|
Sırrı malum “sırrı” ifşa etti, zımni ortaklar arasına kara kedi girdi

Sırrı konuştu, sırça döküldü, “sır” ortaya çıktı. HDP’li Sırrı Süreyya Önder, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “HDP’yi PKK terör örgütünün yanına konumlandırıyoruz. Hep bunu söyledik” açıklamasına şantajı çağrıştıran bir üslupla karşılık verdi:

“Dün bize aracı gönderen, ‘Şurada kiminle çalışalım? Nasıl çalışalım? Şunu nasıl yapalım?’ diye fikrimizi merak eden bir siyasal parti, bugün bize koordinat biçemez. İyi Parti’yi kastediyorum. ‘Bizim nazarımızda HDP şuradadır’ falan gibi bir şey diyemez. Bu saygısızlığı bugün yapabiliyorlarsa, o gün, bizim bu ilkeselliği dayatmış olmamamızdan dolayıdır. İyi Parti’ye hiç kızmıyorum ya da onun liderine. Biz o gün böyle yapmakla ve bu bağra basılan taşı da kimsenin merak etmemesi ile, bugün böylesi değerlendirmelerin muhatabı oluyoruz.”

Önder’e hem İyi Parti Genel Başkanı Akşener’den hem parti sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu’ndan cevap gecikmedi.

Yavuz Ağıralioğlu, “Biz, siyasetimizi, bütün açık yürekliliğimizle milletimizin huzurunda yapıyoruz. İyi Parti’ye dönük iftira kampanyasının bir hududu yok galiba! Evlatlarımız birer birer şehit olurken; partimizde, evlatlarımızın katillerine katil diyemeyen HDP’ye fikrini, zikrini sorabilecek bir tane alçak yoktur” ifadelerini kullandı.

Bu keskin çıkışa karşılık veren Sırrı Süreyya Önder, isim açıklayabileceğini ifade ederek bir nevi rest çekti.

Tartışma devam ederken bir an olsun durun ve şunları lütfen hatırlayın:

1. HDP bir koalisyon partisidir. Yani içinde PKK terör örgütünü de sol fraksiyonları da barındırır.

2. HDP içinde İmralı ile Edirne arasında kıyasıya bir mücadele yaşanmaktadır. Buna kuşak çatışması da diyebilirsiniz.

3. Bu mücadelenin en son örneğini yerel seçimlerde gördük. Selahattin Demirtaş, 31 Mart öncesi HDP tabanına oy kullanma çağrısı yapmış, “Varsa azıcık hatırım, ricam şudur ki, gerekirse bağrınıza taş basın, ama mutlaka sandığa gidip ‘Faşizme hayır’ anlamına gelecek oyunuzu kullanın” demişti. 24 Haziran’da yenilenen İstanbul seçimlerinde ise doğrudan Ekrem İmamoğlu’na destek istemişti.

4. İmralı’daki PKK elebaşı Abdullah Öcalan ise yazdığı mektupla, “HDP’de vücut bulan demokratik ittifak anlayışı güncel seçim tartışmalarına taraf ve payanda yapılmamalıdır” diyerek üçüncü yol çağrısında bulunmuştu. Kuşak çatışmasında Öcalan, Demirtaş’a yerel seçimlerde söz geçiremedi.

5. Kürt olmayan bir HDP’lidir Sırrı Süreyya Önder ve bana göre Öcalan’ın “resmi” dilidir. Yani Öcalan’ın ne düşündüğünü doğrudan Önder’i dinleyerek anlayabilirsiniz.

Bunu hatırda tutunca İyi Parti’ye yönelik eleştirileri sırasından Önder’in kurduğu bir cümle çok çok dikkat çekici hale geliyor.

Diyor ki: “Biz o gün böyle yapmakla ve bu bağra basılan taşı da kimsenin merak etmemesi ile, bugün böylesi değerlendirmelerin muhatabı oluyoruz.”

“Gerekirse bağrınıza taş basın” diyenin Selahattin Demirtaş olduğunu hatırlayınca Önder’in cümlesinde bir kinayenin de olduğunu görebiliriz.

6. HDP’de Önder gibi Öcalan’ın resmi dili olan bir isim daha var. O da eşbaşkan Pervin Buldan’dır. Buldan daha bir kaç ay önce şöyle demişti:

“Yeni ittifakların olması gerektiğini savunan bir partiyiz. CHP’nin çekingenliğinden çıkması gerek. Cesarete ihtiyaç var bence. Biz kadınlar olarak tiyatro oyununda birlikte bu görüntüyü verdik, bu cesareti gösterdik. Bu cesareti herkesin göstermesi gerek. Bir dahaki seçimlerde daha açık daha şeffaf birlikteliklere ihtiyaç olacağını düşünüyorum.”

7. HDP’li Fatma Kurtulan ise Meclis kürsüsünden İyi Parti sıralarına dönerek aynen şunları söylemişti: “İYİ Parti, size söylüyorum: Size rağmen, içinde bulunduğunuz ittifaka, HDP ve PKK’ye içinde gönül vermişlerin de olduğu insanlar oy verdi. Şu an koltuklarınızda HDP’nin oylarıyla oturuyorsunuz.”

Bütün bunları hatırlattıktan sonra şunları söyleyerek bitirelim.

İyi Parti’nin hangi şartlarda ve nasıl kurulduğunu biliyoruz. MHP’deki kongre tartışmaları sonrasında kurulan İyi Parti’nin hem genel seçimlerde hem de yerel seçimlerde ana motivasyonu “Erdoğan ve Bahçeli” düşmanlığıydı.

Bu anlamda, resmi olarak CHP ve SP ile kurulan Millet İttifakı’na zımni destek veren HDP’ye bugüne kadar ses çıkarmamışlardı.

Ne var ki özellikle 31 Mart yerel seçimleri sonrası oluşan siyasal iklimde CHP’nin HDP ile aynı söylem içinde bulunması hatta yerel siyasetçilerin bir takım söylem ve uygulamalarının HDP’yle paralellik göstermesi ve üzerine bir de HDP’li Buldan’ın “açık ittifak” çağrısı İyi Parti için yol ayrımının başlangıcı oldu.

Bana göre yakında Millet İttifakı’nın resmi ve gayri resmi ortakları arasında çok daha sert tartışmalar yaşanacak.

Takipteyiz.

#CHP
#HDP
#İYİ Parti
#Millet İttifakı
4 yıl önce
Sırrı malum “sırrı” ifşa etti, zımni ortaklar arasına kara kedi girdi
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!