|
Fas ulan!

Yeteneksiz bir genç şair vardı. Bir taraftan hayata tutunmak için bizim çevrelerde takılıyordu, bir taraftan da “nasıl yırtılır?” konulu denemeler yapıyordu. Sonunda bir formül bulmuş gibiydi ama yürümedi o formül.

Bizim yeteneksiz genç şair, bu formülü boşa düşünce önce sert şekilde AK Parti muhalifliğine başladı. Ardından tabii ki eteklerinde büyüdüğü İslamcılara hakaretler geldi. Peşine o kaçınılmaz aşamayı, yani halk düşmanlığını ekledi. Şu aralar da düpedüz emperyalist yancılığı yapıyor.

Neyse, en azından “beklediği pışpışlanmayı bulamayınca ateist olan Müslüman felsefeci”ye dönüşmedi. Onunla avunuyorum.

Aslında niyetim, kahvede akşama kadar pişpirik oynayıp “bu hükümet de zam yapacakmış la yine” diye sızlanan işsiz güçsüz tiplere dönmüş bu sefil zihinle dalga geçmek değildi. Çünkü bu sefil zihinle dalga geçmenin arzulanan bir tarafı kalmadı. “Dalga bile geçilemeyecek kadar sefil” demek istiyorum anlayacağınız.

Fas-Fransa yarı finalinde canıyla kanıyla Fransa’yı destekleyeceğini beyan eden bizim yeteneksiz genç şair şunu yazdı en sonunda: “Üçüncü sınıf İslamcı her şey bir rüzgâra bakıyor abi şiirleri paylaşanlar, banliyöde esrar çeken birkaç Faslıyı bir arada görürseniz ondan politik, ümmet bilinci falan beklemeyin, ceplerinizi kontrol edip, belaya uğramadan topuklamaya çalışın.”

Bizim yeteneksizin bahsettiği şiir, Hakan Albayrak ağabeye ait ve şöyle: “her şey bir rüzgâra bakıyor ağabey / bakma esrar çekip mayıştıklarına / bir gün var ya bir gün bu mağribli çocuklar / bir gün yakacaklar paris’i...”

Dikkat isterim: “Üçüncü sınıf” dediği şiir, bizatihi bizim yeteneksizin anlatmaya çalışıp anlatamadığı yalın gerçekten haberdar ve meseleyi taş gibi ortaya koyuyor. “Bakma esrar çekip mayıştıklarına” o demek tam olarak. Mağripli çocukların Fransa’daki durumundan gayetle haberdar bir politik bilince sahip çünkü Hakan Albayrak. Uzun ve kanlı sömürge tarihini de biliyor, emperyalizmin bugün aldığı pozisyonu da biliyor, Fransa’daki Mağriplilerin durumunu da biliyor.

Fas’ı, Tunus’u, Cezayir’i, Mali’yi ve daha nicesini sömürerek, milyonlarca insan öldürerek semiren emperyalistlere yancı olacak kadar “kafayı çizmek” bana artık çok normal geliyor bir yandan da. Çünkü insanlar artık kendi küçük sefil hikâyelerini inkâr edebilmek için “büyük hikâyeye tutunmak” zorundalar. Çağın gereği bu yönde. Kendi sefil egoları zarar görmesin diye “öteki” yaratıp ilerletebiliyorlar hayatlarını.

Yaratsınlar, dert değil de insan “öteki” olarak bula bula gariban Faslıları mı bulur ulan? Bütün yer altı ve yer üstü zenginlikleri yüzyıllardır sistematik olarak, üstelik Fransa tarafından sömürülmüş, şimdi çareyi Fransa’da çalışıp hayatta kalmaya çalışmakta bulan, evet, banliyölerde esrar çeken, çeteleşen, hırsızlık yapan Faslılar üzerinden beyazlaşmaya çabalamanın o aşağılık, o sefil hazzına gönül indirir mi insan?

Diğer yandan… İki emperyalisti tabiri caizse bağırta bağırta eledi Fas. İspanya’yı da, Portekiz’i de paketleyip evine yolladı. Fransa’ya, ülkesini asırlarca sömüren o emperyaliste gücü yeter mi, bilemiyorum. Belki her şey bir rüzgâra bakar ve Fas finale yürür, belki de bizim yeteneksizin arzu ettiği sonuç gerçekleşir ve “allez les bleus” olur.

İngiltere’nin Nijerya’yı hakem yardımıyla elediği o maçtan beri sonuç değişmez benim açımdan. Sömürmekten yorgun düştükleri halklara futbol sahasında bile numara çeken, orada bile tahammülü olmayan aşağılık emperyalistlerle o emperyalistlerin aşağılık yancılarına geçit yok.

Hele hele, beyazlamak için numara çekip gariban halkın üzerine üzerine basmaya çalışana hiç tahammülüm yok. Gidin aldığınız antidepresanlarla, psikosomatik ilaçlarla, esrarla, kokainle falan görün kendinizle hesabınızı. Kendi sefil ve küçük hikâyeniz üzerinize üzerinize gelmesin diye daha fazla ahmaklaşmayın.

Şunu yapın ama: Açın televizyonunuzu yarın 22.00’de. Gönül verdiğiniz pislik emperyalistlerin kazanması için tanrı bildiğiniz ne varsa onlara yakarın. Belki Fas yenilince İslamcılar da yenilmiş sayılır da kendi sefil hayatlarınızda küçük bir galibiyet elde etmenin büyük tatminini yaşarsınız.

Kendi küçük hikâyenizle hesaplaşabilecek ciğeriniz yok madem, başka büyük hikâyelerde kaybolmayı denersiniz böylelikle. Olmaz mı?

#Fas
#Dünya Kupası
#Hakan Albayrak
1 yıl önce
Fas ulan!
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu
Terör örgütü elebaşı olarak İsrail portresi…
Hamas’ın ateşkesi kabulü ve İsrail’in Refah Operasyonu