|
Binali Yıldırım’ın seçim vaadi, “Uykusuz geceler”

“Daha az konuşacağız, daha çok dinleyeceğiz” diye cümleye başladı. “31 Mart seçimleri ne olursa olsun İstanbul kazansın istiyoruz” diye devam etti.

“Seçim vaadim, uykusuz geceler… Çalışmak, çalışmak çalışmak” diyerek konuşmasını tamamladı.



Dün sabah kahvaltısında medyanın neredeyse bütün temsilcilerinin de katılımıyla Ak Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile birlikteydik.

Binali Bey, seçilmesi halinde İstanbul’a yapacaklarını anlattı. Ekonomideki son dönemde yaşanan sıkıntılarla ilgili de uzun bir parantez açıp 1980’den bu yana dünya ekonomisindeki dönüşümün Türkiye’ye yansımalarından bahsetti.

“Yerel seçimi bir referanduma dönüştürmek istanbul’a iyilik değildir” diyerek kampanya boyunca İstanbul ve belediyecilik alanında kalmaya çalışacağından söz etti.

“Mecbur kalmadığım sürece bu alan dışındaki konularda çok fazla mesai harcamayacağım” dedi.

140 ülkeden daha büyük bir ekonomiye sahip İstanbul ile ilgili istastik bilgilerini de veren Binali Yıldırım kameralar dışarı çıktıktan sonra sorularımızı cevaplandırdı.

İLK SORUDA SURİYELİLER
SORULMUŞSA….

Cumhur İttifakı’nın ortak adayı olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışına giren Binali Yıldırım’a soru sormak isteyen ilk meslektaşımız, “Meclis Başkanlığı’ndan istifa tartışmasını, ulaşım ve trafik sorunlarını ve Suriyelilerin entegrasyonunu” sordu.

İlk soruda İstanbul’daki Suriyelilerin gündeme getirilmesi bu köşede son iki yazıda tartışmaya çalıştığım konunun önemine işarettir. Öyle halı altına süpürülemeyecek büyüklükte bir sorundur diyorum ve devam ediyorum.

Binali Bey, “Evrensel hukukta bir kural vardır. Hukukun olduğu yerde etik konuşulmaz. Hukuk devletinde hukuk kuralları geçerli olur” diyerek Meclis Başkanlığı’ndan istifa meselesinde kapıları bir kez daha kapattı.

“YOLLAR İŞGAL ALTINDA. PARKLAMA
VE RAYLI SİSTEM TRAFİK İÇİN ÇÖZÜM”

Yıldırım, trafik ve ulaşımla ilgili şunları söyledi:

“İstanbul ölçeğindeki şehirlerde trafik sorununu yüzde 100 çözen hiç bir ülke yok. Ancak İstanbul’daki trafik sorununu sürdürülebilir, çekilebilir ve katlanılabilir düzeye getireceğiz. Trafik akışı devam edecek. Trafik durmayacak.

Yollar otopark haline getirildi. Adeta damarlardaki plak oluşması gibi bir şey bu. Yolların araçlar tarafından işgal edilmesi en büyük problem. İstanbul’da park sayısı toplam 770 bin. Oysa ihtiyaç 1 milyon 750 bin. Yarası zaten yollardaki park. Parklanma meselesi, site, mahalle, ilçe bazında ele alınacak. Ulaşım entegrasyonunda aktarma merkezleriyle birlikte bu soruna çözüm bulunacak.”

Park ve raylı sistemin birlikte ele alınması gerektiğini anlatan Binali bey şöyle dedi,

“Raylı sistemde biz geç kaldık.

5 yıl içinde 450 km’nin üzerine çıkacağız böylece, Paris’den de Londra’dan da daha fazla raylı sisteme sahip olacak istanbul. Bunlar orta vadeli yatırım ile halledilecek meseleler. 55 milyar liralık bir kaynağa ihtiyaç var.”

CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’nun, “İstanbul Ankara’dan yönetilemez” sözü hatırlatıldığında Binali Yıldırım, “İstanbul Ankara’dan yönetilemez, ancak istanbul Ankara’sız da yönetilemez” karşılığını verdi.

İstanbul’daki imar sorunlarına da değinen Binali Yıldırım, çok önemli bir cümle kurdu:

“Ben eğer başkan olursam, İstanbul Büyük Şehir Meclisi’nin en önemli konusu ‘İmar plan tadilatı’ olmayacak. İmar fonksiyon değişiklikleri olmayacak. Bütün yanlışlıklar burada.”

Taksi ve Uber tartışmasına da değinen Binali Yıldırım, “İnsanların taksiye güvenle binmesi lazım. Uber de bize teknolojinin getirdiği bir konfordur. Yok sayamayız. Ancak haksız kazanç meselesi var. Düzenleme yapmalıyız.”

Binali Yıldırım’ın davet ettiği ve medyanın tüm temsilcilerinin katıldığı ilk toplantıyı hatırlıyorum. Bir yıl önce yine Ocak ayında Afrin Zeytin Dalı Harekatı başladığında yapılmıştı o toplantı.

Dün de, yine tüm medya temsilcilerini davet edip İstanbul ile ilgili görüşlerini paylaştı. Bu tutumun başlı başına kaydedilmesinde yarar var. Zira geçtiğimiz hafta CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun adaylık toplantısına bir grup gazeteci davet edilmemişti.

  • Binali Yıldırım: Suriyeli mülteciler ilanihaye kalıcı değil
  • Suriyelilerin entegrasyonu meselesinde “Fitnenin olduğu yerde bize susmak düşer demiştim” son yazıda. Sustum da.
  • Lakin dün Sayın Binali Yıldırım’a soru soran ilk gazeteci arkadaşımız ilk soruda “Suriyeliler” dedi. Binali Bey de Suriyelillerle ilgili teferruatlı bir izahta bulundu.
  • Size o izahın özetini sunuyorum:
  • “Biz Suriye’de insanların ölmemesini sağlamak için varız. Suriye’nin huzura ermesini sağlamak için oradayız. Bir de misafir ettiğimiz insanların memleketlerine, evlerine dönmelerine imkan oluşturmak için oradayız. Fırat’ın doğusu da bununla ilgili... Suriyeli mülteciler ila nihaye kalıcı değildir.
  • Burada kaldıkları süre içerisinde hiç bir zaman suç teşkil edecek faaliyetlerin içine girmelerine, İstanbulluların can ve mal güvenliğini tehdit etmelerine, müsamaha göstermemiz söz kosunu değildir.
  • Sıfır tölerans. Eğer bu işlere karışan olursa, tutarız kulaklarından geldikleri yere göndeririz.
  • Geçici koruma statüsü verildi. Böylece takipleri sağlandı. Bizim değerlerinimizi tanımayanlara ve haksız rekabete de göz yummayacağız.”
  • Binali bey’in “Suriyeli mülteciler ila nihaye kalıcı değildir” cümlesine ne yazık ki katılmıyorum. O yüzden Suriyelilerin entegrasyonu için ciddi kurumların ciddi projeler oluşturması gerektiğini söylüyorum. Yoksa gettolaşmak başımızı ağrıtacak diye ısrar ediyorum. Bu cümleler nedeniyle de “faşist olmakla” itham ediliyorum.
  • İşin ilginci de Suriyelilerle iç içe yaşayan biri olarak bu ithamlara muhatabım ya bu da başka bir ironi!
  • Yanılmayı çok isterim ama…
#31 Mart
#Seçim
#Binali Yıldırım
#Suriyeliler
#Trafik
5 yıl önce
Binali Yıldırım’ın seçim vaadi, “Uykusuz geceler”
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle