|
Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını boşa çıkartan CHP medyası

Ocak ayının son günlerini İstanbul’daki kar yağışı edeniyle yaşananları tartışarak geçirdik. Mahsur kalan vatandaşları ve belediye başkanının İngiliz Büyükelçi ile o saatlerde balıkçıda yediği yemeği unutmadık.

O günleri tekrar hatırlatacak değilim. Ama CHP medyası ve CHP’li sanatçılar o gün İstanbul’un belediye başkanının balıkçıdaki fotoğrafının servis edilmesi tartışmasıyla birlikte bir ayrışma içine girdiler, buraya dikkat çekmek isterim.

Bugün o ayrışmanın ne boyuta ulaştığını görünce de şaşkınlığımı gizleyemiyorum.

BAZILARI,
CHP’YE GENEL BAŞKAN DA BULDU CUMHURBAŞKANI ADAYI DA
Hatırlarsanız, piyanist Fazıl Say tam da o günlerde, önce o balıkçı fotoğrafını inkar etmiş, ardından,
“Ne olmuş yani balık restoranında, büyükelçi ile yemek yemişse”
diye söze başlamıştı.
“CHP’nin Genel Başkanı Canan Kaftancıoğlu olmalı”
diye devam edip… Sonunda cumhurbaşkanı adayı olarak da İstanbul’un Belediye Başkanı’nı önermişti.
CHP’ye müzahir medya organları da bu dönemde,
Sayın Kılıçdaroğlu ile İstanbul’un Belediye Başkanı arasında gidip gelen tercihlerinde, bir tarafta saf tutma
ihtiyacı hissetmişti.

Balıkçıdaki İngiliz Büyükelçisi ile yenen yemeğin fotoğrafı ile…

Sayın Kılıçdaroğlu’nun geceliği 100 bin lira olan Boğaz manzaralı lüks oteldeki fotoğrafını, kimlerin sızdırdığı CHP içinde hala tartışılıyor. Ve o gün bugündür bir yarılma yaşanıyor!

CHP MEDYASINDAKİ
AĞIZ DEĞİŞİKLİĞİNİN NEDENİ NE?

Ocak ayından bu yana CHP medyası, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda daha farklı bir tavır sergiliyor. Daha önce “gaz verdikleri” Kılıçdaroğlu’ndan yavaş yavaş desteklerini çekiyor.

***

Yok yok, Mine Kırıkkanat’tan söz etmiyorum. Hani,
“Kılıçdaroğlu’nun kaseti var, yandaş medya patlatacak. Aman benim başım belaya girmesin”
türünden ifadeleri, CHP kanalında dillendirmesinden söz etmiyorum.
Ya da Can Ataklı’nın bir gün önce İstanbul’un Belediye Başkanı’na,
“Bu da olur mu başkan”
diye başlayan ayar üzerine ayar veren konuşmasından bir gün sonra,
“Ne olmuş balıkçıda yemek yemişse kardeşim”
noktasına gelmesinden de söz etmiyorum.
KILIÇDAROĞLU’NUN “AMİRAL GEMİMİZ” DEDİĞİ SÖZCÜ
DESTEĞİNİ ÇEKTİ Mİ?
Sayın Kılıçdaroğlu’nun
“Bizim amiral gemimiz”
dediğiSözcü gazetesindeki tavır değişikliğinden söz ediyorum.

Son yazıların cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmasında Kılıçdaroğlu’na verilen desteğin çekildiğini gösteriyor.

“CHP’NİN AMİRAL GEMİSİ”NDEN, CHP’NİN LİDERİNE ATEŞ EDİLDİ
Önceki gün Sözcü’d
e Deniz Zeyrek
ve A
ytunç Erkin
iki farklı yazı yazdı. Deniz Zeyrek, 6 muhalefet liderinin bir araya geldiği toplantı öncesinde kendisine yönelik fiili saldırı üzerinden
“Hani nerede liyakat”
diyen ve doğrudan
Kılıçdaroğlu’nu hedef alan bir yazı yazdı.
Aytuç Erkin
de aynı gün,
“28 Şubatçılar beni de fişledi”
diye çıkış yapan
Kemal Bey’i yalanlayan belgeleri yayınladı.
Bu iki yazının
“CHP’nin medya amiral gemisi” Sözcü
’de yayınlanması, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylıktan vaz geçmesi konusunda uyarı atışlarıdır diye düşünüyorum.
Zira, Kemal Bey, bu uyarı atışlarını görmüş olmalı ki İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e
“Bizim başbakan adayımız Sayın Akşener”
diyerek bir işaret fişeği gönderdi.

Sözcü ve CHP’nin diğer medya organlarında bundan sonra daha fazla Kemal Kılıçdaroğlu eleştirisi görürsek şaşmayalım. Çünkü, Kemal Bey’in Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olmasını istemeyenler artık açıktan bir karşı duruş sergiliyor.

Takipteyiz!

Ukrayna’da “siyah derili” olmak ya da Batı’nın “öteki” ile imtihanında bir kez daha sınıfta kalması

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal girişiminde neredeyse tek kaynaktan besleniyoruz. Amerika ve Batı medyası Ukrayna’da ne olup bittiği yönünde muazzam bir dezenformasyon yapıyor. Bu nedenle,
“Kaçan Rus askerleri”, “Ölen siviller” ve “Direnen Ukraynalılar
” meselesinde ben bir
“imaj çalışması”
seziyorum.
Bu notumu düştükten sonra,
“Burada mavi gözlü, sarı saçlı insanlar ölüyor”
diyen beyaz adamın,
“öteki”
ne bakışına ilişkin kameralara yansıyan bir olayı kayıtlara geçirmek istiyorum.
Ukrayna’da bazı siviller, bazı kadınlar ve çocuklar tahliye ediliyor…! Bazı diyorum, çünkü, göz rengi, teni ve saç rengi farklı olan bazıları tahliye edilmiyor!
Görmüşsünüzdür, Polonya sınırında Ukrayna’yı terk etmek isteyen
siyahi insanlar, otobüslerden, araçlardan indirildiler ve Avrupa Birliği sınırından içeriye alınmadılar.

Tıpkı, Suriyelilerin, Afganların, Iraklıların, Libyalıların, Afrikalıların alınmadığı gibi.

Batı, “öteki” olarak kodladığı, kim varsa ikinci sınıf insan muamelesi yapmaya devam ediyor.

En son, Ukrayna’dan çıkmak isteyen siyahi insanlara bunu yaptı utanmazlar!

Yazıklar olsun..!

#Kemal Kılıçdaroğlu
#CHP
#İstanbul
2 yıl önce
Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını boşa çıkartan CHP medyası
Susmanın çeşitleri
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi