Gelen faturayı yüksek bulmuş, zamlar geri alınana kadar ödemeyecekmiş.

Ödemezsen ödeme.

Nasıl istersen öyle yap, paşa gönlün bilir.

Zamlar geri alınsa bile ödeme.

Normal prosedür neyse uygulanır, elektriği keserler, fatura bedeli her ay yükselmeye devam eder.

Mutfakta börek açarken mum yakarsın, romantik olur.

Banyoda mum ışığında tıraş olursun.

Bir mum az gelirse, sağlı sollu iki mum yakarsın.

Mumları sayarak türkü söylersin; “Bu ne güzel tıraştır, ha ninnah…”

*

Sıra fırını ve kaloriferi yakmaya gelince doğalgaz faturasının da yüksekliğini fark edersen ne olacak?

Kolay. Onu da ödemezsin.

Yıkanırken çok su harcadığına hükmedersen, su faturasına gelen zamdan ötürü onu da ödemezsin.

Elektrik, doğalgaz, su olmayınca “Mağara devrine dönüş” adında bir video çekersin.

Herkesin hoşuna gider.

Çok tıklanır.

*

O şartlarda fazla idare edemeyeceğini anlayınca komşudan kablo çekersin.

O kadarlık hatır vardır.

Suyu hortumla alırsın.

Yahut mahalle çeşmesinden kovayla taşırsın.

Ocağı tüpe çevirmeyi düşünsen, tüp fiyatlarının da çok yüksek olduğunu görürsün.

En iyisi bir soba ayarlamak.

Kuzine soba olursa börek çörek pişer. Ekmek masrafı düşer. Soba üstünde güğümle su kaynar. Közde patates, kestane kebap…

Tasarruflu soba borusu iyi diyorlar.

Odun kömür taşımak biraz zahmetli.

Kül dökmek de ayrı dert ama olsun.

İdare edeceksin artık.

Her nimetin bir külfeti var.

*

İnternet ve telefon faturaları için ne yapmak lazım, onu ayrıca düşünmeli.

Dumanla haberleşmeyi tavsiye etmek kolay da onun da dilini bilmek şart.

Mors alfabesinden zor olsa gerek.

Ziyanı yok.

Biz bu dünyaya fatura ödemeye mi geldik?



Benzine mazota gelen zamlar, ötekilerden geri kalmaz.

Bu konuda da pratik çözüm bulmak kolay.

Bir fayton iş görür.

Atın bakımını makam şoförü üstlenir.

Bir çuval arpa, birkaç balya samanla kış çıkar.

Yaz gelince de yonca.

Dünyaya örnek olursun.

Kuzey ülkelerinde bisikletle işe gidip gelen siyasetçiler çatlasın.

Bizimkinin faturası yüksek de naturası alçak mı?

O da yüksek.

Üstelik işin ucunda ciddi anlamda çevrecilik de var.

*

Muhalefet lideri demek, halka örnek davranışlar sergileyen, ülkeyi düze çıkaracak ve rahatlatacak fikirler üreten kişi demektir.

Öyle projeler düşünecek ki takdir görsün ve iktidara gelsin.

Muhalefet lideri fatura ödemiyorsa, sevenleri de onun yolundan gider, hiçbiri ödemez.

Ne esaslı bir buluş. Bu kaos, hükümeti perişan eder.

Bugüne kadar PKK’lılar fatura ödemiyor diye bilirdik.

Kayıp kaçak bedeliyle ödeyenlerden karşılanıyordu.

“Kıratın yanında duran, ya huyundan ya suyundan” sözünün vücut bulduğuna şahit oluyoruz.

Kendine benzeteceğine, onlara benzemek varmış kaderde.

*

Yalnız, anlamadığım bir husus karşımızda duruyor.

Bugüne kadar faturalar için “otomatik ödeme talimatı” verilmemiş miydi?

Yazlık baharlık diğer evlerin faturalarıyla beraber, banka hesabından tıkır tıkır ödenmiyor muydu hepsi?