatınız yoktu?

Propaganda kitleleri ikna etmez; ikna olmaya meyilli kitlelere gerekçe verir.

Örneğin “Öcalan’ın mektubu TRT’de okundu” ya da açılım süreci üzerinden veya şahısların bağlamından koparılmış cümlelerini sıkça servis ederek AK Parti’yi terörle irtibatlı gösteremez, AK Parti seçmeninin tercihini değiştiremezsiniz. Seçmen sürece bakar, sonuca bakar, yok olma noktasına gelmiş terör eylemlerini görür ve kara propagandaya aldırmadan yoluna devam eder.

Aynı durum CHP için de geçerli. İktidar CHP’yi terörle irtibatlı gösterdiğinde de muhalif seçmenin tercihi sadece retorik üzerinden değişmez. O da sürece ve sonuca bakar, kararını öyle verir.

Kılıçdaroğlu’nun “kırsalda tek televizyon kanalı çekiyor”, “bizi sabah akşam terörle irtibatlı gösterdiler” ya da “montaj video yayınladılar” türünden sızlanmalarının bir karşılığı yok. Eğer siz terörle irtibatlıysanız seçmen bunu görür; değilseniz, ne kadar propaganda yapılırsa yapılsın, seçmen irtibatlı olmadığınızı da görür.

14 ve 28 Mayıs seçimleri öncesindeki manzarayı hatırlayalım:

CHP, PKK ve FETÖ iltisakları nedeniyle ihraç edilen KHK’lıları iade edeceği vaadini verdi.

FETÖ’cüler seçim süreci boyunca büyük coşku içindelerdi. Kılıçdaroğlu lehine yoğun çalıştılar. Uçak biletlerinin ve bavullarının fotoğraflarını yayınlayarak Kılıçdaroğlu seçildiğinde ülkeye döneceklerini ifade ettiler. Kılıçdaroğlu FETÖ’yü ağzına dahi almadı.

YSP (HDP) ile masada olmasa da sahada ittifak yapıldı. YSP “Bir oy Kılıçdaroğlu’na, bir oy YSP’ye” sloganıyla sahadaydı. Kılıçdaroğlu’nun ağzından “PKK terörü” ifadesini de hiç duymadık. YSP ile nasıl bir pazarlık yapıldığını da henüz bilmiyoruz.

Kandil’den üst üste açıklamalar geldi. Açıktan Kılıçdaroğlu’nu desteklediler, oy istediler.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Ama son bir tanesi var ki, CHP/Kılıçdaroğlu-terör arasındaki dayanışmayı tartışmaya gerek bırakmaksızın somutlaştırdı.

Sezgin Tanrıkulu, 2010 yılında CHP’ye katıldı ve kısa sürede yükselerek İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı oldu. İnsan haklarını paravan olarak kullanıp PKK terörüne alan açmak için çabaladığını yaptığı açıklamalarından biliyoruz. CHP bu açıklamalardan hiç rahatsız olmadı; 2011, 2015, 2018 seçimlerinde Tanrıkulu’nu İstanbul’dan aday yaptı. 2023 seçimlerinde de Diyarbakır adayı yaparak oradan seçilmesini sağladı.

Sezgin Tanrıkulu, PKK’yı kollayan, askeri, polisi PKK lehine eleştiren açıklamalarını, özellikle terörle mücadelede çok etkili olan İHA-SİHA’lara yönelik hazımsızlığını, 4 Mayıs’ta Diyarbakır’da yaptığı bir açıklama ile üst seviyeye çıkardı. PKK’nın kurulduğu ve PKK’lıların adeta kutsal bir mekan olarak gördükleri Fis köyünden yaptığı açıklamada Tanrıkulu “Çocukluğumdan bu yana Kulp’a giderken ve gelirken hiç ihmal etmediğim bir yerdeyim. Fis’teyim. Bahar gelmiş coğrafyamıza, 15 Mayıs’ta tüm Türkiye’ye bahar gelecek” ifadelerini kullandı. CHP bu açıklamadan hiç rahatsız olmadı. Kesin ihraç nedeni olacak bu açıklamalar CHP Genel Merkezi’nde hiç duyulmadı. Dahası, 6’lı Masa’nın diğer bileşenleri de bu skandalı görmezden geldiler.

Açıklamalarının memnuniyetle karşılandığını gören Tanrıkulu geçtiğimiz günlerde de TSK’ya yönelik ağır eleştirilerde bulundu.

Bütün bu açıklamalar, tavırlar, ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilir ya da değerlendirilmez. Orası başka bir tartışma. Ancak CHP’nin “bizim terörle irtibatımız yok, iktidar kara propaganda yapıyor” söylemi tartışmaya mahal kalmayacak şekilde boşa düşüyor.

CHP ve İYİ Parti seçim öncesinde terörle yan yana geldiler. Sadece Tanrıkulu vakası bile bunun açık delilidir. Seçmen de bunu gördü ve gereğini yaptı.

Kırsaldaki tv yayınlarının, edit videoların, Erdoğan’ın söylemlerinin seçmen tercihi üzerinde etkisi yok; seçmen somut vakalara, en çok da Tanrıkulu’nun bu cüretkar açıklamalarına bakarak kararını verdi.

CHP’nin Tanrıkulu’nu ihraç etmek yerine son açıklamalarına da sahip çıktığını görüyoruz. Demek ki yerel seçime de terörle dayanışma içinde yürüyecekler. Yürüsünler. Ama CHP ile ittifaka girenler de, örneğin İyi Parti, örneğin Mansur Yavaş, bu aşamadan sonra bir zahmet “terörle işbirliği yapıyorsunuz” ithamlarından artık rahatsız olmasınlar.


#politika
#CHP
#Kılıçdaroğlu
#PKK
#FETÖ
8 ay önce
Hani terörle irtibatınız yoktu?
Enflasyonun önceliği
Kamu yönetiminde pandemi ile öğrenip sonrasında unuttuğumuz kritik bilgiler
Uluslararası hukûkun üzerine düşen gölge
Emperyalizmin küresel hegemonyasının anahtarı: Türkiye’de laik devrim, İran'da “İslâmcı” devrim 
27 Mayıs: Demokrasi sürecinde kara bir leke