|
Kılıçdaroğlu’nu kim dinliyor?

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun yaklaşık son 1 hafta içinde yaptığı iki skandal açıklama bir kez daha ülke gündemini değiştirmeye yönelik olsa da kendisinin Türkiye için Milli Güvenlik sorunu olduğunu gözler önüne serdi. Son yıllarda CHP Parti teşkilatları içinde taciz ve tecavüz vakalarının artması ve bu konunun köşe yazılarında ve tartışma programlarında yer alması şüphesiz CHP üst yönetimini tedirgin etmişti. Hatta bazı sosyal medya platformlarında bu konuda uzun listeler bile hazırlanmıştı. Bu listelerde CHP’nin üst düzey yöneticilerinin yakınları bile olduğu delilleriyle açıklanıyordu. Şüphesiz taciz ve tecavüz olayları toplum içinde her kesimde bazı haysiyetsiz ve adi kişiler tarafından kişisel olarak gerçekleştirilen toplumu yaralayan önemli suçlar kategorisinde. Ancak bu suçları işleyen kişilerin çalıştıkları kurumları suçlamak çok yanlış. CHP tarihten aylar önce bu yanlışa düşerek bazı vakıflar ve yurtlarda bir iki olay nedeniyle bu kurumları suçlamıştı. Anlaşıldığı kadarıyla şimdi gözler bu konuda CHP’ye çevrilmişken Kılıçdaroğlu bu gündemi değiştirmek amacıyla geçen hafta içinde skandal açıklamalarda bulunmuştu.

Libya’ya insani yardım götüren Türk bandıralı gemi AB’nin İrini operasyonları çerçevesinde Yunan komutanın emrinde bulunan Alman fırkateyni tarafından uluslararası hukuka aykırı olarak durdurulmuştu. Alman askerler helikopterle Türk bandıralı gemiye inerek silah zoruyla saatlerce izinsiz arama yaptı. Bu korsanlığa sert tepki gösteren Türkiye AB ülkeleri Almanya İtalya ve Yunanistan’a bu konuda üç ayrı nota vermişti. Türkiye Ayrıca AB’nin İrini Harekatı kapsamında uluslararası hukukun hiçe sayılması ve Türk bandıralı ticari gemilerin korsanlık hukuku içinde basılmasını engelleyecek güvenlik tedbirlerini en kısa süre içinde alacak proje çalışmasına başlandı bile. HAVELSAN, KKTC ve Akdeniz’e trafik gözetleme istasyonları kurularak Türkiye, Doğu Akdeniz’deki her gemiden anında haberdar olacak.

CHP’nin önceki gün yapılan Parti Meclisi grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu haftanın ilk skandal açıklamasını yaptı. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki milli menfaatlerini göz ardı ederek Doğu Akdeniz’de Türk ticari gemisi Roseline A’ya Yunanistan komutasındaki Alman gemisinin hukuk dışı baskınını savunarak akıl dışı bir yorumla olaydan Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sorumlu tuttu. Ancak Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a getirdiği suçlamaların doğru olmadığı Kılıçdaroğlu’nun yine yanlış bilgilendirildiği bazı uzmanlarca detaylarıyla açıklandı. Bu olaya en çok Yunanistan sevindi. Kılıçdaroğlu’nun Asparagas iddiaları Yunan basınında kendi iddiaları ile örtüştüğü için manşetten verildi.

Kılıçdaroğlunun İkinci skandal açıklamasını ise, T24 yazarı Murat Sabuncu’ya yapmıştı. Kılıçdaroğlu Çakıcı’nın tehditleri nedeniyle kendisinin ve çocuklarının telefonlarının dinlendiğini ve takip edildiklerini dile getirerek kendisinin bir suikast ile ortadan kaldırılacağını iddia ediyordu. Kılıçdaroğlu her zaman yaptığı gibi yine hayali bir senaryo ile devleti ve kurumlarını suçluyordu. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik bu konuda yaptığı açıklamalarda “Yakın zamanlarda geldi öyle bilgiler. Koruma ekibi uyarıldı, bu anlamda daha dikkatli olması gerektiği ifade edildi” demişti. Yunanistan ve AB ülkelerine yaranmak için Türkiye’yi şikayet etmekte bir mahzur görmeyen Kılıçdaroğlu İçişleri Bakanı Soylu’nun da sorduğu gibi iddialarından bu kadar eminse neden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmamıştı? Çünkü iddialar Asparagas veya hayal ürünüydü asıl amaç gündemin değiştirilmesiydi. Madem takip edildiğini biliyordu korumalarına bu konuyu açarak yardım istemiş miydi? İsteseydi korumalar durumu üstlerine bildirmek zorundaydılar. Telefon dinleme iddialarına gelecek olursak İçişleri Bakanı Soylu yaptığı açıklamada “İstihbarat birimlerinin yılda 4 ayrı birim tarafından en az 4 kez denetlendiğini” belirterek Kılıçdaroğlu’na kendisi ve çocukları hakkında bir dinleme yapılmadığını da iletmiş oldu.

#CHP
#Skandal
#Taciz
il y a 3 ans
Kılıçdaroğlu’nu kim dinliyor?
Türkiye içinde ‘şer ekseni’ ve ‘iç işgal’
Şehir ekonomileri neden önemli?
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed