Bu sorunun peşine düştüğümüzde bir gerçekle karşılaştık.
Oysa şunu biliyoruz. Esad’ın zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin onlarca katı PYD/YPG-PKK’dan kaçtı.
Önce DEAŞ’ın ardından PYD/YPG-PKK’nın girdiği ve işgal ettiği Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye sığınanların sayısı toplam sığınanların yüzde 67’sini oluşturuyor.
Buna hem AB, hem Türkiye’deki bazı İslamcı gruplar, “çözüm süreci” adı altında Avrupa kapılarında dolaşan sol/liberal isimler ve HDP de dahildir.
Çünkü, projenin yegane sahibi Amerika’dır!
Başka bir derdimiz yok.
- UFUK URAS: “NÜFUS MÜHENDİSLİĞİNE KARŞIYIM”
- Sayın Ufuk Uras,“Suriyelilerin geri dönüşünü kimler neden istemez”başlıklı yazılarımızdan birinde ismi geçtiği için aşağıdaki şu açıklamayı yaptı.
- Aynen yayınlıyorum:
- “Hasan bey, 2’nci yazınızda kulağımı çınlatmışsınız ama yazınızda 2 önemli maddi hata var.Bana atfettiğiniz cümlenin tamamıyla asparagas bir söyleşiden alındığını ve tekzip ettiğimi bilmenizi isterim.Akil insanlarla ilgili katıldığım bir toplantı için de ‘Bütün Avrupa’yı dalaşıyor’ ifadesini kullanmışısınız. Bunu da “akıldaki deli düşünceler” kapsamında alalım, ama en önemlisi,tabii ki Suriye’ye isteyen geri dönebilir, itirazım sadece mültecileri zorla Suriye’ye göndermeye yönelik ırkçı ve zorba yaklaşımlara yöneliktir.Yazınızdaki ima hiç aklımda olmadı.
- Bunun açık kanıtı da bugüne kadar çıktığım bütün tv programlarında,kimden gelirse gelsin nüfus mühendisliğine karşı olduğumu ifade etmiş olmamdır. Her türlü yargılamaya açığım, önyargılar dışında.
- Eşimin Suriye’li öğrencileri ağırlıklı Şam bölgesinden gelenler olduğu için geri dönmek istemediklerinden Esad vurgusu yaptım. Yoksa isteyen istediği yere gider tabii ki…”
- Bir de “Suriyelilerin geri dönüşünü kimler neden istemez” başlıklı yazıların 2’ncisinde internetten elde ettiğim bulgular neticesinde 2’nci Oslo süreciyle ilgili şu ifadeleri kullanmıştım:
- “Ufuk Uraso dönemde Oslo’daki toplantıyla ilgili yaptığı açıklamada,yeniden bir ‘çözüm süreci’ inşasının bir ihtiyaç olduğunu, bunun ABD’nin de bir tezi olduğunu ifade etti.” (23.04.2019 Yeni Şafak)
- Sayın Uras, bu ifadesinin tamamen asparagas bir söyleşiden (Diken.com’daki söyleşiden söz ediyor) alındığını ve tekzip ettiğini söyleyerek bana birMarksist.orgsitesinde yayınlanan bir söyleşisini gönderdi.
- O söyleşiden de şu bölümü buraya almak istiyorum:
- “Barzani görüşmesi, federasyon ve Oslo gibi üç örnek verip ‘Bunlar tesadüf mü?’ sorusuna ‘Barzani yönetimi ile görüşülmesi ve ilişkilerin normalleşmesi olumludur,federasyonu savunmak da meşrudur, ama ben katılmıyorum, ABD de Suriye’de federasyonu savunuyor. Oslo’da konuşulanların ise bunlarla ilgisi yok.Hayatta tesadüfi olan bir şey olmaz diye bütün bunları bir üst akla bağlamak yanlıştır’ cümlesini “Bunların olması tesadüf değil” diye benim ağzımdan manşete vermek ve kendi görüşünü bana atfetmek biraz ayıp oluyor.”