|
S-400 meselesinde ABD ile yeni bir krizin eşiğinde miyiz?

Yunanistan ziyaretine eşlik ettiğimiz Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Pazartesi sabahı Atina’da kahvaltı yaptık.

Yunanistan’da olmamıza rağmen, sadece bu gezi ile sınırlı kalmadan, Türkiye’nin dış politika alanına giren pek çok konuda sorular yönelttik kendisine.

Ayrıca, Dışişleri Bakanı’nın hemen yanında, son dönemde Türkiye adına çok kritik konularda müzakereler yürüten Bakan Yardımcısı Sedat Önal oturuyordu ve kendisini dinleme imkânı da bulduk.

Örneğin ABD’de yeni yönetim işbaşına geldikten sonra, Ankara’ya ilk üst düzey ziyareti gerçekleştiren Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman’la Bakan Yardımcısı Önal görüşmüştü ve bu görüşmenin hem içeriği hem de atmosferi, yeni dönemdeki ilişkilerin
‘ruhunu’
anlama bakımından önem taşıyordu.
ABD Bakan Yardımcısı Türkiye’ye geldikten sonra kamuoyuna yansıyan bir demecinde,
“Türkiye S-400 işinden vazgeçmeli. Bu teknik bir konu değil”
şeklinde sözler sarf etti.

Haliyle bu konuda, Washington’da Türkiye’ye dönük yeni bir eğilim mi ortaya çıktı biçiminde sorular akıllara geldi.

Önal, ABD’li bakan yardımcısıyla yaptığı görüşmeye atfen,
“Gündemimizdeki tüm konuların üzerinden geçtik”
dedikten sonra, S-400 konusunda ABD tarafından yeni bir talebin söz konusu olmadığını, bu son ziyarette de yeni bir gündemle gelinmediğini dile getirdi.
Araya girip
“Yeni bir yaptırım söz konusu mu”
şeklinde sorunca net bir şekilde
“Yok”
cevabını aldım.

Bu meselenin yani S-400 krizinin güncel boyutuyla ilgili Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun dediklerine gelince.

Çavuşoğlu, S-400 bahsinde konuşurken,
“ABD ile S-400 konusu dahil önerilerimizi nasıl halledeceğimize ilişkin Brüksel’de zaten ilettik, bir non-paper verdik.”
dedi.

Bir süre önce ABD’li mevkidaşı Blinken’le Brüksel’de yaptıkları görüşmeye atfen.

Malum, Türkiye bu konuda ABD tarafının S-400 sistemi F-35 uçaklarının sırlarını elde ediyor türü itirazlarına karşılık olarak, madem böyle endişeler var o halde teknik bir komisyon oluşturalım bu komisyon bu endişeleri görüşsün sonra da gerekeni yapmaya biz hazırız cümlesiyle açıklanabilecek bir teklifle hareket etti.

Ancak Amerikan tarafı biraz da dillendirdikleri bu tezin çürüklüğü nedeniyle Ankara’nın bu teklifine hiçbir zaman olumlu cevap vermedi.

Bu açmaz Ankara tarafından da fark edilmiş olmalı ki, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ABD’li muhataplarına ilettikleri yeni bir öneriden söz etti.

Peki, nedir bu öneri?

Bakan beyin kendi ağzından aktaralım:

“Teknik düzeyde NATO’nun başkanlık yapacağı bir çalışma grubu oluşturma teklifimiz önceki hükümet ve yeni hükümet tarafından kabul görmemişti. Biz bunun neden olduğunu biliyoruz. Çünkü bu iddiaların gerçek olmadığını kendileri de biliyorlar. (S-400 sisteminin F-35’lerin sırlarını elde edeceği vs. M.A.) Biz de teknik konuda kabul etmediniz madem o halde siyasi olarak bir çözüm bulalım dedik.”

Bütün bu aktardıklarımızdan ne anlamalıyız?

Kişisel yorumum şu:

ABD tarafının Kongre’den çıkan yaptırım kararlarını yeni bir gerekçe ortaya çıkmadığı sürece ağırlaştırma ihtimali zayıf görünüyor.

Buna dair işaretler daha önce gelmişti.

Son ziyarette de, ABD tarafının öteden beri bilinen görüşlerle geldiği anlaşılıyor.

Ankara ise, S-400 bataryalarının satın alınmış kısmıyla ilgili geri adım atmaya yanaşmamakla birlikte, Washington yönetiminden gelebilecek yeni teklifleri (Patriot alımı anlamında) canlı tutma eğiliminde.

Bu durumda, yeni sürprizler karşımıza çıkmazsa, S-400 meselesinin öngörülebilir bir zeminde kalacağı düşünülebilir.

ÇAVUŞOĞLU: İSRAİLLE NORMALLEŞME İSRAİL’İN POLİTİKALARINA BAĞLI
ÖNAL: FİLİSTİN MESELESİNDE BİZİM İNİSİYATİFİMİZİN ÖNEMLİ KATKILARI OLDU
  • Atina’da yaptığımız kahvaltıda, Bakan Çavuşoğlu’na İsrail’deki Netanyahu hükümetinin sonunun geldiği yönündeki haberleri hatırlatıp,
    “Öyle bir durumda İsrail’le ilişkilerde normalleşmenin önü açılır mı”
    şeklinde bir soru yönelttim.
  • Çavuşoğlu, İsrail’le asıl sorunun Kudüs’ün statüsü, Filistinlilere dönük saldırılar ve illegal yerleşimlerle ilgili olduğunu dile getirdikten sonra, şöyle dedi:
  • “Eskiden olduğu gibi barış için oturur konuşuruz ama sonra İsrail saldırırsa süreç yine biter. Sağlıklı bir normalleşme olması için İsrail’in bunlardan vazgeçmesi gerekir. Netanyahu ya da yönetimde kimin olduğu önemli değil.”
  • Bu bahiste soru cevap şeklinde ilerlerken Bakan Yardımcısı Sedat Önal araya girdi ve Türkiye’nin Filistin meselesinde sergilediği tutumun işe yaramadığı yönündeki eleştirilere cevap teşkil edebilecek önemli sözler sarf etti.
  • Aktaralım:
  • “Uluslararası toplumun hareke geçirilmesinde kamuoylarının baskısı siyaseti etkiliyor. Bu baskı ile ülkeler kendi pozisyonunu gözden geçirmek zorunda kaldı. (İsrail’in saldırıları ile ilgili M.A) New York Times gazetesi Gazze’de ölen çocukların fotoğraflarını yayınladı. Bütün bunların olmasında bizim inisiyatifimizin çok ciddi katkısı oldu.”
#S-400
#Kriz
#Mevlüt Çavuşoğlu
#Sedat Önal
#ABD
#Türkiye
3 yıl önce
S-400 meselesinde ABD ile yeni bir krizin eşiğinde miyiz?
Deniz Baykal’a yapılan kaset kumpası sonrasında FETÖ Türkiye’deki siyaseti dizayn edebildi mi?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü