Kılıçdaroğlu Ankara Keçiören’de ikamet eden 4 aydır elektrikleri kesik olduğunu iddia ettiği Güllü Demir’i ziyaret etmiş ve mum ışığında objektiflere poz vermişti. Ancak Enerji Bakanı Fatih Dönmez Güllü Demir’in elektriklerinin kesik olmadığını, Kılıçdaroğlu’nun elektrikleri açtırmayıp şov ve algı operasyonu yaptığını iddia edince, CHP’liler ise evin sahibi olan Güllü Demir’e video çekerek ‘evinin elektriklerinin

4 aydır kesik olduğunu’ söyleyince kafalar ve ortalık iyice karıştı. Güllü Demir’in bu açıklamaları sonrasında Kılıçdaroğlu Güllü Demir’in açıklamalarını paylaşarak Başkan Erdoğan ve Enerji Bakanı Dönmez’i ağır bir şekilde eleştirerek Bakan’ı istifaya davet etmişti.

Ankara’nın elektriğini sağlayan Başkent Elektrik bu tartışmaların içine girmedi. Ama sonunda bir açıklama yaptı. “24.04.2022 tarihinde yapılan saha tespitine ve kayıtlarımızda yapılan incelemeye göre 23.04.2022 tarihinde, ilgili tesisatın borcundan veya herhangi bir nedenden dolayı elektrik enerjisinin şirketimizce kesilmiş olmadığı” belirtildi. Yani Fatih Dönmez haklıymış. Elektrik varmış Bu durumda Kılıçdaroğlu mu yalan söylüyor. Kılıçdaroğlu’nun Başkan Erdoğan ve AK-Parti hakkında yıkıcı muhalefet stratejisiyle çok sayıda asparagas iddialarda bulunduğunu biliyoruz. Ancak bu kez durum farklı gibi. Kılıçdaroğlu’nun Güllü Demir’in evinde oturduğu sırada elektriklerin kesik olmasından değil açılmaması nedeniyle mum ışığında görüntü vermesini tiyatro olarak niteleyenler olsa da Kılıçdaroğlu hakikaten ailenin elektriklerinin yanmadığına kendisini ikna edenparti içindeki kumpasçılara inanmış olabilir. Bu kumpasçı CHP’lilerin kim olduğu 4 aydır elektriği kesik yalanını videoda dillendirenGüllü Demir’den öğrenilebilir.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaret ettiği evde 23 Nisan’da elektriğin kesik olmadığının ispat edildiğini bildirdi. Paylaşımında söz konusu abonenin elektrik tüketime ilişkin bilgilere yer veren Dönmez, şu ifadeleri kullandı: “Sayın Kılıçdaroğlu, anlaşılan o ki elektrik sayaçlarının artık akıllı olduğu, abonenin tüketim miktarı ve kesinti bilgilerini tarih-saat olarak hafızasında saklamakta olduğunu bilmiyorsunuz. Zira bunları bilseydiniz o iddialarda bulunamazdınız. İspat istemiştiniz, işte ispatı. O gün dağıtım şirketi herhangi bir kesme-açma işlemi yapmadığına göre, ziyaret saatlerinizde elektriği kim kesti, kim açtı? Gerçeğe aykırı iddialarınızdan dolayı mahcup oldunuz mu? Kamuoyundan özür dileyecek misiniz? O gün sadece sizin ziyaret saatlerinizi de kapsayan 18.18 ile 21.31 arasında elektrik tüketimi yoktur. Ziyaretinizin ardından 21.31’den itibaren elektrik kullanımına devam edilmiştir. Söz konusu abonenin sayacından alınan verilere göre, abonenin enerjisi 4 aydır kesik değildir, geçmiş tarihlerde günlük elektrik tüketimi mevcut olduğu gibi ziyaret ettiğiniz 23 Nisan Cumartesi günü de elektrik tüketimi mevcuttur.”

Kılıçdaroğlu CHP’nin son grup toplantısında Salı günü, genelde 1 saat süren konuşmasını 13 dakikada bitirdi. Konuşmasına sert bir tonda “Öfkeliyim, yumruklarımı sıkıyorum” diye başlaması parti içinde restleşme ve örtülü savaşı gün yüzüne çıkaran önemli bir gelişmeydi. Daha sonra “Biz birbirimize emanetiz, Şimdi bütün yol arkadaşlarıma sesleniyorum başarırsak birlikte başaracağız” diye de ekledi. “Şimdi bütün yol arkadaşlarıma sesleniyorum” derken, şu tarafı dikkat çekiciydi: “Size de bir çift lafım var. Ya bana katılın ya şimdi şu anda yolumdan çekilin, açık ve net söylüyorum!” CHP grup toplantısında milletvekilleri, bazı CHP’li belediye başkanları da bulunuyordu. Genel Başkan’la hareket etmeyen, cumhurbaşkanlığı adaylığında Mansur Yavaş’ı ya da Ekrem İmamoğlu’nu destekleyenleri kastettiği açık bir şekilde ortaya çıkan Kılıçdaroğlu bu sert açıklamalarıyla parti içi kumpasçıları ve muhalifleri hedef alarak “Ya safınızı seçin ya da ya da gidin” demek mi istiyor yorumlarına neden oluyordu?

Ancak İyi Parti’nin “kazanacak aday” arayışı ne olacak?

Karamollaoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısındaki konuşmasında verdiği mesajların ardından söylediği “Ya benimle olun ya yolumdan çekilin.” sözüyle verdiği mesajın hedefinin iktidar olduğunu açıklamış. Bu açıklama bana göre absürt bir açıklama olup CHP içindeki karışıklıkları örtme amacını taşımaktadır. Kılıçdaroğlu’nun Salı günkü toplantısında kendi partisi içindeki muhalefeti hedef alarak “Ya benimle olun ya da çekilin” sözünü Başkan Erdoğan için söylediğini iddia etmek olsa olsa fitne siyaseti veya vesayet anlayışıdır.