|
14 Mayıs gecesine dikkat! Seçim yenilgisi yaşayan küresel güçler iç savaş ve yeni Gezi Parkı senaryolarını devreye sokabilir mi?

17/25 Aralık yargı ve polis darbesinde ve 15 Temmuz’da başarısız olan ABD, bu defa Türkiye’yi seçimle içerden teslim alacağını düşünüyor. Bu nedenle Pentagon’un Türkiye içindeki uzantılarına, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’na etki ve nüfuz ajanları FETÖ, PKK/YPG terör örgütlerine moral vermek, motivasyonlarını arttırmak ve en azından Türkiye’ye gözdağı vermek amacıyla Türkiye’nin çevresindeki askeri yığınakları arttırıyor ve tahkim ediyor. Ege’deki adalarda ve Yunanistan’daki ABD üsleri, Rusya’ya karşı değil, Türkiye’ye karşı görevde. ABD’nin ardından Fransa da Türkiye sınırındaki Dedeağaç’ta üs kuruyor. Daha birkaç gün önce Fransız “LANGUEDOC” fırkateyni Dedeağaç limanına yanaştı. Başka bir Fransız gemisinin ise bugünlerde Girit’in güneyinde olacağı ifade ediliyor. Türkiye’nin 7 yıllık yoğun çalışma sonrasında dünyanın ilk silahlı insansız hava aracı SİHA gemisi TCG Anadolu’yu donanmaya teslim etmesini kendilerine yönelik bir hamle olarak gören Yunanistan ve ABD’nin bu kez Fransa’yı Dedeağaç’ta üs kurması konusunda nasıl ikna ettikleri de bir sır olmasa gerek! Fransız Büyükelçi “Bundan sonra Fransız donanmasını ve uçaklarını Dedeağaç’ta görürseniz hiç şaşırmayın” diyerek niyetlerini açıkça beyan etmişti. Zira Fransız heyeti Dedeağaç’ta incelemeler yaptıktan sonra Güney Kıbrıs’a giderek burada da incelemeler ve toplantılar gerçekleştiriyor. PKK/YPG terörist gruplarını Elysee Sarayı’nda kabul eden Macron Fransa’sının Yunanistan ile Girit adasının güneyinde küçük ölçekli ortak bir tatbikat düzenleyecek olması Türkiye’ye yönelik bir gözdağı sanırım.

KILIÇDAROĞLU’NU GAZLAYAN BATI MEDYASI ARTIK UMUDUNU KESTİ. FOREİGN POLİCY: ERDOĞAN’IN KAYBEDECEĞİNE İNANMAK ZOR!

Ancak ABD Başkanı Biden’in yanına Fransa’yı da alarak Dedeağaç’tan Türkiye’ye gözdağı verip işgal ile tehdit etmesi sahada ve muhalefeti oluşturan partiler arasında yaşanan gerilim ve sorunlar ışığında Türkiye’de toplumu birbirine düşürerek kutuplaşma ve kamplaşma yaratma çabası boşunadır. Zira 6 Şubat depremlerinde Başkan Erdoğan’ın aldığı ekonomik ve fiziki tedbirler Ramazan ayının bu kutsal günlerinde depremzadeler ile Ramazan ayının neredeyse tüm günlerinde beraber olması iftarlara katılması ‘Yenikapı Ruhu’nun yeniden yeşermesini, devlet-millet işbirliğini yeniden en üst seviyede tecelli etmesini sağlamıştır. Depremzede vatandaşlarımıza sahip çıkan milletimiz birlik ve beraberliğimizi pekiştiren bir konumdadır. Bu nedenle ABD ve şer ittifakının yeni Gezi’ler Turuncu Devrimler yaratması gibi bir işgal teşebbüsü hayalden ibarettir. Milletimiz devletin, devlet de milletimizin yanındadır. Türkiye’nin bekasını hedef alan her girişim 15 Temmuz’da olduğu gibi devlet-millet işbirliğiyle akim kılacaktır inşallah!

Her fırsatta Başkan Erdoğan’ı hedef alan Amerikan merkezli Foreign Policy’de yer alan bir analizde; Batılı yorumcuların Kılıçdaroğlu kazanırsa, NATO için Türkiye’nin daha uyumlu bir ülke olacağını iddia ettiğine, Kılıçdaroğlu ve ortaklarının neye inandıklarının ve nasıl yöneteceklerinin belli olmadığına dikkat çekilirken “
Erdoğan’ın kaybedeceğine inanmak zor
” ifadelerine yer verildi. Kılıçdaroğlu’nun liderliğini yaptığı Millet İttifakı’nın Erdoğan’a karşı nefretle birleşen ancak birbirinden ideolojik olarak farklı bir koalisyon olduğu vurgulandı. Millet İttifakı’nın doğası gereği ‘hantal’ olduğu, ilgi çeken tek yönünün güçlendirilmiş parlamenter sistem iddiası olduğu belirtildi. Ancak “
bu sistemin de ‘ne yazık ki’ gerçeklikten ve garip bir şekilde politikadan yoksun olduğu görünüyor
.” denildi.
KILIÇDAROĞLU’NUN DAYATMALARI DEMOKRATİK DEĞİL

Bazı parti üyelerinin CHP’nin iç işleyişini demokrasiden yoksun olarak nitelediği vurgulanan analizde, Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın gerçekçi rakipleri arasında en zayıfı olmasına rağmen 7’li ittifaka adaylığını dayatma biçimi ve mizacının da bu konuda şüpheleri çektiği belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile aynı fikirde olmayacağına dikkat çekildi.

KILIÇDAROĞLU’NUN SİNSİ ABD ZİYARETLERİ

Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun son 10 yılda iki kez ABD’yi ziyaret ettiği hatırlatılan analizde, bu gezinin gizlenmeye çalışıldığı ve rakiplerinin hafife alındığı vurgulandı. Bu ziyaretlerin ‘sinsi’ olarak nitelendirildiği analizde, bu durumun da ikili ilişkiler için pek de iyi olmadığı ifade edildi.

İNGİLİZ TIMES ELEŞTİRMİŞTİ: ERDOĞAN’IN KARİZMASINDAN YOKSUN

Benzer bir analize İngiliz The Times da imza atmıştı. Kılıçdaroğlu’nun 2010’dan bu yana tüm seçimleri kaybettiğine dikkat çekilen analizde “Her zaman kaybeden kişiyi, her zaman kazanan bir adama karşı yarıştırıyorsunuz” denildi. Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın karizmasından yoksun olduğu da belirtildi.

300 MİLYAR TEMİZ PARA UYUŞTURUCU PARASI MI?

Kılıçdaroğlu, Başkan Erdoğan karşısında bu kez de kaybetmeye mahkum görünüyor. Zira karşısında tüm dünyada kendisini ispatlamış bir dünya lideri Erdoğan’ın olması en büyük şansızlığı sanırım. Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı’na giden yolun dış dünyadan temin edilen yüklü miktarda kredi veya borç para olduğunu düşünüyor sanırım. Son günlerde 300 milyar dolar temiz para bulduğunu sıklıkla dile getiriyor. Ancak 300 milyar dolar ile ilgili önemli bir iddiada 300 milyar doların uyuşturucu parası olduğu da kendisi tarafından açıklanmış sanırım. Bu konuya açıklık getirip kamuoyunu aydınlatması şart !!!

#Seçim
#TCG Anadolu
#SİHA
#ABD
#PKK
#Bülent Orakoğlu
1 yıl önce
14 Mayıs gecesine dikkat! Seçim yenilgisi yaşayan küresel güçler iç savaş ve yeni Gezi Parkı senaryolarını devreye sokabilir mi?
Mason’ların İmamı!
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi