|
Politika faizi ve kredi faizi tartışmaları
Merkez Bankası’nın son
4 ayda gerçekleştirdiği 3 toplantıda faizleri toplam 10 puan indirmesi ile yüzde 24 olan politika faiz oranı yüzde 14 seviyesine
gerilemiş ve söz konusu indirimlerin, işletmelerin ve vatandaşların kullanacağı kredi faiz oranlarını ne kadar etkileyeceği merak konusu haline geldi.
Çünkü yüksek faiz beklentisinin kırılması ve faizlerin ekonomik güven üzerinde yapacağı olası olumsuz etkilerin azaltılması için bankaların
Merkez Bankası’nın faiz indirimi ile aynı yönde kredi faiz indirimine gideceğine dair yüksek bir beklenti mevcut
.
FAİZ İNDİRİMİ, KREDİ FAİZLERİNİ DAHA DA DÜŞÜRÜR MÜ?
Merkez Bankası’nın faizleri düşürmesi,
birden fazla kesimi etkilediği gibi birçok makroekonomik göstergenin de yeniden belirlenmesine neden oluyor.
Nasıl geçen yıl kurlardaki artışla beraber faiz ve enflasyonda ani hareketlenmeler ve beraberinde şok artışlar olduysa, son dönemlerdeki faiz indirimlerinin ardından da makroekonomik göstergelerin, faizlerde devam
eden düşüş trendine
paralel bir seyir izlemesi öngörülmektedir.
Yani Merkez Bankası faizleri düşürüyorsa, bunun
vatandaşa ve işletmelere de aynı yönde yansıması gerektiğine dair büyük bir beklenti oldu.
Bu nedenle yatırım yapmak isteyen, ev almak isteyen, araba almak isteyen kısacası kredi kullanmak isteyen herkesin belli başlı sorduğu sorular şunlar:
Merkez Bankası’nın faiz indirimi sonrasında kredi faizleri daha düşer mi? Merkez Bankası’nın faiz indirimi ile kamu bankaları ve özellikle de özel bankalar faiz indirimine uyarlar mı?
Yoksa bankalar faiz indirimi yapıyormuş gibi davranıp karlarına kar katmaya devam mı edecekler?
Belki de sorulması gereken en önemli soru şu:
Politika faiz oranlarındaki düşüşe paralel olarak bankaların faiz indirimi yapması beklenirken bankalar özellikle de özel bankalar Merkez Bankası’nı neden daha yavaş takip ediyorlar?
BANKALAR, FAİZ ORANLARI VE
FİNANSAL MALİYETLER
Merkez Bankası’nın gerçekleştirdiği faiz indiriminin ticari kredilerdeki yansımasının sınırlı kalması, mevcut
ekonomik aktiveyi yavaşlattığı gibi işletmelerin en çok zorlandığı konulardan birisi olan finansal maliyetlerdeki artış
için de önemli bir baskı aracı olmaya devam ediyor.
Çünkü ticari kredi faiz oranlarının yüksek olması, işletmelerin maliyetlerinin artması açısından ciddi bir sorun oluşturuyor.
Aslında yüksek faiz ile birlikte işletmelerin finansal maliyetlerinin artması, maliyet enflasyonunu canlı tutmanın yanında işletmelerin rekabet gücünü de azaltan bir durum ortaya çıkarıyor.

İşletmelerin iş yaptığı ancak faaliyet karlarının azaldığı durumlar için finansal maliyetlerdeki artışın bu durumda önemli rol oynadığını ifade etmek gerekiyor.

ARALIK AYINDA GERÇEKLEŞECEK
SON TOPLANTIDA FAİZ
İNDİRİMİ OLUR MU?
Merkez Bankası’nın Aralık ayında yapacağı son toplantıda faiz indirimi için alan daralmış olsa da halen ihtimal dâhilinde olduğunu söylemek lazım. Ancak Merkez Bankası tarafından belirlenen politika faiz oranının 2019 yılında varacağı seviye,
içerideki enflasyon beklentilerine bağlı olduğu kadar FED’in alacağı faiz kararı, jeopolitik riskler ve en önemlisi de piyasada oluşan ve oluşacak ülke algısı ile birebir ilişkilidir.
Diğer yandan,
Türkiye-ABD ilişkileri açısından hiç gündemde olmayan ve aniden gündeme gelen yasa tasarıları
ve bunun neden olacağı olası gerginliklerin ve beklentilerin piyasaları nasıl etkileyeceği takip edilecek önemli hususlar olacaktır.
Ayrıca bugün Merkez tarafından açıklanacak olan son
Enflasyon Raporu ışığında
Aralık ayı PPK toplantısında alınacak faiz kararına dair önemli ipuçlarına da ulaşılacaktır.
#Merkez Bankası
#Faiz
#FED
#İndirim
4 yıl önce
Politika faizi ve kredi faizi tartışmaları
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle