|
Sizleri de ayakta alkışlıyoruz

Avrupa’nın birçok ülkesinde halk koronavirüs salgını ile mücadele eden sağlık çalışanlarına destek amacıyla genelde saat 21.00’de balkon ve pencerelerden alkışlayarak destek vermişti. Almanya, Fransa, Yunanistan, İspanya ve İtalya’da yapılan destek eylemi Türkiye’de de Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın sosyal medya hesabından duyurulması ile başlamıştı. Bu mesaj sonrasında tüm Türkiye’de halkımız balkon ve pencerelerden alkışlayarak ve ışıkları yakıp söndürerek biyolojik terör veya savaşta sağlık çalışanlarına destek vermişti, vermeye de devam ediyor. Biyolojik terör veya savaşta şüphesiz ön planda sağlık çalışanlarımız yer alıyor. Bu bakımdan tüm sağlık çalışanlarımızı gösterdikleri performanslarından dolayı Türkiye olarak ayakta alkışlıyoruz. Ancak ülkemizin ulusal güvenliği için 17/25 Aralık darbe teşebbüsü gerekse 15 Temmuz kalkışmasında milleti ile bütünleşerek FETÖ çetesine karşı savaş veren güvenlik güçlerimiz (Polis-Jandarma) bu kez de yine milleti ile bütünleşerek biyolojik savaş ve terörde önemli görevler üstlenmektedir. Tıpkı sağlıkçılar gibi en üst rütbelisinden an alt birimine kadar koranavirüs saldırılarına karşı zor şartlar altında mesai mevhumu gözetmeksizin cansiparane görev yapmaktadırlar. Virüs salgınının başladığı süreçten itibaren bu süreci fırsata çevirmek isteyen iç ve dış şer odaklarına devletin demir yumruğu ile mücadele ederken bir taraftan da milletimize devletin müşfik ve yumuşak kadife eliyle yardıma muhtaç 65 yaş üzeri insanlarımızın yardımına koşmakta, Kovid-19 şüphesi altında bulunan vatandaşlarımızı sağlık kuruluşlarına yönlendirmektedirler. İyi ki varsınız polis ve jandarma teşkilatlarımızın güzide mensupları sizler ile gurur duyuyor, sağlıkçılarımız il birlikte Türkiye olarak sizleri de ayakta alkışlıyoruz.

BİR MERKEZDEN Mİ İDARE EDİLİYORLAR?

Sözcü, Yeniçağ ve Cumhuriyet gazete yazarları başta olmak üzere iktidara karşı olan cephe ile FETÖ’nün başını çektiği sosyal medya ve özellikle WhatsApp üzerinden koranavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle Sağlık Bakanı Koca’nın hedef tahtasına oturtulduğu görülüyor. Asparagas iddialar ve sosyal medya platformlarında ortaya çıkan görüntüler sanki bir merkezden yönetiliyor. Zira Türkiye Kovid-19 salgını ile ilgili olarak aylar önce aldığı ön tedbirler ile bu ölümcül virüsün Türkiye’ye girmesini geciktirmişti. Bu durum dünyada ve ülkemizde takdir görmüş, Türkiye’nin imajını parlatmıştı. İçişleri Bakanı Sayın Soylu’nun da açıkladığı gibi FETÖ Gladyosu’nun başını çektiği çete Amerika, Almanya ve Hollanda’dan sosyal medya platformları üzerinden gerçeklerle ilgisi olmayan asparagas haber, yorum ve görüntülerle kamuoyunu kışkırtmaya çalışıyor. Hedefleri ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sağlık Bakanı Koca üzerinden Türkiye’nin parlayan imajına darbe vurmak. Ancak yazdıkları köşe yazılarında kamuoyuna vermek istedikleri mesajlar neredeyse birebir aynı.

Sözcü gazetesi yazarı ismini ayıp olur diye almadığı bir tıp doktoru profesörüne dayandırdığı köşe yazısında “Bu korona olayı çok ciddi. Şu anda Türkiye’de binlerce hasta var ama devlet bu gerçekleri gizliyor” iddiasında bulunduktan sonra iktidara gözdağı vermeyi de ihmal etmiyor. “Lütfen, hiç değilse bu işe siyaseti sokmayın. Yani koronayı ve insanların canını kendi siyasetinize alet etmeyin. Onu bunu suçlamayın, hele ‘Bu işin de sorumlusu Bay Kemal’dir’ falan demeye sakın ola ki kalkışmayın”.

Sözcü gazetesinin diğer bir yazarı ise “Beykoz’da 1 günde 17 defin yapılan ‘Korona mezarlığı’ ile ölüm raporlarına çoklu organ yetmezliği” yazan insanların korona nedeniyle öldüğünün ortaya çıkmasının vatandaşın iktidara ve Sağlık Bakanı Koca’ya güven vermediğini iddia ederek köşe yazısını CHP’li Çankaya Belediyesi’nin yaldızlarını parlatarak bitiriyor. Bu iddiayı ispatlaması gerekir. Bir yazısında varsa bu raporları yayınlarsa biz de kendisine güven duyarız.

Yeniçağ gazetesi yazarı da Sağlık Bakanı’nı üstü örtülü olarak inşallah yalan söylemiyordur verdiği rakamlar inşallah doğrudur. İnşallah ölümler milletten gizlenmiyordur diyerek suçu millete atıyor. Milletin ağzı torba değilmiş büzülmüyormuş iddiasıyla ölüm sayısının gizlendiği ve ölüm raporlarına “kalp krizi, KOAH, astım nöbeti” şeklinde yazıldığı iddialarının gittikçe arttığını yazıyor. Hani ispatı isim verin. Sözcü gazetesinin iki yazarı ve Yeniçağ gazetesi yazarı hemen hemen aynı iddiaları dillendiriyorlar. Ne tuhaf ki WhatsApp üzerinden dolaşıma sokulan görüntülü mesajda konuşan abla da 100’e yakın boş mezarların en sonunda iki veya 3 defin işlemiyle ilgili kayınvalidesinin virüsten öldüğünü iddia ederek “hükümet rezil olsun, önlem almadıkları için rezil olsun” bedduasında bulunarak “hala OHAL ilan etmediler” diyor ve boş mezarları göstererek vaka büyük yakınmasında bulunuyor. Bu abla kim, görüntüyü kim çekiyor. Neden kayınvalidesi defnedilirken kendisi çok uzak bir mesafede beddua ediyor.

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama bu soruların cevabı sanırım. 11 Mart’tan bu yana provokatif koronavirüs paylaşımı yapan 242 şüpheliden 64’ü yakalandı, diğerleri de aranıyor.

#Avrupa
#İçişleri Bakanlığı
#CHP
#Fahrettin Koca
4 yıl önce
Sizleri de ayakta alkışlıyoruz
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle